Gösterilerin Sürdüğü Lübnan'da Ekonomik Durum Kötüye Gidiyor

Lübnan Banka Çalışanları Sendikaları Birliği Başkanı George Hac: 'Lübnan mucizeler yaratan bir ülke ancak tehlikeli bir krizle karşı karşıya ve bu krizi aşması için tüm kesimlerin iş birliği yapması gerekiyor'.

Lübnan'da hükümetin vergi politikalarına karşı Başbakan Saad el-Hariri'yi istifaya zorlayan gösteriler sürerken ekonomide de tehlike sinyalleri artıyor.

Ekonomik kriz ve hükümetin vergi politikalarına karşı 17 Ekim'de başlayan protestolar, bugün de genel grev ve yolları kapatma şeklinde devam etti. Eylemler nedeniyle ülkede bankacılık ve eğitim faaliyetleri yapılamadı.

Başkent Beyrut, Trablusşam ve diğer bazı bölgelerde yolları kapatan ve işletmelerin önünde gösteriler düzenleyen küçük gruplar, yönetim karşıtı sloganlar atmaya devam ediyor.

Göstericiler, Lübnan bayraklarının yanı sıra "sivil devlet istiyoruz" ve "adil yargı istiyoruz" yazılı pankartlar taşıyor.

- "Lübnan'daki durumumuz, ölünün kabri başında dans edenlere benziyor"

Lübnan'daki Banka Çalışanları Sendikaları Birliği Başkanı George Hac, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkedeki ekonomik krizin günden güne kötüleştiğini ve halkın iflasın eşiğine geldiğini söyledi.

Merkez Bankasının son yıllarda Lübnan yerel para birimini korumak için çok başarılı hamleler yaptığına ancak bunların ciddi maliyetleri olduğuna dikkati çeken Hac, "Lübnan mucizeler yaratan bir ülke ancak tehlikeli bir krizle karşı karşıya ve bu krizi aşması için tüm kesimlerin iş birliği yapması gerekiyor." dedi.

Hac, Lübnan ekonomisinin yaşadığı bu en zorlu dönemi aşmak için ülkede siyasi istikrarın bir an önce sağlanması ve finans alanındaki yöneticilere olan güvenin yenilenmesi gerektiğini ifade etti.

İhracatın ithalatı karşılayamadığı Lübnan'da ödemelerde açık verildiğini ve ülkede döviz likiditesi sıkıntısı yaşandığını vurgulayan Hac, "Bu ifadeyi kullanacağım için bağışlayın: Lübnan'daki durumumuz, ölünün kabri başında dans edenlere benziyor." diye konuştu.

- Ekonomiyi etkileyen faktörler

Lübnan Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame de yaptığı basın açıklamasında, Başbakan Saad el-Hariri'nin 2 yıl önce Suudi Arabistan'a gerçekleştirdiği ziyaret sırasında istifasını açıklamasının Lübnan ekonomisini olumsuz etkilendiğini belirtti.

Söz konusu istifanın kamu sektörünün büyüdüğü bir dönemde geldiğini ve 2018'de ciddi anlamda açık verdiklerini hatırlatan Selame, "Aslında 2015'ten itibaren maruz kaldığımız yaptırımlar, Lübnan'a yönelik finans akışını etkiledi." dedi.

Ekonomiyi olumsuz etkileyen durumlardan birinin de hükümet kurma süreçleri dolayısıyla yaşanan uzun süreli boşluklar olduğuna dikkati çeken Selame, genel seçimlerin defalarca ertelenmesi sebebiyle de ciddi boşluklar yaşandığını ifade etti.

Tüm bunların ardından uluslararası derecelendirme kuruluşlarının yayımladığı raporlar sonucu Lübnan'a olan güvenin sarsıldığına işaret eden Selame, Lübnan ekonomisindeki büyümenin 2019'da sıfıra indiğini, işsizliğin arttığını ve bu durumun halkın farklı kesimlerine olumsuz yansıdığını söyledi.

Merkez Bankası Başkanı Selame, Lübnan bankalarındaki mevduatların güvende olduğu ve özel sektörün bankalara olan borcunun ekonomiye oranla yüzde 10'a tekabül ettiğini sözlerine ekledi.

- Lübnan'daki ekonomik durum

Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan yapıya sahip Lübnan'da 2011'de Suriye'deki krizin başlamasıyla maruz kalınan mülteci dalgaları ve siyasi sorunlar nedeniyle ekonomik sıkıntılar yaşanıyor.

Lübnan Maliye Bakanlığının mayısta yayımladığı rapora göre, 51 milyar dolar Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) sahip Lübnan'da kamu borcu 2019'un ilk çeyreği itibarıyla 86,2 milyar dolara ulaştı.

- Hükümeti istifaya zorlayan gösteriler

Lübnan'da hükümetin iletişime ve özellikle sosyal iletişim ağı WhatsApp uygulamasına vergi getirme girişimine tepki olarak 17 Ekim'de başlayan protestolar kısa sürede ülkenin dört bir yanına yayılmıştı.

Gösterilere 13 gün direnen Başbakan Saad el-Hariri, 29 Ekim'de istifasını sunmak zorunda kalmıştı.

Göstericilerin, iç savaşın sona erdiği 1990'dan bu yana yönetimi paylaşan siyasi partilerin oluşturduğu kabine yerine teknokratlardan oluşan bağımsız ve sınırlı üyeli bir hükümet kurulması, erken seçime gidilmesi, yolsuzluğa bulaşan yöneticilerin yargılanması gibi talepleri bulunuyor.
Kaynak: AA