'Kızartmalarda Aynı Yağı Kullamayı Önermiyoruz'
MÜMSAD Genel Koordinatörü Ebru Akdağ: 'Kızartmada aynı yağı kullamayı önermiyoruz. Kızartma yağlarının tekrar tekrar kullanılması trans yağ oluşumunu arttırıyor'
Akdağ, Elazığ'da katıldığı bir programın ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yağların sağlıklı ve dengeli beslenmede protein ve karbonhidratlar ile vücudun ihtiyaç duyduğu üç ana besin grubundan biri olduğunu belirtti.
Metabolizma için gereken, yağda eriyebilen vitaminlerin alımı için günlük enerjinin bir kısmının yağlardan karşılanması gerektiğini ifade eden Akdağ, "Günlük enerjimizin yüzde 30'unun yağlardan gelmesi gerekiyor. Bunda da çeşitlilik çok önemli. Çünkü bir kısım doymuş bir kısımda doymamış yağlardan gelmesi gerekiyor. Dolayısıyla farklı çeşitlilikteki yağlardan ihtiyacımıza ve isteğimize göre kullanmalıyız." diye konuştu.
Akdağ, günlük fiziksel aktivite, yeme alışkanlıkları ve tüketilen besin türlerine göre her bireyin tüketmesi gereken yağ miktarının farklılık gösterdiğine işaret ederek tüm besin kaynaklarında olduğu gibi ihtiyaçtan fazla alınan yağın da vücutta depolanmasının obezite ve kalp-damar hastalıkları gibi rahatsızlıklara duyarlılığı arttırdığını dile getirdi.
Bu açıdan günlük yağ tüketiminin ölçülü ve dengeli olması gerektiğine dikkati çeken Akdağ, "Yağsız hayat olmaz. Yağa beslenmemizde yer vermemiz gerekiyor. Önemli olan dengeli ve ölçülü olarak kullanmamız. Mesela bazı yağları faydalı diye bardak bardak içerseniz binlerce kalori alırsınız. Dolayısıyla bunun hiçbir anlamı yoktur. Yemeklere ya da gıdalara gerektiği kadar koyarsanız hiçbir zararı da yoktur. Dolayısıyla margarin, tereyağı ve sıvı yağı yerine göre kullanmalıyız. Hatta bunların dengeli bir şekilde kullanmak daha önemli." ifadelerini kullandı.
Akdağ, yağ tüketiminde özellikle dikkat edilmesi gereken noktalardan birinin ise obezite, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon için risk faktörü oluşturan trans yağlar olduğunu vurguladı.
- "Trans yağ oranlarını yok kabul edilen seviyelerde bulduk"
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın hazır gıdalardaki trans yağ oranın yüzde 1'in altına düşürülmesi için çalışmalar yürüttüğünü aktaran Akdağ, şunları kaydetti:
"Dünya Sağlık Örgütü 2023 hedefi olarak bütün dünyaya trans yağların yüzde 2'nin altına çekilmesi çağrısında bulundu. Ancak Türkiye'nin bu konuda önemli bir başarı hikayesi var. Ülkemiz 2007 yılından itibaren margarinlerdeki trans yağ oranını yüzde 1'in altına düşürdü. Dünyada yüzde 2 seviyesi konuşuluyor çünkü yüzde 2 seviyesi güvenli seviyedir. Ancak Türkiye bunun bile yarısına inip, 'trans yağ yoktur' olarak kabul edilen yüzde 1 seviyesine ulaşmış durumda. Trans yağ olmayan bu ürünlerin üzerinde trans yağ yoktur logosu yer alıyor, o da derneğimizin tescilinde, Tarım ve Orman Bakanlığımızın izniyle alınmış bir logo. Farklı dönemlerde raflardan margarin örnekleri toplayıp, üniversite laboratuvarlarında analiz ettiriyoruz. 2007 yılından bu yana da her zaman için trans yağ oranlarını yok kabul edilen seviyelerde bulduk."
Akdağ, sağlık açısından risk oluşturan trans yağın, bilgisizlik ya da tasarruf amacıyla sıvı yağların kızartmalarda tekrar tekrar kullanılması sonucu yanmasıyla oluşabildiğini belirtti.
Bu bakımdan hem evlerde hem de kızartılmış ürün satışı yapılan yerlerde kızartma yağlarının kullanımına dikkat edilmesi gerektiğini anlatan Akdağ, "Kızarttığınız ürünlerden yağda kalanlar veya kararmalar oluyorsa o ürünü tekrar kızartmada kullanmamamız gerekiyor. Aynı temizlikte görüyorsanız belki 2-3 defa olabilir ama genelde kızartmada aynı yağı kullamayı önermiyoruz. Kızartma yağlarının tekrar tekrar kullanılması trans yağ oluşumunu arttırıyor." şeklinde konuştu.