Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın Açıklaması 'Keyfi Olarak Kimse İçeriye Atılmıyor'

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, “Darbeden bu kadar zaman sonra hala FETÖ terör örgütüne mensup kişilerin ortaya çıkması, zanlıların yargı sürecine intikal ettirmesi bu tehdidin hala devam ettiğini gösteriyor.İ kinci önemli husus da bu konu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir hukuk devleti olduğunu teyit eden bir konudur. Yani bazılarının iddia ettiği gibi kanıtsız bir şekilde keyfi olarak kimse içeriye atılmıyor, kimse işinden ihraç edilmiyor" dedi.

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı sonrasında kameraların karşısına geçen Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularına cevap verdi. Basında çıkan güvenle bilgi ile ilgili ABD ile bir anlaşmaya varıldığı haberlerinin doğru olmadığını belirten Kalın, “Bir oldu-bitti ile burayı PYD-YPG’yi koruyan bir tampon bölge haline getirme yaklaşımlarını kesin olarak reddediyoruz. Burası güvenli bölge olacaktır. Şu veya bu terör örgütünü korumak için kurulacak bir tampon bölge olmayacaktır. Türkiye buna asla müsaade etmez” diye konuştu.

“Bu bölgeye uluslararası bir güç konuşlandırılsın, Türkler olmasın” gibi bir takım fikirlerin ortaya atıldığını söyleyen Kalın, “Açıkçası Sayın Trump’un ortaya koyduğu iradeden sonra ilgili birimlerin bu konuyu sürekli bulandırması bizi düşündürüyor. Hangi amaçlarla bu açıklamaları yaptıklarını, bu tür planlar üzerinde çalıştıklarını anlamakta zorlanıyoruz” şeklinde konuştu.



“Şunu bilmeleri gerekir ki, bir terör örgütü ile bir başka terör örgütü defedilemez”

ABD’nin Obama döneminde YPG ve PYD’ye askeri desteği verene kadar Suriye’de eli silahlı bir YPG-PYD diye bir örgüt olmadığını, Amerikan koruma kalkanı ve desteği çekildikten sonra yine Suriye’de böyle bir örgüt olmayacağını, bundan ne Suriye’nin ne de Suriye halklarının kaybetmeyeceğini belirtti.

Kalın, “Bir kaygı içindelerse, ‘bizimle DEAŞ’a karşı savaşan müttefiklerimizi ortada bırakamayız’ gibi söylemlerin Amerikan basınında sıkça gündeme getirildiğini görüyoruz. Şunu bilmeleri gerekir ki, bir terör örgütü ile bir başka terör örgütü defedilemez. Buradaki müzakerelerde muhataplarıma sordum, ‘YPG-PYD ile ilgili nihai planınız nedir?’ Bu soruya cevap veremediler” ifadelerini kullandı.

Yeni askerlik düzenlemesi çalışmalarına ilişkin sorulan soruya cevap veren Kalın, “Bedelli askerliğe şuana kadar 635 bin kişi başvurdu. Fakat şimdi yeni askerlik modeli üzerinde çalışılıyor. Bedelli ve dövizli askerlik, normal askerlik, üç başlık halinde gündemimizde var. Bunu daha da çeşitlendiren, Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi 6-9-12 ay gibi zaman dilimlerine yayılabilecek farklı askerlik türleri üzerinde MSB’nin bir çalışması var” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile MHP Lideri Bahçeli’nin bir görüşme gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğini ilişkin konuşan kalın, “Cumhurbaşkanımız Sayın Bahçeli ile her zaman görüşebilirler. Bu 19 Şubat’tan önce ya da sonra olabilir. Görüşmelerinin önünde hiçbir engel yok. Önümüzdeki günlerde böyle bir görüşme gerçekleşebilir. Ama şu gün şu saatte bir randevu sabitlenmiş değil” diye konuştu.



“Bizim için endişe verici bir gelişme”

ABD ve Rusya’nın orta menzilli füze anlaşmasını askıya alması kararını değerlendiren Kalın, “Bizim için endişe verici bir gelişme” dedi.

Anlaşmanın tarihine ilişkin bilgi veren Kalın, “Silahsızlanmanın konuşulduğu bir dönemde böyle yeni bir silah yarışına giriliyor, yeni bir nükleer silahlanmaya doğru gidiliyor şeklindeki bir havanın oluşması elbette hepimiz için endişe vericidir” şeklinde konuştu.



“Bu tehdidin hala devam ettiğini gösteriyor”

FETÖ mücadelede Ankara Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü operasyon çerçevesinde 11 F-16 pilotunun gözaltına alınmasına ilişkin sorulan soruya cevap veren Kalın, “Darbeden bu kadar zaman sonra hala FETÖ terör örgütüne mensup kişilerin ortaya çıkması, zanlıların yargı sürecine intikal ettirmesi bu tehdidin hala devam ettiğini gösteriyor. İkinci önemli husus da bu konu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bir hukuk devleti olduğunu teyit eden bir konudur. Yani bazılarının iddia ettiği gibi kanıtsız bir şekilde keyfi olarak kimse içeriye atılmıyor, kimse işinden ihraç edilmiyor. Bu kişilerle ilgili soruşturma bugüne kadar devam etti, bugün tekemmül ettirildiği için bu karar bugün alındı. Bundan sonra da benzer şeyler olabilir” açıklamasında bulundu.

“Bu direk rejimin meşruiyetini tanıma anlamına gelmez”

Rusya’nın Türkiye ile Suriye rejimi arasında ilişkinin korunması konusunda baskı yaptığı iddialarına cevap veren Kalın, “Ne Rusya’nın ne başka bir ülkenin Türkiye’ye herhangi bir baskı yapması söz konusu olamaz. Teklifte bulunabilirler, tavsiyelerde bulunabilirler ama baskı diye bir şey söz konusu olamaz. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde güven ve istikrarını sağlayacak adımların atılması için Cenevre ve Astana sürecinde bulunduk, bulunmaya devam ediyoruz. Bize göre Esed rejimi meşruiyetini yitirmiş bu geleceği vaat etmekten uzak olan bir rejimdir. Bu kadar insanın kanına girmiş bir rejimin böyle bir rol üstlenmesi mümkün değildir. Temas noktasına gelince, istihbarat birimlerimiz Türkiye’nin güvenliği çerçevesinde Suriye sahasında yürüttükleri operasyonların emniyeti ve selameti açısından zaman zaman farklı merkezlerle buna Şam da dahil bir takım temaslarda bulunabilirler. Bunda şaşılacak bir durum yok. Ama bu direk rejimin meşruiyetini tanıma anlamına gelmez. Daha operasyonel bir ilişkidir” dedi.

Kaynak: İHA