'Güney Kore'deki ABD Askeri Varlığı Azaltılamazsa, Kuzey Taviz Vermez'
Ankara Üniversitesi AsyaPasifik Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Merthan Dündar:'Güney Kore'deki ABD askeri varlığı ve silah gücü azaltılamadığı sürece Kim'in taviz vermesi mümkün değil' Ankara Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertan Gökmen:'ABD, barışa yönelik olarak yakalanan trendin kaybedilmesini istemiyor'
AHMET FURKAN MERCAN - Ankara Üniversitesi Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Merthan Dündar, ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında yarın başlayacak Vietnam zirvesine ilişkin, "Güney Kore'deki ABD askeri varlığı ve silah gücü azaltılamadığı sürece Kim'in taviz vermesi mümkün değil." dedi.
Haziran 2018'de Singapur ve yarınki Vietnam zirvelerinin Kore Yarımadası'daki muhtemel barışa katkısına değinen Dündar, ABD için önceliğin Kuzey Kore'nin nükleer silahlardan arındırılması olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Dündar, Kim liderliğindeki Pyongyang'ın "Güney Kore'den ABD askerlerinin çekilmediği sürece nükleer cephaneliğinden vazgeçmeyeceği" şartını öne sürdüğünü aktardı.
Kim Jong-un'un taviz vermesinin mümkün gözükmediğini ileri süren Dündar, şunları dile getirdi:
"Bu aşamada Kuzey Kore'nin ABD'nin talepleri doğrultusunda nükleer silahlardan vazgeçmesini beklemek pek mümkün değil ancak belki nükleer silah denemeleri askıya alınabilir. Fakat Güney Kore'deki ABD askeri varlığı ve silah gücü azaltılamadığı sürece Kim'in taviz vermesi de mümkün değil. Uluslararası basına göre, Lavrov, ABD'nin Hanoi toplantısı öncesinde Rusya'dan tavsiye istediğini açıkladı. Bu durum, ABD'nin kendisine rakip olan üçüncü ülkelerden bile tavsiye ya da görüş alarak ne kadar çözüm taraftarı olduğunu dünya kamuoyuna göstermek istemesi ile ilgili bir hamle olarak değerlendirilebilir."
İlk zirvenin "tarafsız" konumdaki Singapur'da düzenlendiğini anımsatan Ali Merthan Dündar, Vietnam'ın tercih edilmesinin ise sorunun müzakere yolu ile çözüme kavuşturulması için bir mesaj taşıdığını belirterek, şöyle devam etti:
"Birinci zirve geçen sene küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen önemli bir ticaret ve finans kaynağı olan, ayrıca tarafsız bir ülke konumundaki Singapur'da yapılmıştı. İkinci zirve ise Vietnam gibi yakın tarihinde ABD ile savaşmış, bu küresel gücü yenmiş komünist bir ülkede yapılıyor. Bilindiği üzere Vietnam, Çin'e ve Kuzey Kore'ye, ABD ve müttefiklerine olduğundan çok daha yakın, sıcak ilişki içinde bir ülkedir. Zirve'nin bir başka bölge ülkesinde değil de Vietnam'da yapılmasına karar verilmiş olması da mesaj taşıyor. Sonuç ne olursa olsun sorunların askeri güç ya da baskı yoluyla değil de müzakere ve istişare ile çözülmeye çalışılıyor olması bu aşamada bölgedeki tansiyonun düşmesine ya da yükselmeden aynı seviyede kalmasına katkı sağlayacaktır."
- "ABD trendin kaybedilmesini istemez"
Ankara Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertan Gökmen de barış anlaşmasının önünde çok engelin kalmadığını belirtti.
Muhtemel bir barış anlaşmasına yaklaşıldığını ve bu süreçte ABD'nin Kuzey Kore'yi, Kuzeylilerin de ABD'yi ziyaret ettiğini anımsatan Gökmen, "Vietnam görüşmesinde de olumlu sinyaller verilecektir." diye konuştu.
Süreç uzadıkça Güney Kore'de aleyhte kamuoyunun oluşmaya başladığını anlatan Prof. Dr. Gökmen, "Seul'daki Mecliste söylemler de sertleşmeye başladı. Barışa yönelik olarak ABD, yakalanan trendin kaybedilmesini istemiyor. Sürecin bir an önce barışla neticelendirmesi hem ABD'nin, hem Güney Kore'deki mevcut yönetimin lehine olacaktır. Yarımadada barış yaklaşıyor." şeklinde konuştu.
Kaynak: AA
Haziran 2018'de Singapur ve yarınki Vietnam zirvelerinin Kore Yarımadası'daki muhtemel barışa katkısına değinen Dündar, ABD için önceliğin Kuzey Kore'nin nükleer silahlardan arındırılması olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Dündar, Kim liderliğindeki Pyongyang'ın "Güney Kore'den ABD askerlerinin çekilmediği sürece nükleer cephaneliğinden vazgeçmeyeceği" şartını öne sürdüğünü aktardı.
Kim Jong-un'un taviz vermesinin mümkün gözükmediğini ileri süren Dündar, şunları dile getirdi:
"Bu aşamada Kuzey Kore'nin ABD'nin talepleri doğrultusunda nükleer silahlardan vazgeçmesini beklemek pek mümkün değil ancak belki nükleer silah denemeleri askıya alınabilir. Fakat Güney Kore'deki ABD askeri varlığı ve silah gücü azaltılamadığı sürece Kim'in taviz vermesi de mümkün değil. Uluslararası basına göre, Lavrov, ABD'nin Hanoi toplantısı öncesinde Rusya'dan tavsiye istediğini açıkladı. Bu durum, ABD'nin kendisine rakip olan üçüncü ülkelerden bile tavsiye ya da görüş alarak ne kadar çözüm taraftarı olduğunu dünya kamuoyuna göstermek istemesi ile ilgili bir hamle olarak değerlendirilebilir."
İlk zirvenin "tarafsız" konumdaki Singapur'da düzenlendiğini anımsatan Ali Merthan Dündar, Vietnam'ın tercih edilmesinin ise sorunun müzakere yolu ile çözüme kavuşturulması için bir mesaj taşıdığını belirterek, şöyle devam etti:
"Birinci zirve geçen sene küçük bir ada ülkesi olmasına rağmen önemli bir ticaret ve finans kaynağı olan, ayrıca tarafsız bir ülke konumundaki Singapur'da yapılmıştı. İkinci zirve ise Vietnam gibi yakın tarihinde ABD ile savaşmış, bu küresel gücü yenmiş komünist bir ülkede yapılıyor. Bilindiği üzere Vietnam, Çin'e ve Kuzey Kore'ye, ABD ve müttefiklerine olduğundan çok daha yakın, sıcak ilişki içinde bir ülkedir. Zirve'nin bir başka bölge ülkesinde değil de Vietnam'da yapılmasına karar verilmiş olması da mesaj taşıyor. Sonuç ne olursa olsun sorunların askeri güç ya da baskı yoluyla değil de müzakere ve istişare ile çözülmeye çalışılıyor olması bu aşamada bölgedeki tansiyonun düşmesine ya da yükselmeden aynı seviyede kalmasına katkı sağlayacaktır."
- "ABD trendin kaybedilmesini istemez"
Ankara Üniversitesi Kore Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ertan Gökmen de barış anlaşmasının önünde çok engelin kalmadığını belirtti.
Muhtemel bir barış anlaşmasına yaklaşıldığını ve bu süreçte ABD'nin Kuzey Kore'yi, Kuzeylilerin de ABD'yi ziyaret ettiğini anımsatan Gökmen, "Vietnam görüşmesinde de olumlu sinyaller verilecektir." diye konuştu.
Süreç uzadıkça Güney Kore'de aleyhte kamuoyunun oluşmaya başladığını anlatan Prof. Dr. Gökmen, "Seul'daki Mecliste söylemler de sertleşmeye başladı. Barışa yönelik olarak ABD, yakalanan trendin kaybedilmesini istemiyor. Sürecin bir an önce barışla neticelendirmesi hem ABD'nin, hem Güney Kore'deki mevcut yönetimin lehine olacaktır. Yarımadada barış yaklaşıyor." şeklinde konuştu.