Beykozlu Çankırılılar 3'Üncü Kez Çankırı Gezisi Yapacak

BEYÇANDER, İstanbullu hemşehrileri ve basın mensuplarından oluşan 100 kişilik bir grupla 7-9 Ağustos tarihleri arasında 3’üncü kez Çankırı gezisi yapacak.

Beykozlu Çankırılılar 3'Üncü Kez Çankırı Gezisi Yapacak
Beykoz Çankırılılar Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BEYÇANDER), 7-9 Ağustos tarihleri arasında Çankırı’ya kültür gezisi düzenliyor. Gezi kapsamında Çankırı’daki 5 bin yıllık tuz mağarası, Ilgaz Dağı, Çankırı Kalesi, Emin Karatekin Türbesi, Orta Höyük Yeraltı Şehri, Roma döneminden kalma Sakalin Kayalıkları ve Osmanlı eseri tarihi Çamaşırhane, Uçak Kütüphane, Çivitçioğlu Medresesi, Taşmescit, Çankırı Müzesi, Kurşunlu Hamamı, Atkaracalar Asker Balıkları, Bayramören Tarihi Ahşam Köprüsü rehber eşliğinde gezilecek.

BEYÇANDER Başkanı Bilal Karabacak, İstanbul’daki Çankırılıların hatıralarını, kültürlerini ve değerlerini diri tutmak adına böyle bir sosyal sorumluluk projesine imza attıklarını belirterek, “Beykoz’daki dernek binamızda gerçekleştirdiğimiz yöresel programlar ve kurduğumuz tuz odası ile memleketimiz Çankırı’yı geniş kesimlere tanıtma arzusundayız” dedi.

Beykoz Çankırılılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (BEYÇANDER), kurulduğu 2012 yılından bu yana Çankırı kültürünü ve tuzunu İstanbul’a ve Türkiye’ye tanıtmak için birçok etkinliğe imza attı. BEYÇANDER, ilim ve irfan yuvası Yaren kültürünü düzenlediği özel gecelerle Çankırılılara ve Beykozlulara yaşatmak için özel çaba sarf etti.

Beykoz’daki dernek merkezinde 5 yıldır ücretsiz hizmet veren Tuz Terapi Odası ile nefes ve deri yoluyla bulaşan birçok hastalığa şifa aranıyor. Astım, bronşit, nefes darlığı, egzama, sünizit, yorgunluk, stres gibi hastalıklara iyi gelen tuz odasında stres ve yorgunluk da atılıyor.

Bilal Karabacak, Çankırı tuzunun içinde insan vücudu için gerekli 84 elementin tamamını barındırdığının ve Himalaya tuzuyla aynı değerlere sahip olduğunun ülkemizdeki birçok uzman tarafından sık sık dile getirildiğini belirterek, ülkemizin bugünlerde geçtiği hassas dönemde milli kaynakların değerlendirilmesinin çok büyük öneme sahip olduğunun altını çizdi.
Kaynak: İHA