İstanbul'un Yaban Hayvanları Unutulmadı

Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürlüğü ekipleri, kış şartlarından olumsuz etkilenen yaban hayvanları için karla kaplı ormanlık alanlara yem bıraktı Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürlüğü Yaban Hayatı Şefi Veteriner Hekim Esra Dağlı: 'Ağır kış şartlarında yaban hayvanları beslenmek için yeterli yem bulamıyor. Biz de onları desteklemeye çalışıyoruz. Kuşlar için doğaya buğday, kırık mısır gibi yemler atıyoruz. Karaca ve geyik gibi büyük memeliler için besi yemleri, sebze, meyve artıkları atıyoruz. Aynı zamanda yırtıcı memeliler dediğimiz kurtlar, çakallar köylere inmesin ya da vatandaşların hayvanlarına zarar vermesin diye sakatat, kemik gibi onların yiyebileceğini besinleri doğaya atarak, desteklemeye çalışıyoruz'

İstanbul'un Yaban Hayvanları Unutulmadı
ÇİĞDEM ALYANAK - Kış şartlarından olumsuz etkilenen yaban hayvanları için Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürlüğü ekiplerince, karla kaplı ormanlık alanlara yem bırakıldı.

Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürlüğü ekipleri, kar yağışı nedeniyle yiyecek bulmakta zorlanan yaban hayvanları için Silivri, Çatalca, Belgrad Ormanları ve Şile'de yemleme çalışmaları yürütüyor.

Çalışmalar kapsamında, ekiplerin Polonezköy Ormanları'nda yaptığı yemleme çalışmasını Anadolu Ajansı ekibi görüntüledi.

Yemleme çalışması yapan ekiplerin bölgeden ayrıldığı sırada, nadir görüntülen bir kızıl geyik de objektiflere takıldı.

Doğa Koruma ve Milli Parklar 1. Bölge Müdürlüğü Yaban Hayatı Şefi Veteriner Hekim Esra Dağlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaban hayatının korunması ve desteklenmesinin Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün görevi olduğunu belirtti.

Bu görevi kar, kış demeden severek yaptıklarını dile getiren Dağlı, "Ağır kış şartlarında yaban hayvanları beslenmek için yeterli yem bulamıyor. Biz de onları desteklemeye çalışıyoruz. Kuşlar için doğaya buğday, kırık mısır gibi yemler atıyoruz. Karaca ve geyik gibi büyük memeliler için besi yemleri, sebze, meyve artıkları atıyoruz. Aynı zamanda yırtıcı memeliler dediğimiz kurtlar, çakallar köylere inmesin ya da vatandaşların hayvanlarına zarar vermesin diye sakatat, kemik gibi onların yiyebileceğini besinleri doğaya atarak desteklemeye çalışıyoruz." dedi.

Dağlı, metropol olmasına rağmen İstanbul'un ciddi bir yaban hayatı varlığına sahip olduğunu ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Yoğun kış şartları nedeniyle yaban hayvanları sıkıntı yaşamakta. Vatandaşlarımız duyarlı olup onları evde beslemeye çalışmakta. Bu da hayvanların yabanlığını yitirmesine sebep oluyor. Bu nedenle kurumumuza doğada buldukları yaban hayvanlarını ulaştırırlarsa çok seviniriz. Aksi takdirde şikayet üzerine bu yaban hayvanı bulunursa, cezai işlem uygulamak zorunda kalıyoruz. Yaban hayvanlarının doğadan yakalanması, alıkonulması yasak. Vatandaşlar doğada yaralı halde bir yaban hayvan bulduklarında kendileri bakmaya çalışmayıp, doğa koruma ekiplerine verirlerse tedavi edip tekrar doğaya döndürmeye çalışıyoruz."

İstanbul'un binası, insanı, trafiğinin yoğunluğuna karşılık yaban hayatının da oldukça zengin veriler içerdiğini vurgulayan Dağlı, "Karaca, geyik, yaban domuzu, tilki, çakal, sansar, porsuk, kurt, tilki, gelincik, yaban kedisi, sincap, saz kedisi, şahin, kartal, baykuş türleri, göçmen kuşların da aralarında yer aldığı 937 tür yaban hayvanı tespit edildi, biyolojik çeşitlilik envanter çalışması neticesinde. İstanbul aynı zamanda kuş göç yolu rotasında. Bu da çeşitliliği arttırıyor. Çok fazla gözümüzle görmüyor olsak da İstanbul'un yaban hayatı oldukça geniş." diye konuştu.
Kaynak: AA