İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Açıklaması
'Hem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hem de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından muhalefet partilerine topluca ya da ikili bilgi verilmesi hususunda bir kez daha çağrıda bulunuyorum'.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yaşanan gelişmelerle ilgili Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından muhalefet partilerine bilgi verilmesi çağrısında bulundu.
Akşener, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve dış politikada karşı karşıya kalınan açmazlar konusunda iktidarın "bir milli mücadele yürütüldüğünü" söylediğini belirtti.
Bu beyanlara karşın her iki alanda da tedbirlerin yeterli güveni sağlayamadığını öne süren Akşener, "Gündemdeki sorunlar eğer bir milli mücadele gerektirmekteyse alınması gerekecek tedbirlerin vüsatı AKP-MHP ittifakını aşmak durumundadır." ifadesini kullandı.
Akşener, 14 Ağustos'ta TBMM'yi "milli ekonomi" gündemiyle toplantıya davet ettiğini hatırlatarak buna yanıt verilmemesinden rahatsızlık duyduğunu aktardı.
İdlib'de yaşanan gelişmelere de değinen Akşener, buradaki gözlem noktalarında görev yapan TSK personelinin güvenliği konusunun birinci öncelik konumuna geldiğine işaret etti.
Soruna çözüm arayışları çerçevesinde 7 Eylül'de Tahran'da yapılacak Türkiye-Rusya-İran Zirvesi'nin diğer iki katılımcısının Şam rejimini açıkça desteklediğini, iktidarın o gün aslında Esed ile de masaya oturacağının düşünülebileceğini savunan Akşener, şunları kaydetti:
"Her anlamda bir stratejik kara delik olarak tanımlanabilecek mevcut ortamda iktidar, dost gördüğü ülkeler ve yeni edindiği müttefikleriyle istişarelerde bulunur ve bilgi paylaşırken aynı bilgileri kendi ülkesinin vatandaşlarından ve onların yarıya yakın bir bölümünün temsilcileri olan muhalefetteki siyasi partilerden esirgemektedir. Diğer ifadeyle 'Sormayın, sadece destek verin.' olarak tanımlanabilecek bir çağrıyla karaya oturmuş ve su alan bir geminin kaptanına güvenmemiz istenmektedir.Bunun böyle olamayacağı bilinmelidir. İYİ Parti olarak yukarıda değindiğim konularda hem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hem de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından muhalefet partilerine topluca ya da ikili olarak bilgi verilmesi hususunda bir kez daha çağrıda bulunuyorum."
Kaynak: AA
Akşener, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz ve dış politikada karşı karşıya kalınan açmazlar konusunda iktidarın "bir milli mücadele yürütüldüğünü" söylediğini belirtti.
Bu beyanlara karşın her iki alanda da tedbirlerin yeterli güveni sağlayamadığını öne süren Akşener, "Gündemdeki sorunlar eğer bir milli mücadele gerektirmekteyse alınması gerekecek tedbirlerin vüsatı AKP-MHP ittifakını aşmak durumundadır." ifadesini kullandı.
Akşener, 14 Ağustos'ta TBMM'yi "milli ekonomi" gündemiyle toplantıya davet ettiğini hatırlatarak buna yanıt verilmemesinden rahatsızlık duyduğunu aktardı.
İdlib'de yaşanan gelişmelere de değinen Akşener, buradaki gözlem noktalarında görev yapan TSK personelinin güvenliği konusunun birinci öncelik konumuna geldiğine işaret etti.
Soruna çözüm arayışları çerçevesinde 7 Eylül'de Tahran'da yapılacak Türkiye-Rusya-İran Zirvesi'nin diğer iki katılımcısının Şam rejimini açıkça desteklediğini, iktidarın o gün aslında Esed ile de masaya oturacağının düşünülebileceğini savunan Akşener, şunları kaydetti:
"Her anlamda bir stratejik kara delik olarak tanımlanabilecek mevcut ortamda iktidar, dost gördüğü ülkeler ve yeni edindiği müttefikleriyle istişarelerde bulunur ve bilgi paylaşırken aynı bilgileri kendi ülkesinin vatandaşlarından ve onların yarıya yakın bir bölümünün temsilcileri olan muhalefetteki siyasi partilerden esirgemektedir. Diğer ifadeyle 'Sormayın, sadece destek verin.' olarak tanımlanabilecek bir çağrıyla karaya oturmuş ve su alan bir geminin kaptanına güvenmemiz istenmektedir.Bunun böyle olamayacağı bilinmelidir. İYİ Parti olarak yukarıda değindiğim konularda hem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hem de Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından muhalefet partilerine topluca ya da ikili olarak bilgi verilmesi hususunda bir kez daha çağrıda bulunuyorum."