Hayatını Görme Engelli Eşiyle Kızına Adadı

Bartın'da yaşayan Feti Deniz, doğuştan görme engelli eşi ve onunla aynı kaderi paylaşan ortaokul öğrencisi kızının adeta gözü oluyor Anne Feti Deniz: 'Çocuklarım ve eşim benim en büyük zenginliğim. Ben onları hiçbir zaman yük olarak görmedim. Beraber geziyoruz, eğleniyoruz. Mutlaka kendimizi mutlu edecek bir şeyler buluyoruz. Şimdiye kadar hiçbir rahatsızlık duymadım, hissetmedim' Esma Nur Deniz: 'Bazen 'Engelli olmasaydım, normal çocuklar gibi okula gidebilirdim ve annemi yormazdım.' diyorum ama anneme yardım ediyorum. Annemi çok seviyorum'

SELİM BOSTANCI - Bartın'da yaşayan 41 yaşındaki Feti Deniz, doğuştan görme engelli eşi ve onunla aynı kaderi paylaşan ortaokul öğrencisi kızının adeta gözü oluyor.

Feti Deniz, 19 yıl önce görme engelli Mehmet Deniz (51) ile evlendi ve çiftin 3 çocuğundan biri görme engelli dünyaya geldi.

Zamanının büyük bölümünü evde geçiren Mehmet Deniz ile ortaokulda eğitim öğrenim gören görme engelli kızı 14 yaşındaki Esma Nur, anne Feti Deniz'in yardımıyla günlük ihtiyaçlarını karşılıyor.

Gölbucağı Mahallesi'nde yaşamını sürdüren aile, aldıkları engelli maaşıyla geçimini sağlıyor.

Anne Deniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görme engelli eşiyle severek evlendiğini, aile olarak yaşadığı zorluklara rağmen mutlu bir hayat sürdüklerini belirterek, çocuğunu her gün okula getirip götürdüğünü ve kendisiyle derslere girdiğini anlattı.

Günün büyük bölümünü okula giden kızıyla geçirdiğini dile getiren Deniz, "08.00'de okula onunla gidiyorum, 16.00'ya kadar duruyorum. Okulda öğrenciler çarpar düşer diye korkuyorum. Derslerine giriyorum, teneffüslerde onu gezdiriyorum, öğle yemeğini yediriyorum. Eve beraber geliyoruz, yemeğimizi yedikten sonra ders tekrarı yapıyoruz, ona ödevlerini yaptırıyorum. Çocuğum için her şeyi yapıyorum." diye konuştu.

- "Çocuklarım ve eşim benim en büyük zenginliğim"

Deniz, engelli eşi ve çocuğuyla ilgilenmenin, onların eli gözü olmanın kendisine hiçbir zaman yük olmadığını belirtti.

Kendisini her gün okulda görenlerin, "Kendini çok yoruyorsun, zahmet çekiyorsun." dediklerini aktaran anne Deniz, şöyle devam etti:

"Ama öyle değil, insan gururla bekliyor. Çocuğumla orada güzel vakit geçiriyoruz. Çocuklarım ve eşim benim en büyük zenginliğim. Ben onları hiçbir zaman bir yük olarak görmedim. Beraber geziyoruz, eğleniyoruz. Mutlaka kendimizi mutlu edecek bir şeyler buluyoruz. Şimdiye kadar hiçbir rahatsızlık duymadım, hissetmedim."

Anne Deniz, çocuğun görme engelli olmasına rağmen yüzde 1 oranında görmeye başladığını ve bunun için tedavi veya ameliyat ettirmek istediklerini ancak maddi imkansızlık sebebiyle gerçekleştiremediklerini sözlerine ekledi.

- "Birbirimize destek çıktık"

Baba Mehmet Deniz de hem kendisi hem görme engelli kızıyla ilgilenen eşiyle gurur duyduğunu dile getirdi.

Kendisinin de yanında biri olmadan dışarı çıkamadığını ve gününün tamamını evde geçirmek zorunda kaldığını anlatan Deniz, "Zorluk çekiyoruz tabii ama yine yaşamaya devam ediyoruz, mutluyuz, huzurluyuz. Eşimin ilgisinden çok memnunum. Bize her zaman destek çıktı, birbirimize destek çıktık. Çocuklarımız için çaba gösteriyoruz. Sevgi saygı, birbirimize destek olduktan sonra başaramayacağımız bir şey olmuyor." ifadelerini kullandı.

Eşi ve çocuklarının okula gitmesinin ardından eşine yardımcı olabilmek amacıyla kendisinin evde birtakım işler yapabildiğini anlatan Mehmet Deniz, şunları kaydetti:

"Evde en büyük eğlencem de radyo ve televizyon. Televizyon haberlerini, programları dinliyorum ama televizyonumuz ne zamandır bozuk, maddi imkansızlıktan dolayı yaptıramadım. Yine görme engelli çocuklar için hayata geçirilen Günışığı Projesi kapsamında çocuğuma verilen tablet bozuldu. Az gören olarak tarif edilen, sadece yüzde 1 ile 10 oranları arasında görme kalıntısına sahip olan ve tıbben görme engelli ya da kör kabul edilen çocuklara görmeyi öğretmeyi amaçlayan tablet ihtiyacımız var."

- "Bazen 'Engelli olmasaydım, annemi yormazdım.' diyorum"

Bartın Necip Fazıl Kısakürek Ortaokulu'nda eğitim gören görme engelli Esma Nur da özellikle annesinin yorulduğunu ve buna çok üzüldüğünü dile getirdi.

Esma Nur, şunları söyledi:

"Bazen 'Engelli olmasaydım, normal çocuklar gibi okula gidebilirdim ve annemi yormazdım.' diyorum ama anneme yardım ediyorum. Annemi çok seviyorum. Annem doğduğumdan beri iyi bakıyor. Ağabeyimle ablam da iyi. Ağabeyim sanayide çalıştığı için yoruluyor. Ablamın da dersleri oluyor. Beni de annem çalıştırıyor. Onun da gözleri az görüyor, ameliyat olacak. Ben her sene takdir alıyorum. Bu sene de alacağım. Sınav notlarım çok iyi. İleride özel eğitim öğretmeni olmaya karar verdim. En çok sevdiğim şey kitap okumak. Okulda evde her zaman kitap okurum. Arkadaşım yok ya benim, arkadaş olarak kitap okuyorum. Ne demişler, 'Kitap bir arkadaştır.'"

Esma Nur'un öğretmeni Sakine Öztürk de öğrencisinin derslerinde son derece başarılı olduğunu, onun özel eğitim öğretmeni olacağına inandığını dile getirerek, annesinin de her gün derslere katıldığını aktardı.
Kaynak: AA