AFAD'tan Boğulmalara Karşı Uyarı
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Çanakkale İl Müdürü Levent Yılmaz, yaz sezonunda boğulma olaylarına karşı dikkatli olunması uyarısında bulundu.
Yılmaz, yaptığı yazılı açıklamada, havaların ısınmasıyla birlikte ülkede boğulma vakalarında ciddi artışlar gözlendiğini belirtti.
Türkiye’de trafik kazalarından sonra en fazla ölüm olayının boğulma vakalarında görüldüğüne işaret eden Yılmaz, "Boğulma nedenleri incelediğinde ise öncelikle yüzme, tekne kazaları, intihar, düşme ve diğer kazalar en başta yer alıyor. Çeşitli nedenlere bağlı olarak gerçekleşen boğulma olayları doğal olarak en fazla yaz döneminde meydana gelmektedir. Vatandaşlarımız, sıcakların ani olarak bastırdığı ve kendini iyice hissettirdiği bu yaz aylarında serinlemek, piknik yapmak, eğlenmek gibi amaçlarla ailesi ve çocukları ile birlikte deniz, göl ve baraj gibi yerlerin çevresinde bulunan mesire alanlarını tercih etmektedirler güvenli olup olmadığı hakkında hiç bir fikrinin olmadığı bu yerlerde suya girerek serinlemeye çalışmaktadırlar. Bu önemsenmesi gereken bir risktir. Sonuçlarında ciddi yaralanmalara, hatta sonu ölümle bitebilecek boğulma vakalarına yol açabilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Levent Yılmaz, suda boğulma vakalarının önemli bir afet risk profili olduğunu ifade etti.
Ülkenin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu, 81 şehrin 27'sinin denize kıyısının bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, açılamasında şunları kaydetti:
"Geri kalan tüm şehirlerimizin ise göl, baraj, akarsu gibi su kaynakları açısından zengin olması ve meteorolojik açıdan da yazların sıcak geçmesi nedeniyle suda boğulma olayları ülkemizde çok sık görülmektedir. İlimiz açısından bu riski değerlendirdiğimizde ise Bozcaada ve Gökçeada gibi iki ada ilçemizin olması, toplam 671 kilometre kıyı uzunluğumuzun olması, iklim açısından yılın büyük bir kısmının rüzgarlı geçmesi, barajlar, göller ile mesire alanlarımızın zenginliği ve turizm yoğunluğumuz düşünüldüğünde yapılan araştırma ve istatistiklerden de yola çıkarak boğulma olaylarının yaşanmaması için gerekli önlemleri mutlaka almak zorundayız ve bu anlamda Vatandaşlarımızın da ilgili yasaklara riayet ederek çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Denizlerde ve havuzlarda cankurtaranların olması, sayılarının arttırılması, olmayan yerlerde uyarı levhalarının gerekli işaretlerin yerleştirilmesi, çocukluk çağından itibaren yüzme eğitiminin verilmesi boğulma olaylarına karşı daha bilinçli ve duyarlı olunması, yetkililerin uyarılarına can güvenliği açısından mutlaka uyulması gerekmektedir."
Kaynak: AA
Türkiye’de trafik kazalarından sonra en fazla ölüm olayının boğulma vakalarında görüldüğüne işaret eden Yılmaz, "Boğulma nedenleri incelediğinde ise öncelikle yüzme, tekne kazaları, intihar, düşme ve diğer kazalar en başta yer alıyor. Çeşitli nedenlere bağlı olarak gerçekleşen boğulma olayları doğal olarak en fazla yaz döneminde meydana gelmektedir. Vatandaşlarımız, sıcakların ani olarak bastırdığı ve kendini iyice hissettirdiği bu yaz aylarında serinlemek, piknik yapmak, eğlenmek gibi amaçlarla ailesi ve çocukları ile birlikte deniz, göl ve baraj gibi yerlerin çevresinde bulunan mesire alanlarını tercih etmektedirler güvenli olup olmadığı hakkında hiç bir fikrinin olmadığı bu yerlerde suya girerek serinlemeye çalışmaktadırlar. Bu önemsenmesi gereken bir risktir. Sonuçlarında ciddi yaralanmalara, hatta sonu ölümle bitebilecek boğulma vakalarına yol açabilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Levent Yılmaz, suda boğulma vakalarının önemli bir afet risk profili olduğunu ifade etti.
Ülkenin üç tarafının denizlerle çevrili olduğunu, 81 şehrin 27'sinin denize kıyısının bulunduğunu vurgulayan Yılmaz, açılamasında şunları kaydetti:
"Geri kalan tüm şehirlerimizin ise göl, baraj, akarsu gibi su kaynakları açısından zengin olması ve meteorolojik açıdan da yazların sıcak geçmesi nedeniyle suda boğulma olayları ülkemizde çok sık görülmektedir. İlimiz açısından bu riski değerlendirdiğimizde ise Bozcaada ve Gökçeada gibi iki ada ilçemizin olması, toplam 671 kilometre kıyı uzunluğumuzun olması, iklim açısından yılın büyük bir kısmının rüzgarlı geçmesi, barajlar, göller ile mesire alanlarımızın zenginliği ve turizm yoğunluğumuz düşünüldüğünde yapılan araştırma ve istatistiklerden de yola çıkarak boğulma olaylarının yaşanmaması için gerekli önlemleri mutlaka almak zorundayız ve bu anlamda Vatandaşlarımızın da ilgili yasaklara riayet ederek çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Denizlerde ve havuzlarda cankurtaranların olması, sayılarının arttırılması, olmayan yerlerde uyarı levhalarının gerekli işaretlerin yerleştirilmesi, çocukluk çağından itibaren yüzme eğitiminin verilmesi boğulma olaylarına karşı daha bilinçli ve duyarlı olunması, yetkililerin uyarılarına can güvenliği açısından mutlaka uyulması gerekmektedir."