'Elimizdeki Değerlerin Kıymetini Bilmiyoruz'
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu: 'Allah bir de en sağlıklı üç tane gıdayı yine bize vermiş, bu millete yine kıymetini bilmiyoruz. Birincisi zeytin, ikincisi üzüm, üçüncüsü fındık'
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde bu yıl 15'incisi düzenlenen ayvalık Uluslar arası zeytin Hasat Festivali’ne katılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Bakanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, ilçedeki iş adamlarıyla bir araya geldi.
Ayvalık'ta, ilçe merkezinde kurulan zeytin pazarındaki zeytin ve zeytinyağı stantlarını dolaşan Hisarcıklıoğlu, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı Cunda Uygulama Oteli toplantı salonunda, Ayvalıklı iş adamlarıyla buluştu.
Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan'ın da hazır bulunduğu toplantıda konuşan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, zeytinin Allah'ın insanoğluna bahşettiği en önemli gıda maddelerinden biri olduğunu söyledi.
Hisarcıklıoğlu, zeytin ağacının bin yıl yaşadığına işaret ederek, "Zeytini ye, zeytini tüket, Allah da 'Sana hastalıksız, sağlıklı uzun ömür vereyim' diyor. Zeytin bunun en somut göstergesi. Ama biz maalesef, millet olarak zeytinin kıymetini bilmiyoruz. Zeytinyağını bile yeni keşfetmeye başladık. Buna da üzülüyorum." diye konuştu.
Çocukluk döneminde, toplumda zeytinyağının insan sağlığına zararlı olduğuna ilişkin olumsuz ve bilinçli yapılan spekülasyonların bulunduğunu kaydeden Hisarcıkloğlu, şöyle konuştu:
"Peki buna karşın bize ne önerdiler, mısır özü yağı. Mısır özü yağını televizyondan hatırlıyorum. Mısır özü yağını yiyorsun, sanki havalanmış gibi gidiyorsun. O dönemler Ayçiçek yağını da ithal ediyorduk. Yabancı ülkelerin bu baskılarıyla kendi özümüz olan zeytinyağından uzaklaştık. 'Her türlü hastalığın sebebi zeytinyağı' dedik. Zeytinyağından uzaklaştık, ötekini de ucuz diye, ithal ederek tükettik. Ama bugün sağolsun bazı profesörlerimizin de sayesinde zeytinyağının kıymetini anlamaya başladık. Günümüzde hala Palm yağı ülkemize ithal ürün olarak geliyor. Hem de yüzde 100 ithal. Hiç yetiştirdiğimiz de yok. Bugün tükettiğimiz pek çok gıdada palm yağı var. Tamamen kanserojen ama kendi yağımız olan zeytinyağı en sağlıklı yağdır. Ama buna rağmen kişi başı zeytinyağı tüketiminde, zeytin ve zeytinyağı üreten ülkeler arasında en sonuncuyuz."
- Fındık, zeytin, üzüm
Türkiye'de sağlıklı üç gıda maddesinin bulunduğunu savunan Rıfat Hisarcıklıoğlu, "Allah bir de en sağlıklı üç tane gıdayı yine bize vermiş, bu millete yine kıymetini bilmiyoruz. Birincisi zeytin, ikincisi üzüm, üçüncüsü fındık. Bunların üçü de en önemli gıda malzemeleri. Bütün doktorlara gittiğiniz zaman. Bu üçünü sayar size. Öyle bir şey ki bu üç gıdayı tükettiğinizde neredeyse hiçbir hastalığa yakalanmayacak gibi olursunuz. Ama belirttiğim gibi bizler, bunların hiçbirinin değerini bilemedik. Ne ticarileştirebildik ne de başka bir şey yapabildik. Türkiye'de, fındıktan 450 bin aile geçimini sağlıyor. Ülkemizde fındıktan yılda 2 milyar dolar gelir elde ediliyor. Ama öte yanda bir adam bizim fındığı olmadık ülkelerde üretiyordu. Geldi şimdi burada, Trabzon'da üretmeye başladı. Adam bizim fındığın içine sadece kakaoyu koyarak 10 milyar dolar gelir elde ediyor. Bir firma 10 milyar dolar, dünyada fındığın yüzde 88'ini yetiştiren ülke olarak elde ettiğimiz gelir ise, sadece 2 milyar dolar. Allah bizim elimize bu kadar büyük nimet verecek, biz bu fırsatı değerlendiremeyeceğiz. Ama burada suç bizde, başkasında değil, hepimizde. 80 milyon olarak söylüyorum. Daha Allah ne yapsın bize ya? En büyük zenginliği vermiş. Ama biz, zeytini yağa çevirip, markalaştırıp, satabilmeyi beceremiyoruz."
Bu kısır döngünün yıllardır süre geldiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Zeytinyağını tenekelere bas. İtalya'ya gönder. Bir de fiyatı düşürmek isterlerse, 'makine yağını kattı içine' derler. Türk zeytinyağını öldürecekler ya. Markalaşamayınca, birilerine mahkum oluyorsun. Bugün dünyaya bakıyorsunuz en uzun ömürlü olanlar Akdeniz mutfağı ile beslenenlerdir. Ayvalıklılar da bu mutfağın tam ortasında tamda göbeğindeler. Literatürde birincisi Akdeniz mutfağı, ikincisi ise Kafkas mutfağı. Kafkas mutfağı da kefirden dolayı bu noktaya geldi. Biz ise kefiri de yeni keşfettik. Kefir'in mucidi de biziz ama yeni keşfettik kefiri." şeklinde konuştu.
Türk milletinin geleneksel tadı olan yoğurdu da yabancı ülkelere kaptırdıklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Bugün bizim yoğurt, 'Yunan yoğurdu' diye Amerika'da ve dünyada satıyorlar. Yoğurt da gitti elimizden. Yoğurdun sahibi de artık biz değiliz. Şu anda yoğurt yapabilmek için maya ithal ediyoruz. Fransızlar mayayı vermese, biz Türkiye'de yoğurt yapamayacağız. Yoğurdun ata vatanı biziz. Maya dışarında geliyor. Bu durumdayız." ifadelerini kullandı.
Hisarcıklıoğlu'na Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Mustafa Büyükçıvgın ve ATO Meclis Başkanı Mehmet Sıray’ın yanı sıra çok sayıda sektör temsilcileri eşlik etti.
Kaynak: AA
Ayvalık'ta, ilçe merkezinde kurulan zeytin pazarındaki zeytin ve zeytinyağı stantlarını dolaşan Hisarcıklıoğlu, daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı Cunda Uygulama Oteli toplantı salonunda, Ayvalıklı iş adamlarıyla buluştu.
Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüarslan'ın da hazır bulunduğu toplantıda konuşan TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, zeytinin Allah'ın insanoğluna bahşettiği en önemli gıda maddelerinden biri olduğunu söyledi.
Hisarcıklıoğlu, zeytin ağacının bin yıl yaşadığına işaret ederek, "Zeytini ye, zeytini tüket, Allah da 'Sana hastalıksız, sağlıklı uzun ömür vereyim' diyor. Zeytin bunun en somut göstergesi. Ama biz maalesef, millet olarak zeytinin kıymetini bilmiyoruz. Zeytinyağını bile yeni keşfetmeye başladık. Buna da üzülüyorum." diye konuştu.
Çocukluk döneminde, toplumda zeytinyağının insan sağlığına zararlı olduğuna ilişkin olumsuz ve bilinçli yapılan spekülasyonların bulunduğunu kaydeden Hisarcıkloğlu, şöyle konuştu:
"Peki buna karşın bize ne önerdiler, mısır özü yağı. Mısır özü yağını televizyondan hatırlıyorum. Mısır özü yağını yiyorsun, sanki havalanmış gibi gidiyorsun. O dönemler Ayçiçek yağını da ithal ediyorduk. Yabancı ülkelerin bu baskılarıyla kendi özümüz olan zeytinyağından uzaklaştık. 'Her türlü hastalığın sebebi zeytinyağı' dedik. Zeytinyağından uzaklaştık, ötekini de ucuz diye, ithal ederek tükettik. Ama bugün sağolsun bazı profesörlerimizin de sayesinde zeytinyağının kıymetini anlamaya başladık. Günümüzde hala Palm yağı ülkemize ithal ürün olarak geliyor. Hem de yüzde 100 ithal. Hiç yetiştirdiğimiz de yok. Bugün tükettiğimiz pek çok gıdada palm yağı var. Tamamen kanserojen ama kendi yağımız olan zeytinyağı en sağlıklı yağdır. Ama buna rağmen kişi başı zeytinyağı tüketiminde, zeytin ve zeytinyağı üreten ülkeler arasında en sonuncuyuz."
- Fındık, zeytin, üzüm
Türkiye'de sağlıklı üç gıda maddesinin bulunduğunu savunan Rıfat Hisarcıklıoğlu, "Allah bir de en sağlıklı üç tane gıdayı yine bize vermiş, bu millete yine kıymetini bilmiyoruz. Birincisi zeytin, ikincisi üzüm, üçüncüsü fındık. Bunların üçü de en önemli gıda malzemeleri. Bütün doktorlara gittiğiniz zaman. Bu üçünü sayar size. Öyle bir şey ki bu üç gıdayı tükettiğinizde neredeyse hiçbir hastalığa yakalanmayacak gibi olursunuz. Ama belirttiğim gibi bizler, bunların hiçbirinin değerini bilemedik. Ne ticarileştirebildik ne de başka bir şey yapabildik. Türkiye'de, fındıktan 450 bin aile geçimini sağlıyor. Ülkemizde fındıktan yılda 2 milyar dolar gelir elde ediliyor. Ama öte yanda bir adam bizim fındığı olmadık ülkelerde üretiyordu. Geldi şimdi burada, Trabzon'da üretmeye başladı. Adam bizim fındığın içine sadece kakaoyu koyarak 10 milyar dolar gelir elde ediyor. Bir firma 10 milyar dolar, dünyada fındığın yüzde 88'ini yetiştiren ülke olarak elde ettiğimiz gelir ise, sadece 2 milyar dolar. Allah bizim elimize bu kadar büyük nimet verecek, biz bu fırsatı değerlendiremeyeceğiz. Ama burada suç bizde, başkasında değil, hepimizde. 80 milyon olarak söylüyorum. Daha Allah ne yapsın bize ya? En büyük zenginliği vermiş. Ama biz, zeytini yağa çevirip, markalaştırıp, satabilmeyi beceremiyoruz."
Bu kısır döngünün yıllardır süre geldiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Zeytinyağını tenekelere bas. İtalya'ya gönder. Bir de fiyatı düşürmek isterlerse, 'makine yağını kattı içine' derler. Türk zeytinyağını öldürecekler ya. Markalaşamayınca, birilerine mahkum oluyorsun. Bugün dünyaya bakıyorsunuz en uzun ömürlü olanlar Akdeniz mutfağı ile beslenenlerdir. Ayvalıklılar da bu mutfağın tam ortasında tamda göbeğindeler. Literatürde birincisi Akdeniz mutfağı, ikincisi ise Kafkas mutfağı. Kafkas mutfağı da kefirden dolayı bu noktaya geldi. Biz ise kefiri de yeni keşfettik. Kefir'in mucidi de biziz ama yeni keşfettik kefiri." şeklinde konuştu.
Türk milletinin geleneksel tadı olan yoğurdu da yabancı ülkelere kaptırdıklarını söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Bugün bizim yoğurt, 'Yunan yoğurdu' diye Amerika'da ve dünyada satıyorlar. Yoğurt da gitti elimizden. Yoğurdun sahibi de artık biz değiliz. Şu anda yoğurt yapabilmek için maya ithal ediyoruz. Fransızlar mayayı vermese, biz Türkiye'de yoğurt yapamayacağız. Yoğurdun ata vatanı biziz. Maya dışarında geliyor. Bu durumdayız." ifadelerini kullandı.
Hisarcıklıoğlu'na Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Mustafa Büyükçıvgın ve ATO Meclis Başkanı Mehmet Sıray’ın yanı sıra çok sayıda sektör temsilcileri eşlik etti.