Türkiye'nin Altın Elleri Beyoğlu'nda Buluştu

Unutulmaya yüz tutmuş meslek dallarını geçmişten geleceğe taşımaya devam eden “13’üncü Beyoğlu Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali” Taksim Meydanı’nda başladı. Türkiye’nin dört bir yanından onlarca zanaatkarın bir araya geldiği festivalde çok sayıda geleneksel sanat ziyaretçilerle buluşurken,festival yerli ve yabancı binlerce turisti de ağırlayacak.

Türkiye'nin Altın Elleri Beyoğlu'nda Buluştu
Geleneksel el sanatlarını geleceğe taşımaya devam eden “Beyoğlu Altın Eller Geleneksel El Sanatları Festivali” Taksim Meydanı’nda 13’üncü kez İstanbullularla buluştu. Anadolu’dan gelen folklor gurupları ve Zanaatkarlar Korosunun bir birinden renkli sahne gösterileriyle başlayan festivalin açılış törenine; Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın yanı sıra iş, sanat, siyaset ve medya dünyasından çok sayıda isim katıldı.

Anadolu’nun 55 farklı ilinden aralarında UNESCO yaşayan insan hazinesi zanaatkarlarının da olduğu 63 zanaatkarı Beyoğlu’nda bir araya getiren festival 13 gün sürecek.

Zanaatkarlar festival boyunca hünerlerini sergileyecek

Beyoğlu Belediyesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Kenti Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilen festivalde zanaatkarlar; çömlek yapımından çiniciliğe, ahşap işçiliğinden tespih yapımına, sedef kakmadan lüle taşı işlemeciliğine kadar pek çok geleneksel el sanatı dalında hünerlerini sergileyecek. Her yıl yoğun ilgiyle takip edilen organizasyonda, stantlarında üretim yapacak katılımcılar, ziyaretçilere el sanatlarının tezgahtaki üretimini yerinde görme fırsatı sunarken satış yapma imkanı da bulacak.

"Sanatçılarımıza imkan vermenin 13 yıl sonunda iyi neticeler verdiğini gördük"

İstanbul’da kaybolmaya yüz tutmuş birçok el sanatının Anadolu’da yaşamaya devam ettiğini de belirten Başkan Demircan, “ geleneksel el sanatları festivalimizin 13’üncüsünü bu sene yine gerçekleştiriyoruz. Bu sene 63 el sanatçımız var. Böylesine önemli bir noktada bu tip etkinlikleri 15 günde bir değiştirerek çok değişik sanatçılara yer vermek , kültürümüzün farklı disiplinlerini burada ihya etmek, vatandaşımızla , meraklısıyla buluşturmak en önemli görevlerimizden biri. Geleneksel el sanatları giderek gücünü kaybeden, ustaların giderek kendini devam ettiremeyeceği bir sanat haline geldi. Onları canlı tutabilmek, özellikle bu el sanatçılarını satan sanatçılarımıza imkan vermenin 13 yıl sonunda iyi neticeler verdiğini gördük. Burası sadece vatandaşla buluşma noktası değil, bu işin ticaretini yapanlarında birbirini bulması içim önemli bir buluşma haline geldi" dedi.

Lüle Taşı Ustası Zafer Can ise," Lüle taşı sadece Eskişehir’de bulunan bir madendir. 100 metre derinlikten çıkıyor ve bir servet aslında. Tesbih, Küpe, pipo gibi eşyaları yapıyoruz. Elimde bir biblo var, Osmanlı Padişahları ve Kızılderilileri işliyorum. Kültür Bakanlığı Sanatçısıyım. Unutulmaya yüz tutan bu mesleğimizi ayakta tutmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz" diye konuştu.

Kaynak: İHA