Hilmi Güler'den İş Dünyasına Çağrı

AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Hilmi Güler, iş dünyasına seslenerek, “Bundan sonraki süreçte bütün gücümüzü Ordu’nun birlik beraberliğine, kalkınmasına harcayacağız. Ben gemileri yaktım, sizde yakın. Benim derdim Belediye Başkanlığı değil, Ordu’nun her yönden kalkınmasıdır” dedi.

Hilmi Güler'den İş Dünyasına Çağrı
AK Parti Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Hilmi Güler, Ordu Ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret ederek iş dünyasının önemli isimleriyle bir araya geldi. Burada iş adamlarına seslenen Güler, “Ordu’yu sürekli Trabzon, Samsun ile kıyasladılar. Siz iş adamları hepiniz alanınızda kendinizi ispat ettiniz. Bundan sonra birlik zamanı. Artık yeni alanlara, geleceğin yatırımlarına yönelik, AR-GE yapın ve geleceğe hazırlanın. Ne Samsun ne Trabzon ne de diğerleri, çok çalışırsak hiç birisi bize yetişemez. Artık sen, ben, o, şu, bu yok, biz yok yeni dönemde hepimiz varız” diye konuştu.



“Ben gemileri yaktım sizde yakın”

Ordu bankalarında 6 milyar lira civarında para bulunduğunu ancak bunun ekonomiye yansımadığına işaret eden Güler, “Belediyenin işi sadece kaldırım yapmak, asfalt dökmek, çöp temizlemek değildir. Belediye artık ekonomiye de katkı yapacak yatırımlara yönelecek. Bu iş Belediye Başkanlığı meselesi değil Ordu’nun kalkınması meselesidir. Ben gemileri yaktım, siz de yakın. Eğer başarılı olmak istiyorsanız farklı olacaksınız. Bu fark AR-GE’den geçiyor. AR-GE demek laboratuvarda çalışmak değil, kalite kontrol meselesi değil. Aynı geminin yolcusuyuz. Başkasından yardım istemek yerine bu gemide kimler varsa onlarla birlikte olacağız. Ama bu geminin bir rotayı ihtiyacı var. Bu rotaya biz öncülük yapacağız. Bunun için birlikte ortak akılla hareket edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Geçmişteki bahaneler artık yok”

Geçmişe takılıp kalmamak, sürekli ileriyi düşünmek gerektiğini vurgulayan Güler, “Geçmişte bahanelerimiz hazırdı. Dereyolu, Üniversite, Tıp Fakültemiz yoktu. Havaalanının lafını eden yoktu, hayal dahi edemiyorduk. Elektrik olsun yeter diyorduk. Su yoktu, elektrik yoktu. Düz Mahalle’de bir tane elektrik santralı vardı. O elektrik santralı da randımanlı çalışamıyordu. Eğer evde lamba pır pır ederse elektrik giderse şimdi uzun süre gelmeyeceğini anlıyorduk. Eğer aniden kapanırsa ‘biraz sonra gelecek’ diye biliyorduk. Yani böyle ezberlediğimiz bir dönem yaşadık. 70-80’lerde böyle oldu. 80 yılında üniversiteden geldiğimde yine aynı şeyleri dedemden babamdan duyardım. 90’da 2000’de böyle oldu. Çok şükür bunlar bitti” dedi.



“Ordu’da 25 HES var, bir Keban Barajı kadar elektrik üretiyor”

Güler, Ordu’nun su kaynaklarından nasıl bir tablo ortaya çıkarıldığını da şöyle anlattı: “Karadeniz-Akdeniz yolu bitti. Denize bir havaalanı yaptık. Bunları hiç konuşmuyoruz. Daha önce elektrik kesintileri vardı şimdi HES’ler var. Bir zamanlar ‘Su akar, Türk bakar’ diyorlardı şimdi Ordu’da 25 tane HES var. Bu 25 HES’in toplamı bir Keban Barajı yapıyor. Yani biz aslında kimseye çaktırmadan ve sezdirmeden bir Keban Barajı yaptık aslında. 2 milyar kilovatsaat elektrik üretiyor, bunun 5’te 1’ini Ordu kullanıyor, geri kalanını ulusal entegrasyon sistemine gönderiyoruz. Ben Melet Irmağı kenarında eski gaz lambasıyla otururken, şimdi o ırmaktan 2 milyar kilovatsaat elektrik üretiyoruz. Bakın Türkiye’nin birçok yerinde Esenyurt, Esentepe diye yerler var. Ordu’da da var. Yani adını koymuşuz ama rüzgara bakıp geçmişiz. Bakanlık yaptığım dönemde rüzgar haritası çıkardık. Tüm rüzgar elektrik üretiminin toplamı 17 megavat idi. Şu anda 8 bin megavat. Sadece Ordu’da 2500 megavatlık potansiyel var. Dolayısıyla enerji, sanayi ve ticaretin temel unsuru bizi bekliyor. Rüzgarlar, yaylalar sizi bekliyor.”

“Karadeniz-Akdeniz yolu ile Ordu’ya bir aort damarı açtık”

Karadeniz-Akdeniz yolunun önemine de dikkat çeken Güler, şöyle devam etti:

“Üniversitenin temelini attık. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, doğalgaz isteyince biz de karşılığında üniversite ve tıp fakültesi aldık. Türkiye’de kurulan ilk 5 üniversite içindedir Ordu Üniversitesi ve Tıp Fakültesi. Dereyolu’nu Karadeniz-Akdeniz yoluna dönüştürdük. 130 yıllık bir hayaldi. Ben oraya Topçam Barajı için ekipman götüreceğiz deyip yol açtırdım. Dün karayollarını kabul etmediği yol bugün uluslararası yol haline geldi. Şimdi orası Karadeniz-Akdeniz yoluna dönüştü. Şimdi Akdeniz’in ticareti buraya gelecek, Karadeniz’in ticareti de Akdeniz’de akacak. Aradaki vilayetlerin ticari hayatı da ya bize doğru gelecek ya da aşağı doğru gidecek. Yani aslında biz Ordu’ya müthiş bir aort damarı ekledik. Hatta bir zaman gelecek bu yoldaki insan ve para hareketine yetişemeyeceğiz. Bu sebeple şimdiden tedbirlerimizi almamız lazım.”

”Dünya sıkıntıda iken biz ortak akılla hareket edeceğiz”

Dünyadaki sayılı ülkelerinde ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşadığını kaydeden Güler, sözlerini şöyle noktaladı:

“Şimdi durumumuz henüz istenilen seviyede olmayabilir. Bütün dünyada böyle. Bugün İspanya, Portekiz sıkıntıda. İtalya büyük sıkıntıda. Almanya bile büyük sıkıntıda. Rusların bir ‘parmak ısırma’ oyunu var. Sen onun o senin parmağını ısırır. Kim önce ‘oy’ derse o kaybeder. Biz burada direneceğiz. Çünkü bizim kaynaklarımız çok güçlü. 2040 dünya ekonomisinde bir numara Çin oluyor, ikincisi Hindistan, üçüncüsü ABD oluyor. Japonya dördüncü sıraya düşüyor. Bizim her şeyimiz var zaten. Bu sebeple ortak akılla karar vereceğiz birbirimizi dinleyeceğiz. Kazanırsam bu çalışmaları birlikte yapacağız.”
Kaynak: İHA