Savat Sanatı Geleceğe Taşınıyor
Geçmişi Urartu medeniyetine kadar uzanan Van'ın geleneksel sanatlarından savatlı gümüş işlemeciliği, kadınlara yönelik açılan kurslarla yaşatılıyor Usta öğretici Erhan Çelik: 'Eskiden Van'da 130'un üzerinde atölye vardı. Amacımız eski günleri yakalayarak bu sanatı gelecek nesillere iletebilmek'
Van Valiliğince Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında iş birliğiyle düzenlenen savatlı gümüş işlemeciliği kursuna yaklaşık 30 kadın katılıyor.
"Umutlu Eller Projesi" kapsamında Kadın ve Aile Merkezinde verilen kursta kadınlar, savat işçiliğini usta öğretici Erhan Çelik'ten öğreniyor.
Çelik, AA muhabirine, Urartulardan kalma savat sanatının Van'da kaybolmaması için çalıştıklarını söyledi.
Savat işlemeciliğinin 2 bin 800 yıllık geçmişe dayandığını ve Van tarihi açısından önemli el sanatları arasında yer aldığını ifade eden Çelik, "Savat işlemeciliği gün geçtikçe yok olmaya yüz tuttu. Yurt dışından buraya bu sanatı öğrenmek için gelenler vardı. Türkiye'de bu konuda toplasan bir elin parmakları kadar usta var. Biz bunu yeniden canlandırmak istiyoruz." dedi.
Çelik, ev hanımları ve genç kızlara bu sanatı yeniden öğreterek ayakta tutmaya çalıştıklarını belirterek, "Eskiden Van'da 130'un üzerinde atölye vardı. Amacımız eski günleri yakalayarak bu sanatı gelecek nesillere iletebilmek." diye konuştu.
Savat gümüş işlemeciliği kursuna ilginin çok fazla olduğuna dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti:
"Kursumuza ilgi çok fazla ama sabır ve el becerisi gerektiren bir iş olmasından dolayı tam anlamıyla yapılıyor denilemez. Savatın bir diğer ismi sebattır. Yani sabretmek gerekiyor. Bize gelen kursiyerlerimiz hemen bir kolye çıkartayım diyor ama öyle olmuyor. Bir kolye bir haftada çıkıyor. Bir bilezik 15 günü buluyor."
Kursiyerlerden Mürşide Kuzut ise eşinin ilk başta kursa gitmesini istemediğini ancak yaptığı eserleri görünce kendisine destek olduğunu anlattı.
Evde boş oturmaktansa bu kursa gelerek bir şeyler öğrenmeye çalıştığını belirten Kuzut, şöyle konuştu:
"Kurs bize iş imkanı sunuyor, evde boş oturmaktansa buraya gelip bir şeyler öğrenmeye çalışıyoruz. Aile bütçesine katkıda bulunuyoruz. Yaptığımız ürünleri görenler çok beğeniyor. Urartulardan bize kalan bu mirası yaşatmaya, yeni nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Ev hanımları evde oturmasınlar, kursa gelsinler."