SUDER'den 'Kurşunlu Su' Haberlerine Karşı Açıklama Geldi

Ambalajlı Su Üreticileri Derneği’nden (SUDER), medyada yer alan “Bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadelerin yer aldığı haberlere ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, “Söz konusu bildirinin genel geçer bir araştırma niteliğinde sunulması toplumu yanlış yönlendirmektedir. Ambalajlı sular, su kaynaklarından tüketiciye ulaşana kadarki her adımda öncelikle Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer tüm yasal makamlarca sürekli denetimlere tabii tutulmakta ve Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından ruhsatlandırılmaktadır” denildi.

SUDER'den 'Kurşunlu Su' Haberlerine Karşı Açıklama Geldi


Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) dün bazı medya organlarında ‘yer alan ve içerisinde “Bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadeleri barındıran haberlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. SUDER Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Seyhanlı’nın imzasıyla yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Söz konusu haberde, Bursa Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği bölümünden 4 Akademisyenin araştırmasında 43 farklı markanın içme suyundaki 16 farklı ağır metal analizinden baryum, kurşun ve stronsiyum gibi ağır metaller çıktı. Bazı örneklerde ağır metal değeri olması gerekenden yüzlerce kat fazla çıkarken, bir su örneğinde 8 kat fazla kurşun saptandı” şeklinde ifadeler yer almaktadır.

Haberde ayrıca Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Ali Uğurlu’nun, ‘Ambalajlı Su Sektöründe korkunç derece denetimsizlik var. Standart dışı firmaların ruhsatları iptal edilmeli’ şeklindeki değerlendirmelere yer verilmiştir.

Türkiye’de faaliyet gösteren ambalajlı su üreticilerinin en büyük sivil toplum kuruluşu olan Ambalajlı Su Üreticileri Derneği (SUDER) olarak, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi’nde 26-28 Ekim 2018 tarihlerinde düzenlenen Uluslararası Tarım, Çevre ve Sağlık Kongresi’nde sunulan bir araştırmaya dayalı olarak yayınlanan habere ilişkin aşağıdaki değerlendirmelerimizi dikkatlerinize sunarız:

Haberde söz konusu edilen araştırmanın kısa özetinde; araştırmanın hangi tarihte, hangi illerde, nerelerden toplanan ambalajlı suların, hangi koşullarda ağır metal analizine tabi tutulduğuna dair herhangi bir açıklayıcı bilgi yer almamaktadır.

Bildirinin genel geçer bir araştırma niteliğinde sunulması toplumu yanlış yönlendirmektedir

Bu nedenle de, söz konusu bildirinin genel geçer bir araştırma niteliğinde sunulması toplumu yanlış yönlendirmektedir. Ambalajlı sular, su kaynaklarından tüketiciye ulaşana kadarki her adımda öncelikle Sağlık Bakanlığı ve ilgili diğer tüm yasal makamlarca sürekli denetimlere tabii tutulmakta ve Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri tarafından ruhsatlandırılmaktadır.

Bunların yanısıra, periyodik olarak hem tesislerden, hem de piyasadan Sağlık Bakanlığı ekipleri periyodik olarak numune almakta ve analiz etmektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan ve ambalajlı suların tabi olduğu İnsani Tüketim Amaçlı Sular hakkında Yönetmelik ve Doğal Mineralli Sular Hakkında Yönetmelikler’de belirtilen ağır metal limitleri, Avrupa Birliği’nin ilgili mevzuatları ile birebir uyumludur. Mevzuatlarda belirlenen mikrobiyolojik ve kimyasal parametrelerin üst limitleri belirli bilimsel çalışmalarla uzman kurum ve kuruluşlar tarafından saptanmıştır.

Tüm bu bilgiler ışığında 10 Ocak 2019 tarihinde yayınlanan habere konu olan ‘Ambalajlı İçme Suyu Örneklerinde Ağır Metal Analizleri ve Risk Değerlendirmesi’ araştırmasında da araştırma kapsamında çıkan tüm sonuçlar, mevzuat limitleri dahilindedir. Yine haberde yer alan Kimya Mühendisleri Odası Başkanı Ali Uğurlu’nun açıklamalarındaki, ‘Tespit edilen en yüksek baryum oranı korkutucu. Kurşun miktarı 0.010’un altında olması gerek ancak 8 katı çıkmış. Araştırma sonuçlarına göre bazı içme suları dördüncü derece su kalitesinde. Böyle bir ürün ancak banyoda kullanılır. Baryum (Ba), kurşun (Pb) ve stronsiyum (Sr) ağır metallerdir. Bu ağır metallarin kansorejen etkileri var. Bazı organlarda birikme, mutasyon, dejenerasyon etkileri söz konusu olabilir. Çünkü bu metaller vücutta birikme yapabiliyor. Ambalajlı su sektöründe korkunç derece denetimsizlik var’ sözüne ise katılmamız mümkün değildir.

Kaldı ki, yapılan araştırmada tespit edilen Baryum ve Kurşun değerleri, bırakın korkunç veya 8 kat yüksek olmasını, mevzuat limitlerinin altındadır. Bu nedenle de tüketicileri yanlış yönlendirmektedir. Buradan bir kez daha ifade ediyoruz; ülkemizdeki bütün ambalajlı su işletmeleri, Sağlık Bakanlığının ruhsatlandırması ve haberli, habersiz denetimi altındadır. Yine işletmelerimiz bulundukları illerde, Sağlık Bakanlığı İl Sağlık Müdürlükleri ekipleri tarafından denetlenmektedir. Türkiye’de ambalajlı sularımızla ilgili bütün yasal mevzuat, AB Mevzuatı ile birebir uyumludur.

Dolayısı ile Sağlık Bakanlığından ruhsatlı bütün ambalajlı suların içeriğinde bulunan bütün mineraller ve diğer çözülü maddelerin bulunabilirlik alt ve üst limit değerleri, AB ve ülkemiz mevzuatında kabul edilmiş değerler aralığındadır. Ülkemizde Sağlık Bakanlığından ruhsatlı olan ambalajlı suların bütün parametre değerleri hem ülkemiz hem de AB Yasal Mevzuat değerlerine uygun iken, bir kongrede sunulan bir çalışma kaynak gösterilerek, ’ambalajlı sularımızda limit değerlerin kat be kat üstünde ağır metal saptandığı’ iddiası da havada kalmaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından konu ile ilgili yapılan basın açıklamasını da ekte bulabilirsiniz.

Habere ilişkin bu değerlendirmelerinizin dikkate alınmasını bilgilerinize sunarız."
Kaynak: İHA