Ergenekon Davası Eski Hakiminin FETÖ Davası

Tutuklu sanık Hüsnü Çalmuk'un, 'silahlı terör örgütü (FETÖ) üyeliği' suçundan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istemiyle yargılanmasına devam edildi Ergenekon davasına bakan emekli hakim Köksal Şengün'ün tanık olarak dinlenilmesine karar verildi İlker Başbuğ, Hurşit Tolon ve Tuncer Kılınç'ın katılma talepleri kabul edildi Metris cezaevinde bulunan hükümlü Emrah Özdemir, mahkemeye 'kamu tanığı' sıfatıyla dilekçe gönderdi Özdemir'in dilekçesinden: 'Bu kişi FETÖ'ye sadakatle bağlıdır ve asla ama asla altın olamaz. Vatanımıza, devletimize, davetimize, milletimize ihanet eden hain bir örgütle bağı olan birisi temiz bir insan olmaz'

"Silahlı terör örgütü (FETÖ) üyeliği" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenen Ergenekon davasının eski hakimlerinden tutuklu sanık Hüsnü Çalmuk'un yargılandığı davada, Ergenekon davasına bakan mahkemenin eski başkanı Köksal Şengün'ün tanıklığına başvurulmasına karar verildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya cezaevinden, sağlık sorunlarını içeren mazeret sunan tutuklu sanık Hüsnü Çalmuk katılmadı. Müdahil Dursun Çiçek'in de hazır bulunduğu duruşmada, müştekiler eski Genelkurmay Başkanı Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon ve Tuncer Kılınç'ı ise avukatları temsil etti.

Duruşmada dosyaya giren evrakları okuyan Mahkeme Başkanı Dr. Abdullah Ok, Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan ve tanık olarak dinlenilmesine karar verilen HSYK 1. Dairesi eski başkanı İbrahim Okur'un duruşmada hazır edilmesi için ilgili ceza infaz kurumuna 2 Temmuz 2018'de müzekkere yazıldığını hatırlattı.

Ok, "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya bulundurma, silahla yağma ve kasten öldürme" suçlarından 33 yıl 14 ay hapis cezasına çarptırılan ve Metris Cezaevinde hükümlü bulunan Emrah Özdemir'in de dava dosyasına 14 Mayıs 2018 tarihli bir dilekçe sunduğunu belirtti.

- "Çalmuk birçok bilgi ve belgeyi gizledi"

Özdemir'in el yazısıyla yazdığı dilekçede, sanık Çalmuk'un önceki celselerde yaptığı savunmasında kullandığı ifadelere atıfta bulunuldu.

Dilekçede, şu ifadeler yer aldı:

"Eski Ergenekon davası hakimlerinden Hüsnü Çalmuk bey FETÖ ile irtibat ve iltisakını inkar etmiş 'Ben pırıl pırıl altın hakimim köküne kadar' demiş. Evet kendileri hakimdi ancak pırıl pırıl olma şansı asla olmaz. Bu, Ergenekon davasının kumpas olarak adlandırılmasına neden olanlardan biridir. Birçok bilgi ve belge gizlenmiş, kimi imha edilmiştir. Eski hakimler Sedat Sami Haşıloğlu- Hasan Hüseyin Özese ve kendilerinin başka yerlere hizmet etmesi birçok sorun ve sıkıntıların yaşanmasına neden olmuştur. Asrın davası olan bir dava ile ilgili birçok bilgi ve belge Fetullah Gülen'in ismi geçmesi nedeniyle dava dosyası içerisinden kaçırılmış, imha edilmiş, ettirilmiştir. Kendilerine sorar mısınız? Hüsnü Çalmuk, Silivri'deki duruşma salonları içerisinde yer alan bilgisayarların harddisklerini söktürerek kime ve nereye göndermiştir? Ayrıca Sedat Sami Haşıloğlu bey ve kendileri Mehmet Ali Pekgüzel bey kimlere okunmuş 1 Dolar vermişlerdir? Tanıkların hangi bilgi ve belge sunmaları engellenmiştir? Tanıkları kimlerle telefonda görüştürmüşlerdir? Tanıkları hangi konularla tatlı dille tehdit etmişlerdir? Samanyolu TV yetkililerine duruşma esnasında hangi bilgi ve belgeleri vermişlerdir? Mustafa Özcan isimli kişi ile kimleri duruşmalar esnasında görüştürmüşlerdir?"

Dilekçenin devamında, "Bu kişi FETÖ'ye sadakatle bağlıdır, asla ama asla altın olamaz. Vatanımıza, devletimize, davetimize, milletimize ihanet eden hain bir örgütle bağı olan birisi temiz bir insan olmaz." denildi.

Bir kısım müzekkerelerin cevabının beklendiğini belirten Ok, taraflara, gelen evraklara karşı bir diyecekleri olup olmadığını sordu.

Müşteki vekilleri davaya, 'katılan' sıfatıyla kabul edilmelerini talep etti. Sanık avukatı Alperen Karakuş ise gelen evraklara bir diyeceklerini olmadığını söyledi.

Taleplere ilişkin ara karar oluşturan heyet, tanık Hamza Eydemir'in Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi aracılığıyla hazır edildiğini ancak dosyanın gizli tanığının sağlık sorunlarından dolayı bugün hastaneye sevk edilmesi nedeniyle hazır edilemediğini belirterek, tanıkların gelecek celse dinlenilmesine hükmetti.

Sanık avukatı Karakuş, müvekkilinin adli kontrol şartıyla tahliyesini talep ederken, cumhuriyet savcısı mevcut delil durumuna göre sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.

-Ara karar

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, atılı suçlamanın vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve kuvvetli suç şüphesinin varlığını gerekçe göstererek sanık Çalmuk'un tutukluluk halinin devamına hükmetti.

Tanıklar Emrah Özdemir, İbrahim Okur ve gizli tanık "Sinop"un dinlenmesi için ilgili kurumlara müzekkere yazılmasını kararlaştıran heyet, Mehmet İlker Başbuğ, Ahmet Hurşit Tolon ve Tuncer Kılınç'ın da katılma taleplerini kabul etti.

Heyet ayrıca, Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi eski başkanı Köksal Şengün'ün tanık olarak dinlenilmesine de karar verdi.

Duruşma kasım ayına ertelendi.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Çalmuk'un, tanık beyanları, örgüte mensup müfettişler tarafından teftiş sırasında yüksek not verilmesi, FETÖ soruşturması şüphelisi HSYK eski üyesi Teoman Gökçe'nin İstanbul hakimliğinden Kocaeli hakimliğine atanmasına ilişkin muhalefet şerhinin bulunması, kendisi ve aile fertlerinin, örgüt elebaşının çağrısına uyarak Bank Asya'daki hesaplarında 17-25 Aralık sonrası yoğun hesap hareketlerinin bulunması hususları göz önüne alındığında FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısı içerisinde yer aldığının anlaşıldığı belirtiliyor.

FETÖ'nün Türkiye Cumhuriyeti devletinin stratejik öneme sahip kamu kurumlarını ele geçirmek için kendilerine engel olacaklarını düşündüğü bürokrat ve personelin sistem dışına çıkarılmasını sağlayarak, örgüt elemanlarını bu makamlara getirmesi projesi kapsamında sanık Çalmuk'un da özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üyeliğine atandığı bilgisi verilen iddianamede, örgütün yargı ayağındaki uzantısı tarafından gerçekleştirilen, kamuoyunda "Ergenekon" davası olarak bilinen, sahte/hukuka aykırı delillere dayanan kurgu soruşturmanın yargılamasının Çalmuk'un da içinde bulunduğu mahkeme heyeti tarafından gerçekleştirildiği anlatılıyor.

Sanığın konumu ve FETÖ adına gerçekleştirdiği eylemlerle, örgütün adeta silah olarak kullandığı yargı yapılanmasının en mahrem sınıfı olan özel yetkili mahkemelere hakim olarak yerleştirildiği kaydedilen iddianamede, görevin kötüye kullanılması, yetki gasbı, hile ve keyfi işlemler yoluyla da "anayasayı ihlal" suçunun işlenebileceği ve örgütün bu suçu gerçekleştirmeye yeterli 15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi gerçekleştirdiğine dikkat çekilerek, sanığın FETÖ/PDY'nin hiyerarşik yapılanması içerisinde bilerek ve isteyerek yer aldığı aktarılıyor.

İddianamede, sanık Çalmuk'un "Anayasa, TBMM ve hükümete karşı darbeye teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan da 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.
Kaynak: AA