İsrail Polisi Kubbetu's Sahra Kuşatmasını Kaldırdı
Mescidi Aksa'daki Kubbetu's Sahra, İsrail polisinin saatler süren kuşatmasını kaldırmasının ardından ibadete açıldı.
KUDÜS – İsrail polisinin saatlerce kuşatma altına aldığı Mescid-i Aksa’daki Kubbetu’s Sahra, kuşatmanın kaldırılmasının ardından yeniden ibadete açıldı.
Ürdün Vakıflar, Mukaddesat ve İslami İşler Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Başkanı Şeyh Azzam Hatip AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kubbetu's Sahra'da durumun sakinleştiğini söyledi.
Şeyh Hatip, İsrail polisinin Müslümanların haklarına ve Mescid-i Aksa'ya keyfi saldırıda bulunduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:
"İsrail polisi sabah saatlerinde Kipa'yla Kubbetu's Sahra'ya girmeye çalıştı. Doğal olarak da görevliler polisin girmesine izin vermedi. Polis de ısrar edince görevliler mescidi kapattı. Ancak bunun üzerine polis, özel kuvvetleri çağırarak Kubbetu's Sahrayı kuşatma altına aldı, bazı kişileri gözaltına aldı ve Müslümanların namaz kılmasına engel oldu. Bu Mescid-i Aksa ve Müslümanların haklarına apaçık bir saldırıdır."
Mescid-i Aksa’nın adını vermek istemeyen bir koruması da AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İsrail polisi, Kubbetu’s Sahra’nın etrafından çekildikten sonra mescit ibadete açıldı. Kubbetu’s Sahra’nın kapılarının açılmasının ardından onlarca Müslüman içeriye girdi.” dedi.
Öte yandan görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail polisi, 3'ü Mescid-i Aksa koruması olmak üzere Harem-i Şerif'ten çıkan 5 Filistinliyi de gözaltına aldı.
Bu sabah Kudüs İslami Vakıflar İdaresi görevlileri, başında Yahudilerin dini kıyafeti Kippa ile girmeye çalışan İsrail polisini engellemek için Mescid-i Aksa’nın içindeki Kubbetu’s Sahra’nın kapılarını kapatmıştı.
İsrail polisi, yaşanan kışkırtıcı girişim nedeniyle Kubbetu's Sahra'nın kapılarını kapatan korumalardan kapıları tekrar açmalarını ve teslim olmalarını istemiş, korumalar ise buna karşı çıkmıştı.
Daha sonra İsrail polisi, mescidin etrafını kuşatmış ve Harem-i Şerif’te Filistinlilerin tepki göstermesi sonrası gerilim tırmanmıştı.
İsrail polisi, Kubbetu’s Sahra’nın etrafında toplanan Filistinlilere destek amacıyla alana gelen Mescid-i Aksa Vakfı Müdürü Şeyh Ömer el-Kisvani'yi de darbetmişti.
Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa iki İsrail polisi "güvenlik kontrolü" gerekçesiyle kısa süreliğine Kubbetu's Sahra'ya giriyor.
Mescid-i Aksa Vakfı Müdür Şeyh Kisvani, İsrail polisi tarafından darbedildikten sonra kaldırıldığı işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan El-Makasid hastanesinden taburcu olduğu sırada AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Mescid-i Aksa’da bugün yükselen gerilimin sorumluluğunu tamamen İsrail polisine yüklüyoruz.” demişti.
İsrail polisinin Harem-i Şerif’in statüsünü değiştirmeye çalıştığına dikkati çeken Şeyh Kisvani, “Görüyoruz ki İsrail polisi, Mescid-i Aksa’da hak sahibi olduğunu ve buraya egemen olduğunu iddia etmek için yeni bir statü oluşturmaya çalışıyor. Biz buna kesinlikle izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.
Kaynak: AA
Ürdün Vakıflar, Mukaddesat ve İslami İşler Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi Başkanı Şeyh Azzam Hatip AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kubbetu's Sahra'da durumun sakinleştiğini söyledi.
Şeyh Hatip, İsrail polisinin Müslümanların haklarına ve Mescid-i Aksa'ya keyfi saldırıda bulunduğuna dikkati çekerek şunları söyledi:
"İsrail polisi sabah saatlerinde Kipa'yla Kubbetu's Sahra'ya girmeye çalıştı. Doğal olarak da görevliler polisin girmesine izin vermedi. Polis de ısrar edince görevliler mescidi kapattı. Ancak bunun üzerine polis, özel kuvvetleri çağırarak Kubbetu's Sahrayı kuşatma altına aldı, bazı kişileri gözaltına aldı ve Müslümanların namaz kılmasına engel oldu. Bu Mescid-i Aksa ve Müslümanların haklarına apaçık bir saldırıdır."
Mescid-i Aksa’nın adını vermek istemeyen bir koruması da AA muhabirine yaptığı açıklamada, “İsrail polisi, Kubbetu’s Sahra’nın etrafından çekildikten sonra mescit ibadete açıldı. Kubbetu’s Sahra’nın kapılarının açılmasının ardından onlarca Müslüman içeriye girdi.” dedi.
Öte yandan görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail polisi, 3'ü Mescid-i Aksa koruması olmak üzere Harem-i Şerif'ten çıkan 5 Filistinliyi de gözaltına aldı.
Bu sabah Kudüs İslami Vakıflar İdaresi görevlileri, başında Yahudilerin dini kıyafeti Kippa ile girmeye çalışan İsrail polisini engellemek için Mescid-i Aksa’nın içindeki Kubbetu’s Sahra’nın kapılarını kapatmıştı.
İsrail polisi, yaşanan kışkırtıcı girişim nedeniyle Kubbetu's Sahra'nın kapılarını kapatan korumalardan kapıları tekrar açmalarını ve teslim olmalarını istemiş, korumalar ise buna karşı çıkmıştı.
Daha sonra İsrail polisi, mescidin etrafını kuşatmış ve Harem-i Şerif’te Filistinlilerin tepki göstermesi sonrası gerilim tırmanmıştı.
İsrail polisi, Kubbetu’s Sahra’nın etrafında toplanan Filistinlilere destek amacıyla alana gelen Mescid-i Aksa Vakfı Müdürü Şeyh Ömer el-Kisvani'yi de darbetmişti.
Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa iki İsrail polisi "güvenlik kontrolü" gerekçesiyle kısa süreliğine Kubbetu's Sahra'ya giriyor.
Mescid-i Aksa Vakfı Müdür Şeyh Kisvani, İsrail polisi tarafından darbedildikten sonra kaldırıldığı işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan El-Makasid hastanesinden taburcu olduğu sırada AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Mescid-i Aksa’da bugün yükselen gerilimin sorumluluğunu tamamen İsrail polisine yüklüyoruz.” demişti.
İsrail polisinin Harem-i Şerif’in statüsünü değiştirmeye çalıştığına dikkati çeken Şeyh Kisvani, “Görüyoruz ki İsrail polisi, Mescid-i Aksa’da hak sahibi olduğunu ve buraya egemen olduğunu iddia etmek için yeni bir statü oluşturmaya çalışıyor. Biz buna kesinlikle izin vermeyeceğiz.” ifadelerini kullanmıştı.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.