Bin Öğrenci, Boğaz Ve Adalar Turu Yaptı

Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Türkçe Yaz Okulu'nun öğrencileri, 'Güzel Bir Dünya İçin Türkiye'de El Ele' etkinliği çerçevesinde, Türkiye'nin kültür ve sanat başkenti İstanbul'da Boğaz ve Adalar turuna katıldı Kültür Sanat ve Projeler Müdürü Hasan Kocabıyık: 'Amacımız bu öğrencilere, Türkçe'yi ve Türk kültürünü öğretmenin yanı sıra zihinlerindeki yanlış Türkiye imajını da silmek. Daha yalın, daha gerçekçi, daha olumlu bir Türkiye imajı sunmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bu çalışmamıza bir nevi kültür diplomasisi faaliyeti de diyebiliriz''

Yunus Emre Enstitüsü tarafından düzenlenen Türkçe Yaz Okulu'nun bin öğrencisi, "Güzel Bir Dünya İçin Türkiye'de El Ele" etkinliği kapsamında Boğaz ve Adalar turuna katıldı.

Program için özel hazırlanan 2 vapurla Boğaz ve Adalar turu yapan Türkçe Yaz Okulu öğrencilerine gezi sırasında tarihi mekanlar hakkında Türkçe ve İngilizce bilgi verildi.

Vapurda çalan müzikler eşliğinde gönüllerince eğlenen öğrenciler ayrıca, beyaz bir tuvali boyalı elleriyle renklendirdi. Tuvale daha sonra bir ressam tarafından İstanbul silüeti resmedileceği belirtildi.

Yunus Emre Enstitüsü Kültür Sanat ve Projeler Müdürü ve Yaz Okulu Genel Koordinatörü Hasan Kocabıyık, etkinliğe ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl dokuzuncusu düzenlenen yaz okulunun 8 yıl önce 20 öğrenci ile başladığını söyledi.

Bu yıl ise 118 ülkeden yaklaşık bin lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencisinin Türkiye'de Türkçe'yi, Türk kültürünü, geleneksel Türk sanatını, atölyelerde birebir öğrenmeye çalıştığını belirten Kocabıyık, "Programa, Amerika, Japonya, Kore, Ürdün, Saraybosna, Arnavutluk, Kahire, Tunus gibi dünyanın birçok ülkesinden öğrenci katıldı. Bu bizim her yıl gerçekleştirdiğimiz geleneksel faaliyete dönüştü artık.'' dedi.

Yunus Emre Enstitüsü'nün 50'den fazla ülkede merkezi olduğunu, yüzden fazla ülkede ise Türkçe eğitim imkanı sağladıklarını aktaran Kocabıyık, şöyle konuştu:

''Türkçe öğreten okulların dışında ayrıca dünyanın her tarafında destek verdiğimiz üniversiteler var, Türkoloji bölümü olan üniversitelerle iş birliği yapıyoruz. Türkçe eğitim faaliyetlerimizin dışında ayrıca kültür sanat etkinlikleri de düzenliyoruz. Yaz Okulu çalışmaları için kendi belirlediğimiz öğrencilerin dışında bireysel olarak kendi imkanları ile Türkçe öğrenenler de başvurdu. 160 ülkeden yapılan 80 bin başvurunun sadece bin tanesini kabul edebildik. Öğrenciler, 3 haftalık Yaz Okulu'nun son haftasına girdi. Bugün ise Boğaz ve Adalar turu düzenledik. Öğrencilerimiz ressam Şafak Tavkul ile kumaş tuvale ellerine sürdükleri renk renk boyalarla İstanbul'un silüetini renklendirdiler. Dört günlük bir çalışmayı kapsayan bu program sonunda tamamlanan eser 9 Ağustos'ta Cemal Reşit Rey Salonu'nda sergilenecek.''

- "Dillerini geliştirirken Türk kültürünü de öğreniyorlar"

Kocabıyık, Yunus Emre Enstitüsü'nün Türkiye'nin çeşitli şehirlerindeki üniversitelerle ve Türkçe eğitim merkezleri ile iş birliği yaparak Yaz Okulu Projesi'ni gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Öğrencilerin yirmili ve otuzlu gruplar halinde Türkiye'nin 28 şehrine dağıtıldığını anlatan Kocabıyık, şöyle devam etti:

''Yaz Okulu bir değişim programı değil daha çok Türkçelerini geliştirme programı diyebiliriz. Örneğin bir Ürdünlü öğrenci bu programa başvurup seçildiğinde B2 seviyesinde bir Türkçesi varsa Yaz Okulu'nda duyarak, dinleyerek seviyesini yükseltebildiği gibi telaffuz sorununu da azaltabiliyor. Şöyle bir örnek vereyim size, Nevşehir'de bulunan bir öğrenci grubumuz kına gecesine katıldı.Türkiye'deki bir kızın evlilik hikayesi nasıl şekilleniyor ona şahit oldular ve bu geleneğe ait dili de öğrenmiş oldular. Dolayısıyla bu öğrenciler, hem ülkemizin doğal güzelliklerini hem şehirlerimizin zenginliklerini yerinde görüyor. Anadolu insanı ile birebir temasa geçiyor, evlerine, düğünlere misafir oluyor. Türkçelerini geliştirirken aynı zamanda öğrendikleri dilin kültürünü de öğrenmiş oluyorlar. Şunu çok net biliyoruz ki, kültürün detayları dil için tamamlayıcı bir unsur.''

- "Olumsuz Türkiye imajını siliyoruz"

Her milletten, her meslekten farklı gruplara Türkçe öğretmeyi hedeflediklerini vurgulayan Kocabıyık, bu projenin Yunus Emre Enstitüsü'nün en büyük projelerinden biri olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:

''Siz de takdir edersiniz ki bin öğrencinin başvurularının alınması, seçilmesi, bunların Türkiye'deki üniversitelere hazırlanması, yerleştirilmesi ve uğurlanması oldukça zor ve kapasiteli bir iş. Amacımız bu öğrencilere, Türkçe ve Türk kültürünü öğretmenin yanı sıra zihinlerindeki yanlış Türkiye imajını da silmek. Daha yalın, daha gerçekçi, daha olumlu bir Türkiye imajı sunmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bu çalışmamıza bir nevi kültür diplomasisi faaliyeti de diyebiliriz. Dolayısıyla, zihinlerindeki bombaların patladığı, terörün olduğu, ekonomik krizin yaşandığı Türkiye'yi kendi gözleriyle görüp daha olumlu bir imaj ediniyorlar. Diliyle, yemeğiyle, sanatıyla, tarihi dokusuyla Türk kültürünü öğrenip eşsiz hatıralarla ülkelerine dönecek olan bu öğrenciler bundan sonra gönüllü birer Türkiye elçisi olacak.''

Kaynak: AA