'Çiftçi Sayısı Azaldı, Borcu 25 Kat Arttı'
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal: '2002 yılında ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayısı 2,8 milyon, bugün 2,1 milyon. Çiftçi sayısı 700 bin azalmasına rağmen borç aynı dönemde 25 kat arttı'
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı çiftçi sayısının 2002 yılından bu yana 700 bin azalmasına rağmen borcun aynı dönemde 25 kat arttığını belirtti.
Mecliste düzenlediği basın toplantısına Metin Göktepe'yi anarak başlayan Sarıbal, basının özgür olmadığı bir ortamın "faşizm, dayatma ve korkutma olarak adlandırılabileceğini" söyledi.
Eski milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem hakkındaki yargı kararına ilişkin de Sarıbal, "Adaletin, yasamanın, yürütmenin bir kişinin iki dudağı arasında olduğu rejimlere biz 'baskıcı, totaliter ve diktatöryal yapılar.' deriz. Ne yazık ki bu ülke şu an böyledir." ifadelerini kullandı.
Sarıbal, Türkiye'de tarımın büyük bir darboğazda olduğunu ve tarımsal üretimin dışa bağımlı hale geldiğini savundu.
Hükümetin çiftçiye kaynak ayırmadığını iddia eden Sarıbal, "ÇKS'ye kayıtlı yaklaşık 2,1 milyon çiftçimiz var, bankalara olan borcu 100 milyar lira. Ama görünmeyen borçlar var. Tarım ilacı, gübre bayisine borç, mazotçuya, çalışanına borcu var. Siyasal iktidar borçları erteliyor ama çözüm yok. 2002 yılında ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayısı 2,8 milyon, bugün 2,1 milyon. Çiftçi sayısının 700 bin azalmasına rağmen borç aynı dönemde 25 kat arttı." diye konuştu.
Bu yıl buğday ekim alanının daraldığını ve tohum kalitesinin de düşük olması nedeniyle verimliliğin azalacağını öne süren Sarıbal, hükümetin gümrük vergisiz ayçiçeği tohumu ithalatına imkan tanıyarak yerli çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyledi.
- "Bosna Hersek başka ülkelerden alıp bize satıyor"
Sarıbal, Türkiye'nin Sırbistan ve Bosna Hersek'e domuz etinden ahududuya kadar birçok ürün grubunda ticari imtiyaz tanıdığını anımsatarak, "Bosna Hersek'ten bin tona yakın ahududu alıyoruz. İnceliyoruz, orada 200 ton ancak üretiliyor. Bosna Hersek başka ülkelerden alıp bize satıyor. Yüzlerce ürün var böyle. Sırbistan'dan ayçiçeği alıyoruz ama orada yetiştirilmiyor. Böyle bir şey olabilir mi?" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'de tütün ithalatı yapıldığına dikkati çeken Sarıbal, her sigara paketindeki 20 sigaradan 17'sinin ithal tütünle hazırlandığını dile getirdi.
Sarıbal, Türkiye'de hükümet eliyle ithalat sektörü oluşturulduğunu ileri sürerek, "Çiftçiye 2018 yılında vermeleri gereken destek tutarı 37 milyar 29 milyon lirayken, 22 milyar 540 milyon lirasını vermediler, sadece 14 milyar 489 milyon lira verdiler. Bu yıl da 16,1 milyar lira vereceklerini söylüyorlar. Vermeleri gereken destek tutarı ise 44 milyar lira. Aradaki fark 28 milyar lira. Kendi çıkardıkları kanun gereği bile vermeyecekler." dedi.
Çiftçinin ve esnafın Bağ-Kur primlerine zam yapıldığını da hatırlatan Orhan Sarıbal, "AKP demek zam, faiz, ithalat, fakirlik ve yoksulluk demektir. AKP ve saray saltanatını bitirmekten başka çaremiz yoktur." diye konuştu.
Kaynak: AA
Mecliste düzenlediği basın toplantısına Metin Göktepe'yi anarak başlayan Sarıbal, basının özgür olmadığı bir ortamın "faşizm, dayatma ve korkutma olarak adlandırılabileceğini" söyledi.
Eski milletvekili ve CHP Parti Meclisi Üyesi Eren Erdem hakkındaki yargı kararına ilişkin de Sarıbal, "Adaletin, yasamanın, yürütmenin bir kişinin iki dudağı arasında olduğu rejimlere biz 'baskıcı, totaliter ve diktatöryal yapılar.' deriz. Ne yazık ki bu ülke şu an böyledir." ifadelerini kullandı.
Sarıbal, Türkiye'de tarımın büyük bir darboğazda olduğunu ve tarımsal üretimin dışa bağımlı hale geldiğini savundu.
Hükümetin çiftçiye kaynak ayırmadığını iddia eden Sarıbal, "ÇKS'ye kayıtlı yaklaşık 2,1 milyon çiftçimiz var, bankalara olan borcu 100 milyar lira. Ama görünmeyen borçlar var. Tarım ilacı, gübre bayisine borç, mazotçuya, çalışanına borcu var. Siyasal iktidar borçları erteliyor ama çözüm yok. 2002 yılında ÇKS'ye kayıtlı çiftçi sayısı 2,8 milyon, bugün 2,1 milyon. Çiftçi sayısının 700 bin azalmasına rağmen borç aynı dönemde 25 kat arttı." diye konuştu.
Bu yıl buğday ekim alanının daraldığını ve tohum kalitesinin de düşük olması nedeniyle verimliliğin azalacağını öne süren Sarıbal, hükümetin gümrük vergisiz ayçiçeği tohumu ithalatına imkan tanıyarak yerli çiftçiyi zor durumda bıraktığını söyledi.
- "Bosna Hersek başka ülkelerden alıp bize satıyor"
Sarıbal, Türkiye'nin Sırbistan ve Bosna Hersek'e domuz etinden ahududuya kadar birçok ürün grubunda ticari imtiyaz tanıdığını anımsatarak, "Bosna Hersek'ten bin tona yakın ahududu alıyoruz. İnceliyoruz, orada 200 ton ancak üretiliyor. Bosna Hersek başka ülkelerden alıp bize satıyor. Yüzlerce ürün var böyle. Sırbistan'dan ayçiçeği alıyoruz ama orada yetiştirilmiyor. Böyle bir şey olabilir mi?" değerlendirmesini yaptı.
Türkiye'de tütün ithalatı yapıldığına dikkati çeken Sarıbal, her sigara paketindeki 20 sigaradan 17'sinin ithal tütünle hazırlandığını dile getirdi.
Sarıbal, Türkiye'de hükümet eliyle ithalat sektörü oluşturulduğunu ileri sürerek, "Çiftçiye 2018 yılında vermeleri gereken destek tutarı 37 milyar 29 milyon lirayken, 22 milyar 540 milyon lirasını vermediler, sadece 14 milyar 489 milyon lira verdiler. Bu yıl da 16,1 milyar lira vereceklerini söylüyorlar. Vermeleri gereken destek tutarı ise 44 milyar lira. Aradaki fark 28 milyar lira. Kendi çıkardıkları kanun gereği bile vermeyecekler." dedi.
Çiftçinin ve esnafın Bağ-Kur primlerine zam yapıldığını da hatırlatan Orhan Sarıbal, "AKP demek zam, faiz, ithalat, fakirlik ve yoksulluk demektir. AKP ve saray saltanatını bitirmekten başka çaremiz yoktur." diye konuştu.