Kara Havacılık Komutanlığı Davasında Esasa İlişkin Savunmalar Alınıyor

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Ankara'yı vuran helikopter pilotlarının da aralarında bulunduğu 151 sanıklı Kara Havacılık Komutanlığı davasında, sanıkların esasa ilişkin savunmalarının alınmasına başlandı Hulusi Akar'ı Akıncı Üssü'nden Çankaya Köşkü'ne getiren eski pilot albay Uğur Kapan: 'Türk ordusunun bir mensubu, hiçbir tarikattan cemaatten emir almaz'.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Kara Havacılık Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 151 kişinin yargılandığı davanın görülmesine devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, sanıklar, avukatları ve müşteki avukatları hazır bulundu.

Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı Bülent Karakuş'un 23 Mayıs 2018'de açıkladığı esasa ilişkin mütalaaya karşı müşteki kişi ve kurumların avukatlarına söz verildi.

Müşteki avukatları, sanıkların atılı suçları işlediğine dair somut deliller bulunduğunu dile getirerek sanıkların tamamının cezalandırılmaları talebinde bulundu.

Avukatların ardından sanıklar esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmalarına başlandı.

Olay tarihinde Genelkurmay Başkanı olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ı Akıncı Üssü'nden Çankaya Köşkü'ne getiren eski pilot albay Uğur Kapan, suçsuz olduğunu iddia etti.

"Türk ordusunun bir mensubu, hiçbir tarikattan cemaatten emir almaz." ifadelerini kullanan Kapan, darbe girişimi öncesi bayram tatilinde olduğunu, 11 Temmuz'da birliğine katılış yaptığını beyan etti.

Darbe girişimi günü rutin mesaisine devam ettiğini aktaran Kapan, gece görüş gözlüğü üzerine yaptığı çalışma nedeniyle mesaiden ayrılmadığını, ilerleyen saatlerde de sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinden olan eski tuğgeneral Ünsal Coşkun'un, "Hava araçlarının Akıncı Üssü'ne tahliye edilmesi." emri üzerine helikopterle Akıncı'ya gittiğini bildirdi.

Burada sabaha kadar beklediğini, hiçbir faaliyete katılmadığını iddia eden Kapan, filo binasına gittiğinde darbe girişiminden haberi olduğunu savundu.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Akar'ın kendisini Çankaya Köşkü'ne götürmesi emrini verdiğini, Akar'ın üs üzerinde uçuş yapan F-16'lara kalkış yapacak helikopteri vurmamaları emrini telefonla ilettiğini anlatan Kapan, daha sonra sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinden olan eski tümgeneral Mehmet Dişli'nin de helikoptere bindiğini anlattı.

Çankaya Köşkü'ne inişten sonra Akar'ın kendisine selam verdiğini ve teşekkür ettiğini belirten Kapan, darbeci olmadığının buradan anlaşıldığını savunarak, "Darbeci olsam Genelkurmay Başkanı'nı niye kaçırmayayım? Hadi kaçırmadım, Çankaya Köşkü'ne indikten sonra niye kaçmayayım? En azından memleketim olan Trabzon'a gidebilirdim." diye konuştu.

Çankaya'dan ayrıldıktan sonra helikopterle Etimesgut'a indiğini, buradan da Merkez Komutanlığı'na götürüldüğünü anlatan Kapan, suçsuz olduğunu ileri sürdü.

Duruşmaya öğle arası verildi.

- Mütalaadan

Davanın 23 Mayıs'ta görülen duruşmasında esasa ilişkin mütalaasını sunan iddia makamı, MİT ve Genelkurmay binalarını vuran helikopter pilotlarının da aralarında bulunduğu 151 sanıktan 86'sı için "anayasayı ihlal" suçundan birer kez, 36 sanık için de "anayasayı ihlal" ve "kasten adam öldürmek" suçundan 6 ila 29'ar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemişti.

Davanın 6 sanığı hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla kadar hapis cezası isteyen savcı, delil yetersizliği nedeniyle 21 sanık hakkında beraat, firari 2 sanık hakkında ise dosyalarının tefrik edilmesi talebinde bulunmuştu.
Kaynak: AA