Tarihi Sokağın Kadın Çark Torna Sanatçısı
Kocaeli'nin İzmit ilçesinde Doğu Roma ve Osmanlı dönemine tanıklık eden, Cumhuriyet döneminin önemli tarihi ve turistik sembollerini barındıran yapılarıyla ünlü, her köşesinde tarihin izlerini taşıyan 'Kapanca Sokak', seramik sanatçısı Çiğdem Eroğlu'na esin kaynağı oldu Çiğdem Eroğlu: 'Her köşesinde tarih barındıran Kapanca Sokak'ta, geleneksel çark torna sanatı tohumunu gelecek nesillerin gönlüne serpmeyi, elleri çamurla buluşturmayı arzuluyorum'.
Kütahya'da, "Efsane Mehmet" lakabıyla anılan Kültür ve Turizm Bakanlığı seramik ve çini sanatçısı Mehmet Yıldırım'dan ahilik kültürüyle aldığı sancağı taşıyan Eroğlu, çalışmalarını Hacıhasan Mahallesi'ndeki Kapanca Sokak'ta, Doğu Roma ve Osmanlı dönemine tanıklık eden, Cumhuriyet döneminin önemli tarihi ve turistik sembollerini barındıran yapılarıyla ünlü sokaktaki tarihi hamamın karşısında 80 metrekarelik atölyesinde sürdürüyor.
Selçuklu'dan günümüze yaşatılan motiflerle süslediği eserlerini ziyaretçilerinin beğenisine sunan Eroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İzmit Belediyesince başlatılan "Tarih Koridoru" projesi kapsamında adeta açık hava müzesi olan bölgede konak, ahşap ev, hamam gibi 71 tarihi yapının restorasyonunun gerçekleştirildiğini hatırlatarak, çark torna çalışmalarını her köşesinde tarihin izlerini taşıyan sokakta yapmanın manevi hazzını yaşadığını söyledi.
- "Efsane Mehmet"ten el aldı
Kocaeli'de geleneksel çark-torna eğitimi alma imkanı bulamaması üzerine icazetini Kütahya'da ustası "Efsane Mehmet"ten aldığını dile getiren Eroğlu, çocukluk hayalini gerçekleştirerek geleneksel çark-torna sanatını gelecek kuşaklara tanıtma ve aktarma amacıyla çalışmalarını sürdürdüğünü kaydetti.
Selçuklu ve Osmanlı'nın izlerini taşıyan desen ve formların güçlü temellerinden beslenerek yenilikçi çalışmalara imza atmayı hedeflediğini aktaran Eroğlu, verdiği eğitimlerle de ellerini çamurla buluşturduğu kursiyerlerinin hayallerini şekillendirmelerine yardımcı olduğunu dile getirdi.
- "Elleri çamurla buluşturmayı arzuluyorum"
Çiğdem Eroğlu, şöyle konuştu:
"Çocukken ailemle tatilde gittiğim çömlekçi atölyesinde, çamurun ustanın elinde şekil alışından çok etkilenmiştim. Adeta içime bir kor düştü, bu kor yıllarca üstü kül bağlayarak alevleneceği günü bekledi. Öğrencisi olduğum Kocaeli Üniversitesi Değirmendere Ali Özbay Meslek Yüksekokulunda düzenlenen bir çalıştayda ustam Mehmet Yıldırım'la tanışmam bu korun yeniden alevlenmesine vesile oldu. Tanıştık ama kendisi Kütahya'da yaşadığı için devamlı bir eğitim alamadım. Daha sonra İstanbul'da bir sergiye katılacağını duyunca koşa koşa gittim. İstanbul'da başladığım eğitimi, Kütahya'ya giderek sürdürdüm."
Ustasının el vermesiyle de kendi atölyesini kurduğunu vurgulayan Eroğlu, "Ustamdan aldığım sancağı gelecek kuşaklara aktarmam gerektiğini düşündüm. Hocam sayesinde bu işi öğrendim, umarım ona layık olup bu işi gerektiği gibi yapabilirim. Her köşesinde tarih barındıran Kapanca Sokak'ta geleneksel çark-torna sanatı tohumunu gelecek nesillerin gönlüne serpmeyi, elleri çamurla buluşturmayı arzuluyorum." diye konuştu.