Lenfoma Hastalığı Tanı Ve Tedavi Yöntemleri

“Lenfomada tedavi seçimi, hastalığın evresine göre planlanacağı için evrelemenin doğru yapılması gereklidir” diyen İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Gönül Işık Şahlı, lenfomanın türleri, hastalıkta görülen şikayetler ve tanı yöntemleri hakkında bilgiler verdi.

Lenfoma Hastalığı Tanı Ve Tedavi Yöntemleri
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı Dr. Gönül Işık Şahlı lenfoma hastalığının tanı ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Dr. Gönül Işık Şahlı, “Lenf dokusunun kötü (habis) tümörüne verilen genel bir isimdir. Kanser ya normal hücrelerin hızla çoğalması veya normal lenfositlere göre daha uzun süre yaşamaları ile oluşur. Malign Lenfoid hücreler de normal lenfositler gibi lenf düğümü, dalak, kemik iliği, kan ve diğer organlarda çoğalır. Lenfoma; Hodgkin lenfoma ve Hodgkin dışı lenfoma adı altında iki büyük gruba ayrılır. Hodgkin lenfomanın nedeni kesin olarak bilinmemektedir. Her yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte daha çok genç erişkinlerde görülür. Erkeklerde daha sık ortaya çıkar. Bulaşıcı bir hastalık değildir. Kemoterapi ile tedavi edilebilir” dedi.



Lenfoma neden olur?

HL ve HDL nedeni kesin olarak bilinmemekle birlik bulaşıcı değildir. HDL gelişimini kolaylaştıran bazı risk faktörleri olduğu kabul edilmektedir. EBV ya da HTLV 1 gibi bazı virüslerle enfekte kişilerde, ailede HDL anomnezi olan hastalar, bazı kimyasal maddelerle ilişkisi bulunanlarda görülür.

Lenfoma hastalığı belirtileri

Hastalığın belirtilerinden bahseden Dr. Gönül Işık Şahlı; İlk şikayet çoğu kez boyunda ortaya çıkan ağrısız bir şişliğin fark edilmesi şeklindedir. Hodgkin lenfomada bu şişlik özellikle solda köprücük kemiği üzerinde yerleşmesi sonucu oluşur. Ayrıca koltuk altı ve kasıktaki lenf düğümü bölgelerinde de büyüme olabilir. Göğüs kafesi içinde ya da karın boşluğu içindeki lenf düğümlerinde de büyüme olabilir. Bunlar bası nedeni olacak büyük kitleler oluşturuyorsa nefes darlığı, yüzde ve boyunda şişme ya da karında şişlik, ele gelen kitle, karın ağrısı gibi şikayetlere yol açarlar. Fiziki muayenede karaciğer ya da dalak büyüklüğü saptanabilir. Hastalık lenf düğümü dışındaki dokuları da tutabilir. Akciğer, karaciğer, kemik, kemik iliği tutulumu en sık lenf düğümü dışı tutulum yerleridir. Lenf düğümü dışı tutulum olması ekstranodal hastalık olarak adlandırılır. Başlangıçta vakaların % 5-10’unda ekstranodal tutulum olabilir. Hastaların bir kısmında lenfomaya bağlı olarak ortaya çıkan ve sistemik semptomlar olarak değerlendirilen bulgular olabilir. Bunlar ateş, gece terlemesi, son 6 ayda vücut ağırlığının % 10’undan fazla kilo kaybı olmasıdır. Ateşin nedeni bir enfeksiyon değildir. Sistemik semptomlar bu hastalıklara özgü değildir. Hodgkin lenfomada kaşıntı da olabilir. Hodgkin lenfomada hasta alkol alınınca büyümüş lenf düğümlerinde ağrı olduğu ifade edebilir. Bademciklerin tutulumu Hodgkin dışı lenfomada daha sık olmaktadır. Lenfomalı hastaların az bir kısmında fizik muayenede büyümüş bir lenfadenomegali bulunmaz” diyerek açıklamalarına devam etti.

Lenfomada tanı

Dr. Gönül Işık Şahlı, “Lenfoma tanısı koymak için mutlaka tutulmuş bölgeden biyopsi yapmak gerekir. Kesin tanı histopatolojik inceleme ile konur. Çıkarılacak lenf düğümü hekimin uygun gördüğü yerde ve tetkik için uygun büyüklükte olmalıdır. Tanı için gerekirse biyopsi tekrar alınmalıdır. Fizik muayenede lenf düğümü ele gelmeyen hastalarda göğüs boşluğu içinde ya da karın içinde büyümüş lenf düğümleri olduğu radyolojik tetkiklerle gösterilirse, genel anestezi altında göğüs boşluğu ya da batın içine ulaşılarak lenf düğümü biyopsisi yapılması gerekebilir. Lenfoma tanısı konan her hastaya mutlaka hastalığın evresini belirlemek için kemik iliği biyopsisi de yapılmalıdır. Hastalığın kemik iliği tutulumunun olup olmadığının belirlenmesi uygun tedavi şeklini kararlaştırmada yol göstericidir. Hastalığın yaygınlığını belirlemek için farklı muayene ve testlerin yapılması gereklidir. Hastalığın hikayesi, fizik muayene bulguları, görüntüleme ve laboratuvar bulguları değerlendirilerek remisyon veya iyileşme sağlayacak en iyi tedavi planlanmalıdır. Hastalığın bulguları lenf düğümünde ağrısız büyüme olması, ateş, gece terlemesi, açıklanamayan kilo kaybı, kaşıntı olabilir” dedi.

“En sık bulgusu boyun ve koltuk altında görülür”

Dr. Gönül Işık Şahlı, “Hastalığın en sık bulgusu boyun ve koltuk altında ağrısız olarak büyümüş lenf düğümünün ele gelmesidir. Bazen ateş, terleme, kilo kaybı, kaşıntı başvuru şikâyetidir. Bu nonspesifik şikâyetleri olan pek çok kişi lenfoma değildir. Ancak bir hekime başvurarak altta yatan nedeni ortaya koymak gereklidir. Lenfoma düşündüren bulgular varsa tam fizik muayene yapılmalıdır. Ayrıca karın ve göğüs muayenesi de yapılmalıdır. Eğer lenfoma şüphesi varsa tanıyı doğrulamak için bazı testlerin yapılması gerekir. Bu amaçla biyopsi, kan testleri, görüntüleme, kemik iliği muayenesi, gerekirse sinir sistemi ile ilgili muayeneler yapılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Lenfomada Tedavi

Lenfoma hastalığının tedavisi hakkında bilgiler veren Dr. Gönül Işık Şahlı; Lenfoma tedavisi radyoterapi ve kemoterapi ile yapılmalıdır. Lenfomada tedavi seçimi hastalığın evresine göre planlanacağı için evrelemenin doğru yapılması gereklidir. Histopatolojik olarak tanısı doğrulanan her hastaya uygun evreleme için göğüs, batın, pelvis bilgisayarlı tomografik tetkikleri ve kemik iliği biyopsisi yapılmalıdır. Karın içinde büyümüş lenf düğümü olup olmadığı araştırılmalıdır. Hodgkin lenfomada tedavi erken evrede radyoterapi yapılması şeklindedir. Hastalık daha ileri evrede ise kombine kemoterapi şemaları (ABVD, MOPP gibi) uygulanmalısı gerektiğini söyledi.

Kaynak: İHA