Kabataş Lisesi'nde 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı Açılış Töreni

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1) 'Eğitim öğretim sistemimizi komplekslerinden kurtararak çok daha özgürlükçü, çok daha demokratik, çok daha sorgulayıcı bir yapıya kavuşturduk' 'Diğer alanlarda olduğu gibi eğitim konusunda önümüze çıkarılan engellere aldırmadık. Meseleye ideolojik, at gözlüğüyle bakan çevrelerin kışkırtmalarına prim vermeden reform çalışmalarımızı devam ettirdik'

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğitim öğretim sistemimizi komplekslerinden kurtararak çok daha özgürlükçü, çok daha demokratik, çok daha sorgulayıcı bir yapıya kavuşturduk." dedi.

Kabataş Lisesi'nde düzenlenen 2018-2019 eğitim öğretim yılı açılış törenine katılan Erdoğan, yeni eğitim öğretim döneminin öğretmen ve öğrenciler başta olmak üzere bütün eğitim öğretim camiasına ve millete hayırlı olmasını diledi.

Türkiye'nin dört bir yanında görev yapan tüm öğretmenlere selamlarını ileten Erdoğan, "Kendilerine evlatlarımızın eğitim ve öğretimine harcadıkları emek ve fedakarlık için şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Yine bu eğitim öğretim sezonunda ilk defa okulla tanışmanın heyecanını yaşayan yavrularımızla beraber tüm çocuklarımıza da Rabbimden başarılar diliyorum. Bu vesileyle görevi başında şehit olanlarla afetlerde, kazalarda yitirdiğimiz öğretmenlerimiz başta olmak üzere vefat eden tüm öğretmenlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum." diye konuştu.

Erdoğan, 2018-2019 eğitim-öğretim yılının yeni bir doğuşun, yeni bir şahlanışın arefesinde olan Türkiye'nin daha büyük atılımlara imza atmasına vesile olacağını belirterek, yeni yönetim modeli sayesinde etkinliği ve sorun çözme kapasitesi artan bakanlıkların bu dönemde hayata geçirecekleri reform ve çalışmalarla Türkiye'nin önünde yeni ufuklar açacağını anlattı.

Her eğitim öğretim döneminde olduğu gibi bu yılı da Türkiye'nin aydınlık yarınlarına giden yolda yeni bir başlangıç ve altın bir fırsat olarak gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hele hele bu yıl Kabataş Lisesi'nde özellikle binde 2 gibi yüksek oranda seçkin bir öğrenci kalitesini almış olmak, yakalamış olmak, Kabataş Lisesi'nin geleceğe yönelik ne gibi umutlar vadettiğini ortaya koyması bakımından çok çok önemli. Türkiye'nin geleceğinde Allah ömür verirse ben de bakacağım 'filanca Cumhurbaşkanı acaba Kabataş'tan mı çıktı?', veya filanca bakanlar veya herhangi bir kurumun başında Kabataş'tan mı mezun olanlar, o konuşmayı yaptığım gün orada öğrenci olanlardan var diye arayacağım." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin güçlü ve müreffeh geleceğine damgasını vuran gençlerin okullarının sıralarından geçeceğini, bundan hiç şüphe olmadığını anlatarak, bu yıl okula başladıkları için yüreği kıpır kıpır olan miniklerin, inşallah 2053 ve 2071 Türkiyesi'nin kurucuları, liderleri ve öncüleri olacağını kaydetti.

Yeni ve büyük Türkiye'nin mimarlarının, öğretmenlerin maharetli ellerinden bu salondan ve bu sınıflardan, bu okullardan yetişeceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"İnsanı merkeze alan, insanı, eşrefi mahlukat yani yaradılmışların en şereflisi olarak gören bir medeniyetin temsilcileri olarak iktidara geldiğimiz ilk günden beri eğitim öğretim konusuna önem ve öncelik veriyoruz. Sadece öğretim yeterli değildir. Biz eğitim ve öğretimi bütünleştirmek suretiyle geleceğe yürüyeceğiz. Sadece öğretim, ama pratiği yok, eksik... Onun için teoriyle pratiği birleştirmek suretiyle geleceğe yürümemiz lazım. O bakımdan bu çok önem arz ediyor. 2002'de göreve geldiğimizde ülkemizi üzerinde yükselteceğimiz 4 sütunu, eğitim, sağlık, adalet, emniyet olarak ifade etmiştik. Böyle ilan ettik. Bu anlayışla eğitim sistemimizin eksikliklerin gidermek, çağın gerektirdiği bir yapıya kavuşmasını sağlamak, birikmiş sorunlarına çözüm bulmak için son 16 yılda büyük adımlar attık. Eğitim öğretim gibi vatandaşın hayatını doğrudan ilgilendiren konularda reformlara imza atmak sadece vizyon değil aynı zamanda cesaret işidir. Bizden önceki hükümetlerin göstermesi gereken kararlılığı bizler gösterdik."

Erdoğan, diğer meselelerde olduğu gibi bu meselede de asla "Böyle gelmiş böyle gider" kolaycılığına kapılmadıklarına vurgu yaparak, kimi güç odaklarının hışmını üzerlerine çekme pahasına bu alanda köklü reformlar gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Özellikle tek tipçi, yasakçı, öğrencinin tekamülü yerine formatlanmasını esas alan eski eğitim öğretim mantalitesini bir daha geri gelmemek üzere rafa kaldırdıklarına dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:

"Eğitim öğretim sistemimizi komplekslerinden kurtararak çok daha özgürlükçü, çok daha demokratik, çok daha sorgulayıcı bir yapıya kavuşturduk. Bilhassa uzun yıllar ihmal edilmiş olan eğitim öğretim altyapısının güçlendirilmesi ve standartlarının yükseltilmesi noktasında ciddi çabalar harcadık ancak, gerek altyapı, gerek içerik konusunda hayata geçirdiğimiz politikalar belli kesimler tarafından sürekli engellenmek istendi. Fatih projesinden seçmeli derslere, imam hatiplerin orta kısımlarının açılmasından 4+4+4 sistemine karşı attığımız her adım anlamsız bir inatla, bir dirençle karşılaştı. Bu direnç asla milletimizden, öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizden gelmedi. Daha çok eğitim öğretim konusunu, ideolojik çekişmelerinin aracı haline getiren çevrelerden geldi. Eğitim öğretimin millileşmesine, milletin kadim değerleri, talepleri ve ihtiyaçlarıyla barışmasına karşı en güçlü tepkiyi eğitim öğretimi tekellerinde gören bu kesimler gösterdi. Dün olduğu gibi bu gün de zaman zaman aynı çevrelerin çağ dışı tepkileriyle karşılaşıyoruz ama biz bunlara aldırmadan yolumuza devam kararlılığıyla yürüyoruz."

- "Kışkırtmalarına prim vermeden reform çalışmalarımızı devam ettirdik"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hiçbir başarıya zahmetsiz ulaşılamayacağını vurgulayarak, "Atalarımızın deyimiyle 'zahmet olmadan rahmet de olmaz' Önüne çıkan engellere bakıp da bundan yılan, vazgeçen hiç kimse menzile, maksuda ulaşamaz. Biz diğer alanlarda olduğu gibi eğitim konusunda önümüze çıkarılan engellere aldırmadık. Meseleye ideolojik, at gözlüğüyle bakan çevrelerin kışkırtmalarına prim vermeden reform çalışmalarımızı devam ettirdik. Allah'a hamdolsun bu konuda önemli başarılara imza attık." değerlendirmesini yaptı.

Geriye dönüp baktıklarında verdikleri sözlerin neredeyse tamamını yerine getirdiklerini anlatan Erdoğan, görev geldiklerinde Türkiye'de öğretmen sayısının 526 bin olduğuna vurgu yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen 16 yılda 605 bin 450 yeni öğretmen ataması yaparak bu rakamı 920 binin üzerine çıkardıklarını dile getirerek, "Niye? Çünkü öğretmen olmadan hele hele vasıflı öğretmen olmadan, vasıflı gençlik yetiştiremezsiniz. Hocam derdi ki evladım, bir gün bir öğrencim bir mektup yazdı, tabii Osmanlı'daki o cümlelerin edebi çok çok farklı. 'Membağı, ilmü, feyzü, bereketlü hocam' yani 'ilmin, feyzin, bereketin kaynağı olan hocam.' Başlangıç bu... Bu kadar kibar, bu kadar edibane bir şekilde öğrenci öğretmenine mektup yazıyor. Bu tabii öğrenci, öğretmen ilişkisini kurması bakımından çok çok önemli. Ben inanıyorum ki şu anda Kabataş'tan konuşuruz ama tüm Türkiye bizi dinliyor ve tüm Türkiye'de de elinde satırla dolaşan gençlik değil, elinde bilgisayarıyla kitabıyla kalemiyle dolaşan bir gençlik olarak ben karşımda sizi görüyorum. Siz farklısınız, onun için de yeniden büyük Türkiye'nin imarında sizlerin hamuru, sizlerin bu noktadaki adeta bir nakkaş, bir mimar özelliği içinde oradaki harcı çok büyük fark tesis edecek."

(Sürecek)
Kaynak: AA