İzmir'deki STK'lerden Çocuk İstismarına Tepki
Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Ümit Kaya: 'Son dönemde büyük artış gösteren çocuk istismarı olaylarına karşı acil eylem planı hazırlanmalıdır'.
Aralarında esnaf ve hemşehri derneklerinin yanı sıra motosiklet kulübü üyelerinin de yer aldığı grup, Konak Meydanı'nda basın açıklaması yaptı.
Sivil toplum kuruluşları adına basın açıklamasını okuyan Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Ümit Kaya, kaybolduktan sonra cansız bedenleri bulunan Eylül Yağlıkara ve Leyla Aydemir için tüm Türkiye'nin kahrolduğunu hatırlattı.
Çocuk istismarı ve ölümlerinin artık son bulmasını istediklerini kaydeden Kaya, "Başka aileler evlat acısı çekmesin istiyoruz. Aynı şey bizim evlatlarımızın başına gelir mi korkusuyla yaşamak istemiyoruz. Ama artık ne acımız ne öfkemiz bu ve bunun gibi olayların yaşanmasına engel olamıyor. Çok açıktır ki bu konuda yasal düzenlemeler şart olmuştur. Son dönemde büyük artış gösteren çocuk istismarı olaylarına karşı acil eylem planı hazırlanmalıdır." dedi.
Amerika'da ve Avrupa'nın birçok ülkesinde uygulanan Megan Kanunu ile çocuklara yönelik cinsel suçlarda yüzde 50 oranında azalma olduğunu ifade eden Kaya, suçlulara karşı daha caydırıcı ve ağırlaştırılmış cezalar uygulanması gerektiğini dile getirdi.
Kaya, "Eğer Batılı ülkelerde uygulanmakta olan bu yasa bizim ülkemizde de yasalaşırsa çocuk tacizinden hükümlü kişiler polise nereye gittiğini, ne yaptığını haber vermek zorunda olacak ve polis tarafından yaşadıkları alanlarda da gizlice izlenecektir. Oysa şu anda pedofili suçluları hükümleri bitip cezaevinden tahliye olunca toplum hayatına rahatça karışmakta ve bir daha polis gözetimine tabi olmamaktadır. Bu son derece yanlıştır." diye konuştu.
- Memur-Sen'den açıklama
Öte yandan Memur-Sen İzmir Temsilcisi Ali Musa Bina da suçlulara hak ettiği cezanın verilmesi gerektiğini belirtti.
Bina, yaptığı yazılı açıklamada, çocukların korunması için acil yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İlk olarak adi ve vahşi katillere hak ettikleri ceza verilmeli. Sonrasında mesele sadece ceza boyutuyla bırakılmadan bu tür vahşetleri ortaya çıkaran etmenler hassas bir şekilde analiz edilmeli, caydırıcı cezaların yanında önleyici tedbirler alınmalı, çocukları koruma konusunda bütünlük arz eden bir tarzda eğitim, hukuk ve sosyal boyutlarıyla konu bütüncül bir şekilde ele alınmalıdır."