'Kültürümüze Yön Verenler' Söyleşisi

Eski Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı: 'Bizim gençliğimizde edebiyat dergileri birer ocak gibiydi, kitap evleri sohbet mekanlarıydı, insanlar oralarda birbirlerini tanır, büyüklerini dinler ve sohbete iştirak ederlerdi. Sohbet bizim kültürümüzde çok önemli bir kavram'

Eski Kültür ve Turizm Bakanı ve AK Parti Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Nabi Avcı, gençlik yıllarında insanların kitap evlerinde tanışma, büyüklerini dinleme ve sohbete katılma imkanı bulduklarını belirterek, "Sohbet bizim kültürümüzde çok önemli bir kavram." dedi.

Pendik Belediyesinin kültür sanat etkinlikleri kapsamında Avcı'nın katılımıyla düzenlenen "Kültürümüze Yön Verenler" başlıklı söyleşiyi, Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı yönetti.

"Deneme" dergisinin 1969'da Eskişehir'de bir grup lise ve üniversite öğrencisi tarafından çıkarıldığını aktaran Avcı, "Deneme dergisi 14 sayı yayınlandı, aylık bir dergiydi. O dergiden daha sonra muhtelif alanlarda temayüz etmiş isimler çıktı." diye konuştu.

Derginin kitap evi sohbetlerinden ortaya çıktığını ifade eden Avcı, "Biz o zaman lise talebesiydik. Bizim gençliğimizde edebiyat dergileri birer ocak gibiydi, kitap evleri sohbet mekanlarıydı, insanlar oralarda birbirlerini tanır, büyüklerini dinler ve sohbete iştirak ederlerdi. Sohbet bizim kültürümüzde çok önemli bir kavram." dedi.

- "Deneme, iddiasızlıkta iddialı bir dergiydi"

Deneme dergisinin yazar kadrosunun büyük çoğunluğunun Eskişehir Maarif Koleji öğrencilerinden oluştuğunu anımsatan Avcı, şöyle devam etti:

"Bir gençlik dergisiydi o yüzden adı 'Deneme' idi zaten. Olabildiğince iddiasız, hatta iddiasızlıkta iddialı bir dergiydi. Daha sonra biz üniversiteye geçince Ankara'da 3 aylık 'Gelişme' dergisini çıkartmaya başladık, o da 8 sayı çıktı. Dergiler o dönemde okuyucularıyla da iç içe olan bir tür entelektüel trafo gibi çalışıyordu, fikir cereyanlarının dolaştığı mekanlardı. Bunun sağı solu da yoktu, her düşünce ikliminin kendine göre dergileri vardı."

Eğitim gördükleri yıllarda okulların kütüphanelerine Türkiye'de yayınlanan belli başlı dergilerin geldiğini dile getiren Avcı, "Diriliş", "Edebiyat", "Hareket", "Yeni Dergi", "Varlık", "Yeni Ufuklar" ve "Hisar" gibi dergilerin entelektüel besin kaynakları gibi gençlerin üzerinde etkili olduklarını kaydetti.

Nabi Avcı, ilk yazılarının Deneme ve Hareket dergilerinde yayınlandığını belirterek, "Dergilere biz hakikaten çok şey borçluyuz." dedi.

Gençlere yol gösteren Hamdi Hızalan ve Fethi Gemuhluoğlu gibi isimlerle hatıralarını da anlatan Avcı, Eskişehir Maarif Koleji'nde resim öğretmeni olan Cevat Ülger'in sıra dışı bir hoca olduğunu aktardı.

Ülger'in resim öğretmeni olarak öğrencilerine çok başka ufuklar açtığını belirten Avcı, "Cevat hoca bize illa resim yaptırmak için uğraşmazdı, bize resim yapmayı değil resme bakmayı öğretti. Büyük ressamları tanıma fırsatı verdi." ifadesini kullandı.

Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemde yaşadıklarına da değinen Avcı, bakanların ve diğer resmi görevlilerin unutulduğunu fakat öğretmenlerin ve hocaların asla unutulmadığını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA