Adıyaman Üniversitesinde 'Hocalı Katliamı' Konferansı

Adıyaman Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Topluluğu tarafından Hocalı Katliamı’nın 27. yıl dönümü nedeniyle Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şehrabanı Allahverdiyeva tarafından “Hocalı Katliamının 27. Yıl Dönümü” adlı konferans düzenlendi.

Adıyaman Üniversitesinde 'Hocalı Katliamı' Konferansı
Adıyaman Üniversitesi Vehbi Koç Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansta Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk, üniversitenin akademik ve idari çalışanlar ile öğrenciler hazır bulundu.

26 Şubat 1992’de Ermeniler tarafından işgal edilen Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı Kasabasında gerçekleştirilen katliamın kurbanları vahşetin yıl dönümünde anıldı.

Konuşmacı Allahverdiyeva, tarihin gördüğü en kanlı katliamlarından olan ve Ermenilerce çocuk, kadın, yaşlı 613 Azerbaycan Türk’üne karşı uygulanan Hocalı Katliamı’nın üzerinden 27 yıl geçmesine rağmen yüreklerdeki acısını ilk günkü gibi koruduğunu söyledi.



Allahverdiyeva, "Gerçekleştirilen katliam sadece Hocalı’daki değil tüm dünya ülkelerinde yaşayan Türklere karşı yapılmıştır. Dünyadaki bütün Türkler, Ermenilerden büyük hainlikler görmüştür. Yaşanan olayların fitili Çar Rusya’sı döneminde yani 1988’de ateşlenirken, Ermeniler insan ruhunu acıtan olaylara imza atmışlardır. 26 Şubat insanlığın utandığı bir gündür. O gece insanlar sadece Türk oldukları için tecavüze uğradılar, işkence gördüler ve öldürüldüler. Yaşanan bu vahşet dünya kamuoyunda hiç yankı bulmadı. Aynısını bir Türk veya bir Müslüman ülke yapsaydı dünya kamuoyu kıyameti koparırdı, ama ne yazık ki ölen Türk olduğu için kimsenin sesi çıkmadı. Çocuk, yaşlı, kadın demeden tam 613 Türk’ü o gece şehit verdik. Biz Türklerin Türk’ten başka dostu yok, sakın ola birbirimize düşmeyelim, birlik olursak bize kimse dokunamaz” dedi.

Konferansın ardından teşekkür konuşması yapan Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Halil Tuğluk ise, “İslam coğrafyalarında yaşanan ve yaşanmaya devam eden bu tür vahşetleri dinledikçe tüylerimiz diken diken oluyor. Ama bunları dinlemeliyiz, öğrenmeliyiz, kimin dost kimin düşman olduğunu bilmeliyiz, böyle vahşetlerin bir daha yaşanmaması için kendimizi her alanda yetiştirmeliyiz. İçeriden veya dışarıdan gelebilecek düşmanlıklara karşı bir bütün halinde hareket etmeliyiz” diye konuştu.

Kaynak: İHA