Hat Ve Naht Sanatını Birleştiren Adanalı Hezarfen, Sanatını Dünyaya Tanıtıyor

Adana’da Görsel Sanatlar öğretmenliği yapan ve illüstrasyon, airbush, grafik, fotoğraf, tezhip, ebru, minyatür, kaligrafi, maden kesme, sedefkarlık, kaat’ı ve naht gibi geleneksel sanatlardan birçok eser ürettiği için bin sanat bilen anlamına gelen ‘Hezarfen’ ünvanıyla anılan ressam Mesut Dikel, metale, ahşaba ve sedefe kıl testereyle desen çizip, kendine has yazı karakteriyle biçimlendirerek birer sanat eseri haline dönüştürüyor.

Hat Ve Naht Sanatını Birleştiren Adanalı Hezarfen, Sanatını Dünyaya Tanıtıyor
Hezarfen Mesut Dikel, kendisine ait olan ve talebelerine de öğrettiği sedef, naht oygu eserleri ürettiğini söyleyerek, “Kendi çalışmalarımı, kendi yazılarımı, kendi desenlerimi kendim kesiyorum. Yaptığım her çalışma tek ve eşsiz oluyor. Eserlerimin bir özelliği ise tamamen sedef, metal, bronz, altın gibi çalışmalarımı önce yazıyorum sonra bu malzemelerden klasik yöntemle kesiyorum. Öğretmenliğimizin yanı sıra bunun eğitimini de veriyorum. İstanbul’da Samsun da, İçel’de bu sanatlara ilgisi olan herkesi atölyeme bekliyorum” dedi.



“Dünyadaki en önemli hattatlar Türkiye’de”

Hattatlık sanatının klasik sanatların direği olan bir sanat olduğunu vurgulayan Dikel, “Bugün dünyada en önemli hattatlarımız ülkemizde bulunmaktadır. Benim üstadım da İstanbul’da yaşamaktadır Davut Bektaş, Mahmut Şahin gibi üstatlarımız İstanbul’dadır. Günümüzde hat sanatında çok yazı çeşitleri var. Sadece sülüs çeşidinin öğrenmesi bile bugün sıkı bir çalışmayla 5 ila 10 yıl arasında öğreniliyor. Biraz sabır ve sebat isteyen bir sanattır. Çok şükür kayboldu derken son yıllarda gösterilen ilgi ile beraber bu sanatlarımız kaybolmadı aksine yavaş yavaş büyük bir devrimle beraber yeni yeni isimler ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Mesut Dikel, İstanbul, Adana, Fas, Kazablanka, Ürdün, Amman, Katar Doha gibi şehirlerde bugüne kadar 52 adet sergi açtığını, Katar’da ulusal müzelerde eserleri olduğunu kaydetti.

Katar Emiri’ne düzenli olarak özel koleksiyon çalışmaları yaptığını söyleyen Dikel, “Bir sedef tablonun oluşumu bazen yüzlerce saat sürebiliyor, hatta öyle ki bir sedef tablo yapmıştım ve yaklaşık 2 bin 400 saat sürdü bu da yaklaşık 2.5 yıl gibi bir süre yapıyor” dedi.

Mesut Dikel, şuan kendi tekniğini yapan olmadığının altını çizerek, şunları söyledi:

“3 yıl öncesine kadar amatörce uğraşanlar vardı. Hattat olarak hem yazan hem çizen hem de kendi tarzıyla kesen benim dışımda yok. Sadece benim yetiştirdiğim 5,6 talebe var ve onlar benim izimden gelmeye başladılar. İnşallah benden daha güzel, daha olgun işlere imza atarlar.”
Kaynak: İHA