Üsküp'te 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü Resepsiyonu Verildi

Programa TBMM Başkanı Mustafa Şentop da katıldı.

Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp'te 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü resepsiyonu verildi.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ile Yunus Emre Enstitüsü'nün destekleriyle Makedonya Türk Sivil Toplum Teşkilatları Birliği (MATÜSİTEB) tarafından düzenlenen resepsiyona TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kuzey Makedonya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Oliver Spasovski, Kuzey Makedonya Kültür Bakanı Hüsni İsmaili, Dış Yatırımlardan Sorumlu Devlet Bakanı Elvin Hasan, Kuzey Makedonya Anayasa Mahkemesi Başkanı Salih Murat, Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Hasan Mehmet Sekizkök, MATÜSİTEB Genel Başkanı Hüsrev Emin, Türk kurum ve kuruluşların temsilcileri, milletvekilleri, akademisyenleri iş adamları ve çok sayıda davetli katıldı.

Şentop, törende yaptığı konuşmada, Türkçe’nin Adriyatik'ten Çin’e uzanan geniş coğrafyada yüz milyonlarca soydaşın ortak dili olarak gönüllerini birbirine bağlamaya devam ettiğini belirtti. Şentop, "Türk dilini binlerce yıl Asya’dan Avrupa’ya akan gürül gürül çağlayan bir ırmağa benzetmek hiç de abartı sayılmaz. 1944’te Üsküp Sultan Murad Camisi avlusunda Tefeyyüz mektepleriyle başlayan Türkçe ana dilde eğitim bugün de aynı ruhla ve katkılarınızla ilim ve irfan yaymaya devam etmektedir." diye konuştu.

Bir milletin aklından geçen sözün, gönlünden geçen kelamın lisanla vücut bulduğunu dile getiren Şentop, gönülden gönüle, zihinden zihine, geçmişten geleceğe köprülerle kurulduğunu vurguladı.

Kendi medeniyetini diğer medeniyetlerden ayıran unsurların başında gönlün geldiğini kaydeden Şentop, "Biyolojik olarak doğmakla değil, gönül sahibi olmakla insan olunur. Bizim medeniyetimiz de karşılaştığı tüm toplumları gönül mayasıyla mayalamış, dönüşürken gelişmiş, zenginleşmiş, dönüştürmüş, geliştirmiş ve zenginleştirmiştir." dedi.

Türk toplumu ve Türkçenin bu topraklardaki varlığının Osmanlı’nın çok öncesine gittiğini belirten Şentop, Balkanların, dolayısıyla Kuzey Makedonya’nın Türklerle tanışmasının milattan sonra 4. yüzyıla kadar gittiğini, 13. yüzyılın sonlarından itibaren ise Selçuklu ve Osmanlıların bu toprakları vatan tuttuklarını ifade etti.

Türklerin, Balkanlar ve Kuzey Makedonya’nın yerli halklarından olduğunun altını çizen Şentop, "Türkçe bu coğrafyayı, kültürü inşa eden dillerden biridir. Bu toprakların ortak dili, Lingua Francası olan yüzyıllarca barış ve huzurun korunmasında aracı olan bir dildir." ifadelerini kullandı.

Osmanlı Türkçesinde dilin hem lisan hem de gönül demek olduğunu aktaran Şentop, kendileri için dil coğrafyasının gönül coğrafyası olduğunu söyledi.

Üç gün önce Bakü’de Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi toplantısına katıldığına ve bugün de Türkçe Eğitim Gününü kutladıklarına işaret eden Şentop, şöyle devam etti:

"Bu iki toplantının üst üste gelmesi çok anlamlıdır. Bakü’den, Hazar kıyısından, Orta Asya’dan Adriyatik kıyılarına kadar Türk dili konuşulan bir gönül coğrafyasından dostlarımızla buluştuk. Devletlerimiz ayrı olsa da dilimiz ve gönlümüzün bir olduğunu gördük, müşahede ettik."

- "Atalarımızdan miras kalan dostluğu korumalıyız"

Spasovski de ülkedeki Türk toplumunun kültürel, tarihi ve sosyal gelişiminde köklü bir bağ dokusunu temsil ettiğini kaydederek, "Güçlü inanç, iyi niyet, dayanışma ve vatandaşlara saygı ile inşa edilen bu pozisyon en büyük saygıyı hak ediyor." diye konuştu.

İki ülkenin toplulukları arasındaki yüzyıllarca bir arada yaşamanın, Türkiye'nin Kuzey Makedonya'ya bağımsızlığından bu yana verdiği destekle kendini gösterdiğini kaydeden Sapsovski, atalardan miras olarak kalan dostluğun korunması ve yetiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Devlet Bakanı Hasan ise Türkçe eğitimin Kuzey Makedonya’daki Türkler için asla vazgeçilemeyen unsurlardan biri olduğunu ifade etti.

Kuzey Makedonya hükümetinin eğitim alanındaki çalışmaları hakkında bilgi veren Hasan, "Değerli Türk toplumu, eğitimcilerimiz, bu şeffaf yaklaşımdan istifade edip Türkçe eğitimin gelişmesini katkılarınızla sağlayabilirsiniz. Önemli olan ülkemizde yapılan reformları izlemek değil, değişiklikler yapılırken katılmanız ve katkı sunmanızdır." şeklinde konuştu.

Türkçe eğitimin geleceğinin çağdaş eğitimden geçtiğinin altını çizen Hasan, "Ana dilde eğitimden taviz veremeyiz. Atalarımızın peşinden koştuğu ideali, Türkçe eğitimi devam ettirmek için hepimize sorumluluk düşmektedir. Hiç kimse bu sorumluluktan muaf değildir." ifadelerini kullandı.

- "Türkiye'nin ilgi ve desteği devam edecek"

Türkiye'nin Üsküp Büyükelçisi Sekizkök de asırlardır iç içe yaşayan bu güzel ülkenin insanlarının eşsiz kültürel zenginliklerini barış ve uyum içerisinde şimdiye kadar intikal ettirdiklerini anlatarak, tarih boyunca Türk kültürünün kıymetli eserlerinin de bu topraklarda medeniyete armağan edildiğini dile getirdi.

Türk toplumunu temsil eden genç nesillerin Türk dilinin yanı sıra tüm alanlarda kaliteli bir eğitim almasına ve bunun için uygun şartların temin edilmesine büyük önem atfettiklerini vurgulayan Sekizkök, "Bu hedef doğrultusunda, önümüzdeki dönemde de Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgi ve desteğinin Kuzey Makedonya makamlarıyla iş birliği içerisinde devam edeceğini belirtmek isterim." şeklinde konuştu.

Emin ise Kuzey Makedonya Türkleri olarak Türkçenin coşkusunu ve bir arada olmanın saadetini yaşadıklarını söyledi.

Kuzey Makedonya Türklerinin varlığının en büyük göstergesi olan 21 Aralık Türkçe Eğitim Günü etkinliklerini bu yıl da TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü ile düzenlediklerini anımsatan Emin, "Kuzey Makedonyalı Türklerin temsil edildiği en önemli sivil toplum kuruluşu olan MATÜSİTEB, soydaşlarımızın sıkıntılarının giderilmesi için atılacak her adımda ve yapılacak her türlü çalışmada bugüne kadar olduğu gibi aynı şekilde iş birliğine ve ortak çalışmalar yapmaya hazırdır." diye konuştu.

Program kapsamında MATÜSİTEB tarafından düzenlenen yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi.

Resepsiyon müzik dinletisiyle sona erdi.

Öte yandan, resepsiyon öncesi TİKA'nın Balkanlar ve Doğu Avrupa'da eğitime destek projelerine ilişkin fotoğraf sergisi gezildi.
Kaynak: AA