TPF Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek Açıklaması

'Bizlerin kamuoyunda başta gıda fiyat artışı olmak üzere günah keçisi olarak gösterilmesi, bizleri çok üzüyor ve rahatsız ediyor' 'Tüketicilerin özellikle de gıda ürünlerine daha rahat erişebilmesi için hükümetimizce bizlere verilecek görevi yerine getirmeye hazırız. Ancak fiyat artışlarının sebebinin biz olmadığımızın bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz' 'İş, sadece üreticiyle de bitmiyor. Karlılıkları zaten son derece düşük marjlarda olan market zincirlerinin işletme maliyetleri de her geçen gün artıyor'

Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek, "Bizlerin kamuoyunda başta gıda fiyat artışı olmak üzere günah keçisi olarak gösterilmesi, bizleri çok üzüyor ve rahatsız ediyor. Tüketicilerin özellikle de gıda ürünlerine daha rahat erişebilmesi için hükümetimizce bizlere verilecek görevi yerine getirmeye hazırız. Ancak fiyat artışlarının sebebinin biz olmadığımızın bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz." dedi.

Altunbilek, düzenlediği basın toplantısında, TPF olarak, tamamı yerli sermayeli olan 4 bine yakın satış noktası, 72 bine ulaşan çalışan ve 2 milyon 500 bini aşkın metrekare alanı ile önemli bir gücü temsil ettiklerini, federasyon çatısı altında güçlerini birleştiren yerel zincirlerin toplam market grupları içindeki istihdam payının yüzde 40, satış payının da yüzde 35,3 olduğunu bildirdi.

Türkiye genelinde gıdadaki satış paylarının yüzde 9,8 olduğunu belirten Altunbilek, yerel zincir marketlerin 33 milyar TL'yi aşkın ciro ile Türkiye ekonomisi içinde önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı.

- "Mağaza kiralarına çok ciddi zamlar geldi"

Mustafa Altunbilek, son haftalarda fiyat artışları, stokçuluk ve fiyat etiketleri konusunda bir gündem oluştuğunu, bu konularda hükümetin aldığı bazı aksiyonlar bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:

"Biz, tüketicinin rahatlatılması ve Türkiye ekonomisi için hayata geçirilen girişimleri federasyon olarak destekliyoruz. Federasyon üyeleri olarak yatırımlarımızı bu ülkeye yapıyoruz, istihdam oranımızı her yıl artırıyoruz. Ekonominin hareketlenmesi için gerekli tüm hassasiyeti gösterip aksiyonlar alıyoruz. Aile bütçesine daha fazla destek olmak için böylesine bir rekabet ortamında kar marjımızı en düşük seviyede tutuyoruz. Yerel ekonominin can damarı olan bizlerin kamuoyunda başta gıda fiyat artışı olmak üzere günah keçisi olarak gösterilmesi, bizleri çok üzüyor ve rahatsız ediyor. Tüketicilerin özellikle de gıda ürünlerine daha rahat erişebilmesi için hükümetimizce bizlere verilecek görevi yerine getirmeye hazırız. Ancak fiyat artışlarının sebebinin biz olmadığımızın bilinmesi gerektiğini düşünüyoruz."

Çok sayıda markanın olduğu ve rekabetin had safhada yaşandığı bir sektörde hizmet verdiklerini anlatan Altunbilek, organize zincir marketlerin, bütün ürün gruplarında rakiplerinden daha ucuz ürün satmak için pazardaki fiyatları tek tek incelediğini, satın alma görüşmelerini de buna göre yaptıklarını anlattı.

Altunbilek, şöyle devam etti:

"Tüm üyelerimiz lojistik, ürün yönetimi, personel verimliliği, enerji tasarrufu, ekipman kullanımı gibi birçok başlıkta maliyetleri kontrol altına almak için gerekli tüm çalışmaları yıllardır yapıyor. TÜFE'nin yüzde 17,9 olarak açıklandığı bir dönemdeyiz. Çikolatadan helvaya, şampuandan deterjana kadar üretime dayalı sektörlerde yüzde 30’un üzerinde üretici enflasyonu var. İş, sadece üreticiyle de bitmiyor. Karlılıkları zaten son derece düşük marjlarda olan market zincirlerinin işletme maliyetleri de her geçen gün artıyor. Ağır rekabetin yaşandığı, TÜFE'nin yüzde 18'lere dayandığı bir dönemde her birimizin mağaza kiralarına çok ciddi zamlar geldi. İyi lokasyonlu ve döviz üzerinden kira kontratı yapan mağazalarda perakendeciler, anlaşmalarını belli bir kurda sabitlemeye çalıştı. Bunu yapamayan işletmeciler, iyi ciro yapsa da mağazaları kapatmak zorunda kaldılar."

- "Marketler, yıl sonunda hala kâr edebilmişse kendilerini şanslı görecek"

TPF Yönetim Kurulu Başkanı Altunbilek, enerjiye yapılan zamdan da olumsuz etkilendiklerini ifade ederek, tasarruflu ürünler kullanılmasına rağmen çok ciddi enerji tüketimleri olduğunu, personel maaşları, genel merkez ve depo giderleri, lojistik giderler, kayıp-kaçak, fire, ekipman ve teknoloji giderleri gibi maliyetlerin de gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi.

Altunbilek, şunları kaydetti:

"Bütün bunlarla marketler, yıl sonunda hala kâr edebilmişse kendilerini şanslı görecek. Minimum karlarla iş yapan perakendeciler olarak, tüketicilerimize tüm gelişmeleri doğru anlatmayı kendimize bir görev biliyoruz. Bu ekonomik ortamda fahiş, haksız, rakiplerinden fazla zam yapan bir üretici ya da satıcının cezasını herkesten ve her şeyden önce tüketiciler ve piyasa verir. Sektörümüzün gerçekleri bu... Biz bu ortamda rekabet etmeye, vatandaşa hizmet sunmaya devam edeceğiz. Başka bir Türkiye yok. Bu ülke bizim... Biz de bu ülkenin yerel perakendecileriyiz. Bizlerin aleyhine olan ve kamuoyunu yanıltan türden yorumlar tüketicilerimizi mutsuz ediyor. Güven duygusunu zedeliyor. Duygusal boyutların yanı sıra yaşanan bu durum sektörün rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Kar edemiyoruz diye yatırımımızı başka ülkelere taşıyamayız. Biz yine işimizi yapmaya, ülkemize fayda sağlamaya devam edeceğiz.

Artık stokçuluk diye bir kavram kalmadı. Bütçelerimizin darlığından dolayı stok yapma durumumuz ortadan kalktı. Ürün alıp reyonlarımızda tüketicilerimize sunup sattıkça yenisini alıyoruz. Stokçuluk mantığıyla kısa vadede küçük çıkar kollayanların da bu çağda ayakta kalması mümkün değil."

- "Yüzde 15 büyüme hedefliyoruz"

Mustafa Altunbilek, fiyat etiketlerinde yerli üretim logosunun kullanılmasını desteklemek için TPF'nin de "Yerli Üretim, Yerel Marketten Alınır" kampanyası başlattığını bildirdi.

Altunbilek, "Türkiye’de üretilen ürünlerin desteklenmesi çok doğru bir karar. Markanın yerli ya da yabancı olmasından bağımsız olarak bu ülkede üreten, istihdam sağlayan, ülke ekonomisine katkı sağlayanlar desteklenmeli. Biz de Türkiye genelindeki tüm satış noktalarımızda yerli üretime daha çok yer vereceğiz. Marketlerimizin içinde ve dışında yönlendirmeler yapıp çalışanlarımızı ve müşterilerimizi yerli üretim konusunda eğitip bilgilendireceğiz. Ekonomik anlamda bazı zorluklar yaşadığımız bu süreçte, ülkece yerli üretimi, yereli destekleyerek güçleneceğiz. Türkiye’ye fayda sağlayacak her girişimi bugüne kadar destekledik, bundan sonra da destekleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Altunbilek, yerel perakendeciler olarak, yıl sonunda yüzde 15 büyümeyi hedeflediklerini bildirdi.

- "Dolar 5,5-6 TL seviyelerinde kalırsa daha istikrarlı bir dönem yaşanır"

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Altunbilek, TPF üyeleri arasında dövizle kiralama oranının yüzde 1-2 gibi çok düşük olduğunu söyledi.

İlgili bakanlığın yaptığı denetimlerde, ceza alan üyelerinin bulunmadığını aktaran Altunbilek, yetkililerin, yerel zincirlerden ürün alış-satış fiyatlarını talep ettiğini kaydetti.

Altunbilek, marketlerde yerli ürünün ithal oranına ilişkin, "Ürünlerin markası ithal görünümlü ama çoğu Türkiye'de üretilen ürünler... " dedi.

Kiralamada TEFE ve TÜFE oranının yükselmesinin dükkan sahiplerinin elini güçlendirdiğini belirten Altunbilek, "Biz perakendeciler olarak ürünleri tedarikçilerden temin ediyoruz, bizler üretici değiliz. İşletme maliyetleri var. Elektriğe zam geldi. Personel maaşları, kiralar artıyor. Dolayısıyla perakendecinin maliyeti artıyor. Zammı perakendeci yapmadı." diye konuştu.

Altunbilek, sektörde vadeli mal temininde sorun olmadığını, ham maddeden kaynaklı ürün temininde yaşanan sorunların da çözüldüğünü söyledi.

Enflasyon oranının yüksek olduğuna dikkati çeken Altunbilek, "Hükümetimizden enflasyonun yıl sonuna kadar düşürmesini bekliyoruz. Dolar kuru 5,5-6 TL seviyelerinde kalırsa daha istikrarlı bir dönem yaşayacağımızı düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Altunbilek, zam sonucu tüketici alışkanlıklarındaki değişikliğe ilişkin bir soru üzerine, müşterilerin ucuz, alternatif ürünlere yöneldiğini, daha uygun fiyatlı markaları tercih ettiğini bildirdi.

Kaynak: AA