'Türkiye'de Gönüllülük Araştırması'nın Sonuçları Açıklandı

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi ile Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin araştırmasına göre, çalıştığı sivil toplum örgütünde sosyal güvenceye sahip olan gönüllülerin oranı yüzde 9, katılımcıların yüzde 20'si gönüllük çalışmaları sırasında psikolojik rahatsızlıklar yaşıyor Öğrencilerde ortalama gönüllülük süresi 16 ay, çalışanlarda 53, emeklilerde ise 85 aya kadar yükseliyor.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Sivil Toplum Çalışmaları Merkezi (BİLGİ STÇM) ile İstanbul Bilgi Üniversitesi Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezinin (BİLGİ GÖÇ) yürüttiği "Türkiye'de Gönüllülük Araştırması"nın sonuçları açıklandı.

Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, araştırmanın sonuçları Santralistanbul Kampüsünde düzenlenen "Türkiye'de Gönüllülük: Katılım, Koşullar ve Hukuk Konferansı"nda paylaşıldı.

Etkinliğin açılışını yapan Vekil Rektör Prof. Dr. Kübra Doğan Yenisey, araştırmanın Türkiye'de sahada neler yaşandığını ortaya koyduğunu belirterek, bu alanda yasal düzenleme için somut çözüm önerilerinin geliştirilebileceğini kaydetti.

Araştırmanın yürütücülerinden BİLGİ STÇM Müdürü Prof. Dr. Nurhan Yentürk, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nda gönüllülük üzerine yapılacak yasal düzenlemelerde iki kriter olması gerektiğinin yer aldığını ifade ederek, "Bunlar, yapılacak hukuksal düzenlemelerin araştırmaya dayalı olması ve katılımcı olması. Biz yürüttüğümüz gönüllülük araştırmasıyla bu yönde ilk adımı atmak istedik." değerlendirmesini yaptı.

BİLGİ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı ve BİLGİ GÖÇ Müdürü Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci, araştırmada psikolojik rahatsızlık yaşadıklarını ifade edenlerin oranının yüzde 20 olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Farklı saha deneyimlerimizden de biliyoruz, özellikle daha dezavantajlı bölgelerde göçmenler, çocuklar gibi daha kırılgan gruplarla çalışan gönüllülerde ikincil travma yaşanabiliyor. Gönüllülerin her açıdan korunması gerekiyor. Gönüllüler, çalıştıkları kurumda kaynak sıkıntısı yaşanması durumunda yol, yemek gibi masraflarının karşılanmamasını anlayışla karşılıyorlar, böylesi durumlarda zaten sivil toplum kuruluşunu gönüllüler destekleri ile yaşatıyor."

- Araştırma sonuçları

BİLGİ STÇM ve BİLGİ GÖÇ'ün, 16 Ekim-20 Kasım tarihleri arasında internet anketleriyle yürüttüğü araştırmaya, farklı kurumlarda gönüllülük yapan 1016 kişi katıldı. Araştırma kapsamında eylül-kasım aylarında 20 sivil toplum kuruluşunun gönüllü yöneticisiyle yarı yapılandırılmış mülakatlar ve gönüllülerle 2 odak grup çalışması gerçekleştirildi.

Araştırmaya katılan ve yaşları 15 ile 75 arasında değişen Türkiye'nin farklı illerinde yaşayan gönüllülerin yüzde 68'ini kadınlar oluşturdu.

Araştırmaya göre, gönüllüler çalıştıkları kurumlarda ortalama 5 yıldır görev yapıyor. Öğrencilerde ortalama gönüllülük süresi 16 ayken, çalışanlarda 53, emeklilerde ise 85 aya kadar yükseliyor. Gönüllülerin yarısı çalıştıkları kurumda haftada 3-4 saatten daha az vakit harcarken, çalışma günlerinin hem hafta sonu hem de hafta içi günlere yayıldığı gözlemleniyor.

Öte yandan, gönüllülerin yüzde 60'ının çalışma saatlerinin 9-18 arası olması, gönüllülük faaliyetinin kurumlaşmış olduğunun bir göstergesi olarak yorumlanabiliyor.

- Sosyal güvenceleri olmadan çalışıyorlar

Ankete katılan gönüllülerin yüzde 9'u bir sosyal güvenceye sahip değil, diğerlerininse çalıştığı yerden, aileden ya da üniversiteden sosyal güvencesi bulunuyor. Çalıştığı sivil toplum kuruluşundan sosyal güvenceye sahip olanların oranıysa yüzde 9.

Gönüllülerin yüzde 20'si çalışmaları sırasında psikolojik rahatsızlıklar yaşadıklarını ifade ediyor. "Meslek hastalığı" yaşayanların ve herhangi bir iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 4. Gönüllülerin yüzde 13'ü şu anda yaptıkları gönüllülük faaliyetinin iş kazası ya da meslek hastalığı riski taşıdığını söylüyor.

Yaptıkları ulaşım, yiyecek ve iletişim masraflarını kendileri karşılayanların oranı yüzde 67 iken geri kalanların masrafları kısmen ya da tamamen sivil toplum kuruluşunca karşılanıyor. Gönüllülerin dörtte üçü işe başlamadan yapacakları işle ilgili bir oryantasyon/tanıtım eğitimi alıyor. Yapacağı işle ilgili bir protokol/sözleşmeye sahip olanların oranı yüzde 18'de kalıyor. İşe başlamadan önce sağlık taramasından geçenlerin oranıysa sadece yüzde 3.

Katılımcıların yüzde 53'ü, gönüllülük yaparken en zorlandıkları konuların başında zaman bulmamanın geldiğini ifade ediyor. Öğrenciler ve çalışanlar zaman bulmakta zorlanırken, çalışanlar, işsizler ve emekliler için gönüllülük harcamaları da zorlanma nedeni.

Gönüllülerin yüzde 34'ü şu anda çalıştıkları kurumla tanıdıkları, yüzde 16'sı internet, yüzde 10'u da görsel/yazılı medya aracılığıyla ilişki kurduklarını belirtiyor. Gönüllülerin yüzde 58'İ kurumda alınan kararlara katıldığı görüşünde. Dörtte üçüne yakın bir kısmı da kurumun düzenlediği etkinliklerde yer alıyor.

Kaynak: AA