Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan Açıklaması 'İnsanlar Şehirlerde Ekonomi Bazlı Planlama Bekliyor'

Mahalli İdareler ve Revizyon İhtiyacı Sempozyumu’nun açılışında konuşan Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, “Artık insanlar şehirlerde ekonomi bazlı bir planlama bekliyor. Ekonomi bazlı eğitim ve üretim ilişkisinin kurgulandığı bir yerinde yönetim modeline sadece ülkemizin değil, bütün dünyanın ihtiyacı var diye düşünüyorum” dedi.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan Açıklaması 'İnsanlar Şehirlerde Ekonomi Bazlı Planlama Bekliyor'
Türkiye Adalet Araştırmaları Merkezi (TÜRKAD) tarafından "Mahalli İdareler ve Revizyon İhtiyacı Sempozyumu" düzenlendi.

İstanbul Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Cemil Birsel Salonunda gerçekleştirilen sempozyumun açılışına; Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürü Turan Konak, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve TÜRKAD Başkanı Avukat Dr. Mehmet Sarı katıldı.



İnsanlar şehirlerde ekonomi bazlı bir planlama bekliyor

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan programda yaptığı konuşmasında, şehirlerde bütüncül bir bakış açısına ihtiyaç olduğunu belirterek, “Şehirlerin gelişmesiyle birlikte insanların şehirlerden beklentisi de değişti. Artık insanlar şehirlerde ekonomi bazlı bir planlama bekliyor. Ne üreteceğiz, üretmek için nasıl bir insan kaynağı yetiştireceğiz? Sosyal ve kültürel hayat nasıl olmalı? Tüm bu soruların cevap bulması noktasında ekonominin de, üretilecek mal ve hizmetlerin de hangi insan kaynağı ile yapılacağının doğru düşünülüp planlandığı sürecin tartışılması gerekiyor" dedi.



Her mahallenin, her muhitin, her semtin bir mesleği olsun

Başkan Demircan, “Her mahallenin, her muhitin, her semtin bir mesleği olsa. her çocuk oturduğu muhitin ekonomisine uygun mesleki eğitimler alsa ve bunu da pratik yaparak geliştirse; o zaman hem şehirlerden beklentilerin karşılanması noktasında hem de şehirlerin markalaşması noktasında önemli mesafe kat etmiş oluruz. Ekonomi bazlı eğitim ve üretim ilişkisinin kurgulandığı bir yerinde yönetim modeline sadece ülkemizin değil, bütün dünyanın ihtiyacı var diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yeni bir yönetim anlayışı var"

Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Üyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hayri Baraçlı, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yeni bir yönetim anlayışı var. Yeni yönetim anlayışında yalın, yeniliklere hızla adapte olan, insan kaynağının gelişimine imkan sağlayan, dijital dönüşümü gerçekleştiren, karar alma süreçlerini hızlandıran, küresel rekabet gücünü yükselten, ortak aklı kurumsallaştıran, yetki ve sorumlulukları net olan bir yapı ortaya koyulduğundan dolayı, yerel yönetimlerin de bu mantık üzerine tüm faaliyetlerini yapılandırması gerekiyor. Bu noktada yerel yönetimlerin sorumluluğu da katbekat artmakta. Onun için çözüm odaklı, verimli ve etkin bir yerel yönetim anlayışını belediye başkanından, belediye meclis üyelerine ve bürokrasisine kadar her noktada ortaya koyabilecek bir yönetimle de bunların gerçekleştirilmesi gerekir" şeklinde konuştu.



"Yönetim, en geniş tanımıyla toplumsal ve ekonomik bir teşkilatlanmadır"

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürü Turan Konak ise şunları söyledi:

“Cumhuriyetin ilk yıllarıyla bugünkü nüfus yoğunluğunu kıyasladığımızda bugün artık nüfusumuzun önemli bir kısmı, belediye sınırları içinde yaşamaktadır. Bu bakımdan şehir yönetiminin ve belediyecilik anlayışının yeniden gözden geçirilmesi, yeni yönetim yaklaşımları getirilmesi artık bir ihtiyaç olarak karşımızda bulunmaktadır. Yönetim, en geniş tanımıyla toplumsal ve ekonomik bir teşkilatlanmadır. Bir coğrafyada yaşayan toplumun ihtiyaçları, o coğrafyanın şartları ve özellikle ekonomik gelişmeler, hem devletlerin hem de yerel yönetimlerin yapılanmasında temel belirleyici unsurlardan birisidir. Bu kapsamda yerel hizmetlerin yürütülmesi ve yapılanması içinde bulunulan toplumsal ve ekonomik şartlardan bağımsız düşünülemez.”
Kaynak: İHA