Şişli'de Üniversiteli Genç Kıza Çarpan Sürücünün Yargılanmasına Devam Edildi
Şişli'de yolun karşısına geçmeye çalışan üniversite öğrencisi İrem Uzer'e çarparak ağır yaralanmasına neden olduğu iddiasıyla 10 yıla kadar hapis istemiyle hakkında dava açılan sanığın yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmada mağdur İrem Uzer, annesi ve babası ile tarafların avukatı hazır bulundu. Sanık Sinan Hacıgüvelioğlu ise duruşmaya katılmadı.
Duruşmada söz verilen ve geçirdiği kazanın sonucunda konuşmakta güçlük çektiği tutanağa geçirilen İrem Uzer, olaya ilişkin hiçbir şey hatırlamadığını söyledi.
"Karşıdan karşıya geçtiğimizi de hatırlamıyorum. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Tedavim devam ediyor. Şu anda okula gidemiyorum. Hala sağ tarafım ağrıyor. Ellerim, ayaklarım ve yüzüm uyuşuk. Dizimde halen yara var. Yazı yazamıyorum, görme kaybım da var. Şu anda evde bakılıyorum. Merdiven bile inip çıkamıyorum.'' dedi.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Cansu Akfırat da olay günü okuldan çıktıklarını belirterek, ''Arkadaşlarımla birlikte Büyükdere Caddesi boyunca yürüyorduk. Bankanın önüne geldiğimizde karşıya geçmemiz gerekiyordu. Yayalara yeşil ışık yandığını çaprazımda gördüm. Trafik lambalarına çok yakındık lambalar bizim çaprazımızda kalıyordu. Arabalar durmaya başlamıştı çünkü yayalara yeşil ışık yanmıştı, biz geçmeye başladık. Sol şeride bir adım kala beyaz bir yansıma gördüm. Seda beni kolumdan refleks ile çekti, ben de Gizem'i çektim. Sonra bir gürültü duydum arkamıza dönüp baktığımızda İrem'in olmadığını gördük. Arabanın altına baktık arabanın altında değildi. Çarpmanın etkisiyle fırlamış arabanın arka çaprazına düşmüştü." diye konuştu.
Tanık beyanlarına karşı savunma yapan sanık avukatı, olaya ilişkin kamera kayıtlarında araçlara yeşil ışık yandığının görüldüğünü belirterek aleyhte olan hususları kabul etmediklerini söyledi.
İrem Uzer'in avukatı Hasan Sınar, aynı zamanda Uzer'in Hukuk Fakültesinden hocası olarak duruşmada bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
''Olay kaza değildir. İddianame hatalı olarak 'Bilinçli taksirle yaralama' suçundan düzenlenmiştir. Oysa olayın özelliklerine bakıldığında sanığın olası kastla hareket ettiği görülmektedir. Olay mağdurun 60 gün yoğun bakımda yatmasını gerektirecek çok boyutlu kemik kırıkları yaşamasına sebep olacak bir suçtur, kaza değildir. Sanık olay günü alkollüdür. Sanık bu nedenle kaçmaya yönelmiş fakat yalnızca kaçmak istemekle kalmamış kafasında bir senaryo yaratarak suçtan kurtulmak istemiştir. Bu nedenlerle sanığın 'kasten yaralama' suçundan en üst halden cezalandırılmasına ve kaçma şüphesinin bulunması nedeniyle tutuklama kararı verilmesini talep ediyoruz.'
- Sanığın tutuklanması talebi reddedildi
Mahkeme heyeti de beyanların alınmasının ardından mağdur İrem Uzer'in tedavisine ilişkin tüm evrakların istenmesine ve tedavisinin bitip bitmediğinin sorulmasına karar verdi.
Uzer'in evraklarının gelmesi sonucunda kesin rapor alınması için Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu'na sevkini kararlaştıran mahkeme, dosyanın trafikçi bir bilirkişiye gönderilmesine hükmetti.
Sanık Sinan Hacıgüvelioğlu için tutuklama talebinin reddine hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
- Olayın geçmişi
Şişli Esentepe Mahallesi Büyükdere Caddesi'nde 10 Mayıs'ta, arkadaşlarıyla yolun karşısına geçmek isteyen İrem Uzer'e (22) Sinan Hacıgüvelioğlu'nun kullandığı otomobil çarpmıştı. Kazada ağır yaralanan Uzer, uzun süre hastanede tedavi altına alınmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Hacıgüvelioğlu'nun seyir halindeyken ışıklı kavşağa geldiğinde kendisine yeşil ışık yandığını görmesi üzerine yaya geçidi olmasına rağmen hızını azaltmayarak arkadaşlarıyla birlikte karşıya geçmeye çalışan İrem Uzer'e tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu çarparak hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına neden olduğu ifade ediliyor.
Sanık Sinan Hacıgüvelioğlu'nun alkollü olduğu bilgisine yer verilen iddianamede, kazanın ardından uzaklaşmaya çalışan sanığın otomobilini, önünü kesen polis memurunun üzerine sürdüğü anlatılıyor.
İddianamede, Sinan Hacıgüvelioğlu'nun "Görevini yaptırmamak için direnme", "İftira" ve "Bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Kaynak: AA
Duruşmada söz verilen ve geçirdiği kazanın sonucunda konuşmakta güçlük çektiği tutanağa geçirilen İrem Uzer, olaya ilişkin hiçbir şey hatırlamadığını söyledi.
"Karşıdan karşıya geçtiğimizi de hatırlamıyorum. Adaletin yerini bulmasını istiyorum. Tedavim devam ediyor. Şu anda okula gidemiyorum. Hala sağ tarafım ağrıyor. Ellerim, ayaklarım ve yüzüm uyuşuk. Dizimde halen yara var. Yazı yazamıyorum, görme kaybım da var. Şu anda evde bakılıyorum. Merdiven bile inip çıkamıyorum.'' dedi.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Cansu Akfırat da olay günü okuldan çıktıklarını belirterek, ''Arkadaşlarımla birlikte Büyükdere Caddesi boyunca yürüyorduk. Bankanın önüne geldiğimizde karşıya geçmemiz gerekiyordu. Yayalara yeşil ışık yandığını çaprazımda gördüm. Trafik lambalarına çok yakındık lambalar bizim çaprazımızda kalıyordu. Arabalar durmaya başlamıştı çünkü yayalara yeşil ışık yanmıştı, biz geçmeye başladık. Sol şeride bir adım kala beyaz bir yansıma gördüm. Seda beni kolumdan refleks ile çekti, ben de Gizem'i çektim. Sonra bir gürültü duydum arkamıza dönüp baktığımızda İrem'in olmadığını gördük. Arabanın altına baktık arabanın altında değildi. Çarpmanın etkisiyle fırlamış arabanın arka çaprazına düşmüştü." diye konuştu.
Tanık beyanlarına karşı savunma yapan sanık avukatı, olaya ilişkin kamera kayıtlarında araçlara yeşil ışık yandığının görüldüğünü belirterek aleyhte olan hususları kabul etmediklerini söyledi.
İrem Uzer'in avukatı Hasan Sınar, aynı zamanda Uzer'in Hukuk Fakültesinden hocası olarak duruşmada bulunduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
''Olay kaza değildir. İddianame hatalı olarak 'Bilinçli taksirle yaralama' suçundan düzenlenmiştir. Oysa olayın özelliklerine bakıldığında sanığın olası kastla hareket ettiği görülmektedir. Olay mağdurun 60 gün yoğun bakımda yatmasını gerektirecek çok boyutlu kemik kırıkları yaşamasına sebep olacak bir suçtur, kaza değildir. Sanık olay günü alkollüdür. Sanık bu nedenle kaçmaya yönelmiş fakat yalnızca kaçmak istemekle kalmamış kafasında bir senaryo yaratarak suçtan kurtulmak istemiştir. Bu nedenlerle sanığın 'kasten yaralama' suçundan en üst halden cezalandırılmasına ve kaçma şüphesinin bulunması nedeniyle tutuklama kararı verilmesini talep ediyoruz.'
- Sanığın tutuklanması talebi reddedildi
Mahkeme heyeti de beyanların alınmasının ardından mağdur İrem Uzer'in tedavisine ilişkin tüm evrakların istenmesine ve tedavisinin bitip bitmediğinin sorulmasına karar verdi.
Uzer'in evraklarının gelmesi sonucunda kesin rapor alınması için Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu'na sevkini kararlaştıran mahkeme, dosyanın trafikçi bir bilirkişiye gönderilmesine hükmetti.
Sanık Sinan Hacıgüvelioğlu için tutuklama talebinin reddine hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi.
- Olayın geçmişi
Şişli Esentepe Mahallesi Büyükdere Caddesi'nde 10 Mayıs'ta, arkadaşlarıyla yolun karşısına geçmek isteyen İrem Uzer'e (22) Sinan Hacıgüvelioğlu'nun kullandığı otomobil çarpmıştı. Kazada ağır yaralanan Uzer, uzun süre hastanede tedavi altına alınmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Hacıgüvelioğlu'nun seyir halindeyken ışıklı kavşağa geldiğinde kendisine yeşil ışık yandığını görmesi üzerine yaya geçidi olmasına rağmen hızını azaltmayarak arkadaşlarıyla birlikte karşıya geçmeye çalışan İrem Uzer'e tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu çarparak hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmasına neden olduğu ifade ediliyor.
Sanık Sinan Hacıgüvelioğlu'nun alkollü olduğu bilgisine yer verilen iddianamede, kazanın ardından uzaklaşmaya çalışan sanığın otomobilini, önünü kesen polis memurunun üzerine sürdüğü anlatılıyor.
İddianamede, Sinan Hacıgüvelioğlu'nun "Görevini yaptırmamak için direnme", "İftira" ve "Bilinçli taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma" suçlarından 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.