PKK-CHP kardeşliğinin temelleri nasıl atıldı?

Ahmet Kekeç'ten dikkat çeken PKK-CHP yazısı...

PKK-CHP kardeşliğinin temelleri nasıl atıldı?
PKK-CHP kardeşliğinin temelleri nasıl atıldı?
Star yazarı Ahmet Kekeç CHP ile PKK arasındaki bağı ortaya koyan bir yazı kaleme aldı.

PKK'lılardan oy isteyen CHP Bartın milletvekili Aysu Bankoğlu'nu da masaya yatıran Kekeç CHP'li vekil için dikkat çeken tespitlerde bulundu.

İşte Ahmet Kekeç'in yazısı;

PKK-CHP kardeşliğinin temelleri nasıl atıldı?

Bombayı CHP Bartın milletvekili Aysu Bankoğlu patlattı, eksik olmasın...

Bu hanım kardeşimiz, herkesin oylarına talipmiş.

Önce uzun bir “herkes” parantezi açıyor ve bütün ideolojik kesimleri sıralıyor, arkasından “PKK'lı kardeşlerini” zikrediyor.

Diyor ki, “PKK'lı kardeşlerimizin de oyların talibiz...”

İyi ediyor da, PKK'lılarla nereden kardeş olduklarını, nasıl kavilleştiklerini anlatmıyor.

Nasıl bir “bağ” bu?

Bu sorunun cevabını birazdan, genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nun ağzından alacağız.

Önce bu hanımefendiyle ilgili bir-iki gözlemimi aktarmak istiyorum:

Dışarıdan baktığınızda, “milletvekiline” benzetemiyorsunuz.

CHP'liye hiç benzetemiyorsunuz.

CHP'li hanımlardaki o tahammülfersa dışlama merakı bu hanımda yok, gibi...

İtici değil...

Bilakis hanım hanımcık, naif, mahallenin “bıcırık bacısı” kıvamında bir kardeşimiz.

Fakat, konuştuğunda anlıyorsunuz ki, bütün bunlar maskeymiş... Kendisini “bıcırık bacı” olmaya zorluyor.

Biraz itici olmayı göze alsa, “Biz sırtımızı YPG'ye veriyoruz” diyen hanımefendi gibi bodoslamadan dalacak.

İtici değil ama kurnaz...

Lafa doğrudan “PKK'lı kardeşlerimiz” diye girse, sonradan tevil etmekte zorlanacak. Önce genel bir “kardeşlerimiz” parantezi açıp memlekette ne kadar “farklılık” ve inanç tercihi varsa, bu parantezin içine tıkıştırıyor; sonra da arkasına “PKK'lı kardeşlerimiz” ibaresini takıyor.

PKK-CHP kardeşliğine gelince...

Bunun temellerini, yukarıda da söylediğim gibi, genel başkanları Kemal Kılıçdaroğlu atmıştı.

PKK'yı açıktan lanetleyemeyen Kılıçdaroğlu, PKK'nın Suriye kolu olan PYD/YPG'yi terör örgütü saymıyor. Onlar, Kılıçdaroğlu'na göre “işgale karşı vatanlarını savunan sivil milisler...”

Fakat, işgale karşı vatanlarını savunan bu milisler, Suriye'nin neredeyse üçte birini işgali altında tutuyor. Yani, ellerindeki Amerikan silahlarıyla ülkelerini bölmeye çalışıyorlar.

Kılıçdaroğlu'nun buna bir itirazı yok.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi bölmek için ülkenin Doğu'sunu köstebek yuvasına çeviren hendek teröristlerine de bir itirazı olmamıştı.

Hatırlarsanız, güya o teröristleri caydırmak için şöyle bir açıklama yapmıştı: “Hendek kuran arkadaşlar, Tahir Elçi'yi seviyorsanız o barikatları derhal kaldırın.”

Tahir Elçi'yi niye seveceklerdi ki?

Tahir Elçi'yi “resmen” o teröristler öldürmemiş miydi?

Hadi teröristlerin Tahir Elçi'yi sevdiklerine ve bir “hatır”dan baktıklarına inanalım...

Peki, Kılıçdaroğlu ne dediğinin farkında mı?

Daha doğrusu, farkında mıydı?

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...