Suudi Genç Kadın Rahaf, Tayland'ın Mülteci Politikasını Etkiledi
Tayland, Suudi genç kadın Rahaf Muhammed davası sonrasında mülteci politikasında büyük değişikliklere gidiyor.
Ailesi ile birlikte tatile gittiği Kuveyt’ten kaçarak Tayland üzerinden Avustralya’ya gitmek isterken Tayland’ın başkenti Bangkok’ta pasaportuna el konan 18 yaşındaki Suudi Rahaf Muhammed ve 50 gündür gözaltında tutulan Bahreynli futbolcu Hakeem al-Araibi ile ilgili Tayland’da kriz yaşandı. Sosyal medya üzerinden attığı tweetler ile yardım çağrısında bulunan ve Birleşmiş Milletler’in (BM) girişimleriyle Kanada’ya sığınma talebi kabul edilen Rahaf ile Araibi’nin iade konuları konuşulurken, ülke mülteci politikasında değişikliğe gitme kararı aldı. Tayland’da yeni atanan Göçmenlik Şefi Surachate Hakparn, ülkenin mülteciler konusunda uluslararası normları takip edeceğini, mültecilerin artık istekleri dışında geri gönderilmeyeceğini duyurdu. Hakparn, Suudi genç kadın Rahaf Muhammed’in sığınma teşebbüsünün tüm dünyada yankılar uyandırmasının ardından ülkede mültecilere kötü muameleye son verileceğine söz verdi. Mevzu mülteciler olduğunda Tayland’ın uluslararası normları takip edeceğini dile getiren Hakparn, Taylandlı yetkililerin Rafah’a kötü muamelede bulunmadıklarına dikkat çekti.
Bu durum Birleşmiş Milletler Mülteciler Sözleşmesi’nde imzası bulunmayan Tayland’ın, mültecileri tanıma ve korumayı reddetme ve onları hayatlarının tehdit altında olduğu ülkelerine geri gönderme politikalarında çok büyük bir değişikliğe işaret ediyor.
Suudi genç kadın Rahaf, ailesi ile Kuveyt’e yaptıkları gezi sırasında uçağa binerek Tayland’ın başkenti Bangkok’a kaçmış, Avustralya vizesi olduğunu söyleyerek oraya gitmek istediğini söylemişti. Pasaportunun Suudi bir diplomat tarafından Bangkok’ta uçaktan inerken alındığını belirten Rahaf, kendini kilitlediği otel odasından yardım isteyen tweetler atmaya başlamıştı. Genç kadın ailesinin kendisine kötü davrandığını iddia ederek, eve geri dönerse öldürülmekten korktuğunu ifade etmişti. Ailesi kendisini reddettiği için Al-Kunun soyadını kullanmayı bırakan Rahaf, BM tarafından kendisine mülteci statüsünün verilmesinin ardından sığınma talebini kabul eden Kanada’ya gitmişti. Rahaf’ın Taylandlı göçmenlik yetkilileri tarafından ülkesine geri gönderme işlemlerine başlanmasıyla tüm gözler Tayland’ın sıkı göç politikalarına çevrilmişti.
Avustralya’da daimi ikametgahı olan Bahreynli futbolcu Al-Araibi ise, Kasım ayında balayı için Bangkok’a gelmiş, burada gözaltına alınmıştı. Al-Araibi ülkesi Bahreyn’e geri gönderilme riski taşıyor.
Kaynak: İHA
Bu durum Birleşmiş Milletler Mülteciler Sözleşmesi’nde imzası bulunmayan Tayland’ın, mültecileri tanıma ve korumayı reddetme ve onları hayatlarının tehdit altında olduğu ülkelerine geri gönderme politikalarında çok büyük bir değişikliğe işaret ediyor.
Suudi genç kadın Rahaf, ailesi ile Kuveyt’e yaptıkları gezi sırasında uçağa binerek Tayland’ın başkenti Bangkok’a kaçmış, Avustralya vizesi olduğunu söyleyerek oraya gitmek istediğini söylemişti. Pasaportunun Suudi bir diplomat tarafından Bangkok’ta uçaktan inerken alındığını belirten Rahaf, kendini kilitlediği otel odasından yardım isteyen tweetler atmaya başlamıştı. Genç kadın ailesinin kendisine kötü davrandığını iddia ederek, eve geri dönerse öldürülmekten korktuğunu ifade etmişti. Ailesi kendisini reddettiği için Al-Kunun soyadını kullanmayı bırakan Rahaf, BM tarafından kendisine mülteci statüsünün verilmesinin ardından sığınma talebini kabul eden Kanada’ya gitmişti. Rahaf’ın Taylandlı göçmenlik yetkilileri tarafından ülkesine geri gönderme işlemlerine başlanmasıyla tüm gözler Tayland’ın sıkı göç politikalarına çevrilmişti.
Avustralya’da daimi ikametgahı olan Bahreynli futbolcu Al-Araibi ise, Kasım ayında balayı için Bangkok’a gelmiş, burada gözaltına alınmıştı. Al-Araibi ülkesi Bahreyn’e geri gönderilme riski taşıyor.