BM Raportörü Callamard, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Aktay İle Görüştü

AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay, Cemal Kaşıkçı cinayetini araştırmak üzere Türkiye’de bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Özel Raportörü Agnes Callamard ve beraberindeki heyetin cinayete ilişkin ses kayıtlarını dinleyeceklerini söyledi. Aktay, BM heyetinin cinayetin baş şüphelisi olarak Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ı gördüklerini kaydetti.

BM Raportörü Callamard, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Aktay İle Görüştü
Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini araştırmak için Türkiye’ye gelen BM Özel Raportörü Callamard, AK Parti Genel Başkan Danışmanı Yasin Aktay ile görüştü. AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleşen görüşme yaklaşık 1.5 saat sürdü. Görüşme sonrası bir açıklama yapan Aktay, “Cemal Kaşıkçı’nın yakın arkadaşı olmam ve bu olayı ilk duyan ve Türkiye’deki ve dünyadaki yetkililere duyurma konusunda almış olduğum rolden dolayı, bir tanık olarak Cemal Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’daki genel durumunu biliyor olmam dolayısıyla görüşlerime başvurdular. Dünyada yankılanan, belki de son 15-20 yıldır dünyada bu kadar konuşulan bir vaka olmamıştır. Bu vaka dünyanın vicdanını yaralayan bir vakadır. Bu bir ülkenin bütün imkanlarıyla organize olup, devletin özel uçakları ve yetkililerinin gelip İstanbul gibi bir yerde başkonsolosluk içerisinde bu cinayeti gerçekleştirmiş olmaları sıradan bir vaka değil. Türkiye olarak başından beri bu vakanın örtbas edilmeyeceği, sessiz kalınmayacağı noktasında da Cumhurbaşkanımızın çok kararlı ve bütün dünya tarafından hayranlıkla süreci yönetme tarzı bugün raportörler tarafından da defalarca ifade edildi. Cumhurbaşkanımızın bu konuda dünyada büyük bir takdir ve hayranlıkla izlenen bu insancıl yaklaşımı raportörler tarafından ifade edildi” dedi.



"Baş şüpheli bütün yargı sürecini kontrol edebilecek durumda"

Heyet ile yapılan görüşmeye değinen Aktay, “Bu mevzunun artık Türkiye ile Suudi Arabistan arasında bir mevzu olmadığı, bunun dünyaya mal olmuş bir olay olduğu, insanlığa karşı işlenen bir suç ile karşı karşıya olduğumuzu, dolayısıyla bu suça karşı uluslararası bir dayanışmanın olması gerekiyor. Kendileri bu dayanışma adına Türkiye’de olduklarını söylediler, Türkiye’den bu işin uluslararasılaştırılması noktasında biraz daha adım beklediklerini ifade ettiler. Türkiye’nin bu süreci şu ana kadar idare etme biçiminde en ufak bir ihmal söz konusu değil. Bu bir araştırma komisyonudur. Kendi inisiyatifi ile hareket eden, BM inisiyatifi veya BM müdahalesi değildir. BM’nin bu işin içerisine girmesi Türkiye’nin vereceği bir kararla söz konusu olacaktır. Suudi Arabistan’ın bu konuda şu ana kadar sergilemiş olduğu tutumdan bir umut yok. Adaletin tahakkuk etmesi noktasında yardımcı olmuyor, birilerini korumaktan başka şu ana kadar bir şey söylemek mümkün değil. Baş şüpheli şu anda bütün soruşturma komisyonu veya yargı sürecini kontrol edebilecek durumda. Böyle bir mahkemeden adaletin tecelli etmesini kimsenin beklemesi mümkün değil” açıklamasını yaptı.

"Tamamen vicdanla hareket ettiklerini söylediler"

Raportörlerin objektif karar vermek durumunda oldukları için Türkiye’de bulunduklarını vurgulayan Aktay, “Olayın bütün tarafları ve ilgilileri ile birinci ağızdan dinlemek ve topladıkları verilerle olabilecek en objektif raporu yazmaya çalışıyorlar. Bunun için de yardım bekliyorlar. Tamamen vicdanla hareket ettiklerini söylediler, bizim vicdanımız bu olayın bu şekilde örtbas edilmesine razı değil gibi bir açıklamayla hareket etmiş olduklarını söylemeleri olayın boyutlarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu rapor BM’de olayın uluslararası kamuoyuna biraz daha net bir şekilde BM inisiyatifi haline gelmesini sağlayacak bir rapor. Aynı zamanda Türkiye’ye de belki de bir tavsiyede bulunabilir. Türkiye’nin nihai amacı adaletin gerçekleştirilmesi, olayın sorumlularının ortaya çıkarılmasıdır. Bu beklentinin karşılanması doğrultusunda Türkiye şu ana kadar eksik bir şey yapmış değil” ifadelerini kullandı.

"Cinayetin örtbas edilmesine yönelik bütün çabalar kayda geçmiş durumda"

BM Özel Raportörü Agnes Callamard’ın Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetini araştırması kapsamında İstanbul’daki Suudi Arabistan Konsolosluğuna alınmaması ile ilgili Aktay şunları söyledi:

“Elde ceset yok, bulgu da söz konusu değil. Ancak cinayetin örtbas edilmesine yönelik bütün çabalar kayda geçmiş durumda. Konsolosluğun, olayın ardından birkaç gün boyunca sürekli temizlenmeye çalışılması, konsolosluk duvarlarının boyanmış olması gibi bir takım bulgu ve verilere herkes sahip. BM’den gelen bir heyetin konsolosluğa sokulmamış olması da kaydedilmiş durumda. Cinayetin olduğuna dair, ortaya çıkan bu olayı doğrulayan bir veri olarak kaydedilmiş durumda. Onlar da bu şekilde ifade ettiler. Ceset yok ama cesetle ilgili her şey var.”

"Ses kayıtlarını dinleyecekler"

Raportör ve beraberindeki heyetin Kaşıkçı cinayetine ilişkin ses kayıtlarını dinleyeceklerini ifaden eden Aktay, “Türkiye, soruşturma komisyonu olduğu takdirde her çeşit yardımı yapacağını tekrarladı ancak bu araştırma komisyonu olduğu için verilerin paylaşılması ile ilgili belli bir sınır olması doğal bir şey. Bu heyetin soruşturma yetkisi yok. Gereken kolaylıklar sağlanıyor ancak verilerin kendileriyle paylaşılması başka bir karardır” dedi.

Kaynak: İHA