'Sınırdaki İnsanlar' Fotoğraf Sergisi, 30 Kasım'a Kadar Gezilebilecek

Foto muhabiri Bünyamin Aygün'ün karelerinden oluşan sergi, Siyavuşpaşa Kasrı'nda ziyarete açık olacak Aygün: 'İnsanlar bir şeyin sınırında yaşıyor. Biz, burada can sıkıntısının sınırındayız ama başka insanlar neyin sınırında? Biz, burada hayatı günlük yaşam telaşesi içerisinde geçirirken, başka insanlar neler yaşıyor? 15 yıldır çektiğim fotoğraflarla bunu anlatmaya çalıştım'

Foto muhabiri Bünyamin Aygün'ün çektiği karelerden oluşan "Sınırdaki İnsanlar" fotoğraf sergisi, 30 Kasım'a kadar tarihi Siyavuşpaşa Kasrı'nda görülebilecek.

Milliyet Gazetesi Fotoğraf Servisi Müdürü olarak görev yapan Aygün, dünyada birçok kriz bölgesinde bulundu, doğal afetlerde, savaşlarda, kıtlığın yaşandığı bölgelerde, iç savaşın yaşandığı ülkelerde görev yaptı. 2013'te haber için gittiği Suriye'de terör örgütü DEAŞ tarafından esir alınan Aygün, 40 gün sonra kurtarılarak Türkiye'ye getirildi.

AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Aygün, sergiyle vermek istediği mesajları şöyle açıkladı:

"İnsanlar bir şeyin sınırında yaşıyor. Biz, burada can sıkıntısının sınırındayız ama başka insanlar neyin sınırında? Biz, burada hayatı günlük yaşam telaşesi içerisinde geçirirken başka insanlar neler yaşıyor? 15 yıldır çektiğim fotoğraflarla bunu anlatmaya çalıştım. Açlığın sınırında olan var, ülke sınırında olan var, 3 ülkenin sınırında olan da var. Çektiğim karelerden birinde insanlar Türkiye ve İran, Irak sınırında, 3 ülkenin tam sıfır noktasında bulunuyor. İkinci mesajım ise arkadaş çevrem bana 'Neden Kadıköy, Beşiktaş, Beyoğlu değil de Bahçelievler?' diye soruyor. Cevabım, sanat Nişantaşı ile Cihangir arasına sıkıştırılamayacak kadar evrensel."

Aygün, birçok çatışma ve savaş alanında bulunduğunu ifade ederek, "İlk olarak 2003'te ABD Irak'ı ikinci kez işgal ettiğinde 75 gün bölgede görev yaptım. 2003'ten sonra doğal afetler, savaşlar, Filistin Ramallah'tan Suriye savaşına gelinceye kadar hepsine gittim." dedi.

Suriye'de terör örgütü DEAŞ tarafından 40 gün boyunca esir alınan Aygün, bu sırada fotoğraf çekme imkanı olması halinde yapacaklarını şöyle anlattı:

"Açıkçası fotoğraf çekmeyi istemezdim çünkü insan yaşamının ayaklar altına alınması çok onur kırıcı. Eğer fotoğraf çekmek zorunda kalsaydım DEAŞ'lıları çekmek isterdim. DEAŞ çok heterojen bir yapı, içlerinde İngilizce, Fransızca Arapça ve anlamadığım dilde konuşanları da vardı. Yanıma gelenlerin sadece gözlerini görüyordum, yüzleri kapalıydı. Bu insanların yüzlerinin açık fotoğraflarını çekip nereli olduklarını, neden orada bulunmayı tercih ettiklerini sorardım. 'Cihat için buradayız' şeklinde cevapları vardı tabii ama ben bu kalıp dışarısına çıkmak isterdim."

Bünyamin Aygün, Türkiye'nin sınır ötesi operasyonlarında foto muhabiri olarak görev yaptığını dile getirerek, "Yine bir operasyon olursa benim yapmam gereken haber olursa yine giderim. Benim hayatımı, operasyonla Türkiye kurtardı. Bu ülkeye, yararlı olacak bir fotoğraf çekeceksek ben canımı hiçe sayarak giderim." dedi.

- "Vatandaşların sanata, kültüre yönelişi var"

Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır da ilçede sergiye yoğun ilgi olduğunu belirterek, "Vatandaşın sanata, kültüre yönelişi var. Bahçelievler olarak maalesef tarihi eserimiz biraz az. En bilinenlerden bir tanesi Siyavuşpaşa Kasrımız. Çok büyük bir yer değil ama otantik bir görüntüsü var. İnsanlar gelip görmek istiyor." diye konuştu.

Sergide en etkilendiği karenin, Aygün'ün 2012 yılında Suriye'de çektiği falaka fotoğrafı olduğunu belirten Bahadır, 21. yüzyılda hala işkencenin var olmasının yanlışlığına işaret etti.
Kaynak: AA