FETÖ'nün Yargıtay Grup Sorumlusuna Hapis İstemi

Örgütün Yargıtaydaki 'grup sorumlusu' olduğu belirlenen eski üye Dursun Murat Cevher'in yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkında mütalaa verildi Mütalaada, Cevher'in terör örgütü üyeliğinden 7 yıl 6 ay ile 15 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması, sanık hakkında TCK'nin 'hata' hükümlerinin uygulanmaması ve hapis cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak verilmesi istendi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası meslekten ihraç edilen, örgütün Yargıtaydaki "grup sorumlusu" olduğu belirlenen eski üye Dursun Murat Cevher'in yargılandığı davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca esas hakkındaki mütalaa verildi.

İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanık eski Yargıtay Üyesi Cevher ve avukatı katıldı.

Dosyaya gelen cevap ve belgelerin okunmasının ardından söz verilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Müslüm Canpolat, sanık hakkında hazırlanan esas hakkındaki mütalaayı okudu.

Mütalaada sanığın, hakim-savcı eğitim merkezinden itibaren örgüt içerisinde yer aldığı, Adalet Bakanlığının çeşitli kademelerinde görev aldıktan sonra örgüt talimatıyla 2011'de Yargıtay üyesi seçildiği belirtildi.

ByLock'u etkin kullandığı tespit edilen sanığın yazışmalarına da yer verilen mütalaada, Yargıtay üyesi seçildikten sonra örgütsel faaliyetlerine devam eden sanığın, Yargıtay içinde örgütsel hareket tarzı belirlenmesi, seçim ve görevlendirmelerde örgüt talimatlarının koordinasyonunun sağlanması, örgüt adına yapılan işlerin gizlilik içerisinde sürdürülmesi, örgüt liderinin talimatıyla Bank Asya'ya para yatırılması, örgütün takibindeki dosyalarla ilgili bilgilerin paylaşılması konularında aktif rol aldığına yönelik ByLock görüşme içeriklerine ulaşıldığı bildirildi.

Böylelikle sanığın, Yargıtay içinde örgütsel taktik belirlenmesinde önemli rol oyladığı aktarılan mütalaada, Cevher'in, Yargıtayın hukuk daireleri sorumlusu eski üye Ali Akın'ın bir altında bulunan ve talimatları diğer üyelere ulaştırması için ilettiği "grup sorumlu"larından olduğu ifade edildi.

Cevher'in, örgüt mensubu diğer yüksek yargıçlarla ardışık ve periyodik olarak ankesörlü telefondan arandığına ilişkin kayıtlara da yer verilen mütalaada, aynı sabit telefonlardan, FETÖ üyeliğinden yargılanan bazı eski yüksek yargı üyelerinin de arandığının tespit edildiği aktarıldı.

Esas hakkındaki mütalaada sanığın böylelikle örgütün hiyerarşik yapısına dahil olduğu, sıkı bir disiplinle örgütün stratejisi, yapılanması, faaliyetleri ve amacına uygun hareket ettiği ve "silahlı terör örgütü üyesi" olma suçunu işlediği sonucuna varıldığı kaydedildi.

Örgüt hiyerarşisi içinde "mahrem alan" kapsamında yer alan sanığın eğitim düzeyi, sahip olduğu sosyokültürel birikimi, yaptığı görev nedeniyle edindiği mesleki bilgi ve tecrübeleriyle örgütteki konumu itibarıyla bu oluşumun, bir silahlı terör örgütü olduğunu bilebilecek durumda bulunduğuna işaret edilen mütalaada, sanık hakkında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK), kaçınılmaz bir hataya düşen kişinin cezalandırılamayacağını öngören "hata" başlıklı 30. maddesinin uygulanmasının istenmediği belirtildi.

Esas hakkındaki mütalaada, sanığın "örgüt üyesi olma" suçundan TCK'nin 314/2 ve terör suçlarında cezanın yarı oranında artırılmasını öngören 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 5/1 maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Sanığın son karar merci Yargıtayda görevlendirilmesi, örgütte temin ettiği güç ve sadakati ölçüsünde yükselip elde ettiği statüsüne eşdeğer şekilde yüksek yargı içerisinde konumlandırılması ve FETÖ'nün mahrem yapısı içerisinde bulunduğu hususları dikkate alınarak suçun işleniş biçimi, kastın yoğunluğu ve oluşan tehlikenin ağırlığına göre temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi istendi.

Mütalaaya karşı söz verilen sanık ve avukatı, esas hakkındaki savunmasını hazırlamak için süre verilmesini ve tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, esas hakkındaki savunmasını hazırlaması için süre verilen sanığın tutukluluk halinin devamını kararlaştırdı.

Duruşma, 18 Mart'a bırakıldı.
Kaynak: AA