GÜNCELLEME - İstanbul Jandarma KOM Şube Müdürü, FETÖ'den Tutuklandı
FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında Ankara'da gözaltına alınan İstanbul Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürü Yüzbaşı Recep Zerk'in, 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan tutuklanmasına karar verildi İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği, etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılarak serbest bırakılmasını isteyen Zerk'in bu talebini, verdiği bilgilerin örgütü deşifre etmeye yeterli bilgiler olmadığı gerekçesiyle kabul etmediDETAYLAR EKLENDİ
İstanbul Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürü Yüzbaşı Recep Zerk, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) TSK yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında tutuklandı.
Alınan bilgiye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik soruşturması kapsamında, örgüt içi haberleşme amacıyla ankesör veya sabit hatları kullanan şüphelilere yönelik çalışması sürüyor.
Soruşturmada, ankesörlü telefonlar üzerinden FETÖ'nün sözde imamlarıyla görüştüğü belirlenen İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürü Yüzbaşı Recep Zerk de Ankara'da gözaltına alındı.
İşlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen Zerk, savcılıkça ifadesinin alınmasının ardından, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
- "Örgütle bağlantılı olduğu bir döneme ilişkin kısmi beyanda bulundu"
Savcılıkça hazırlanan sevk yazısında, şüphelinin savunmasında atılı suçu kabul etmediği ve örgütle bağlantılı olduğu bir döneme ilişkin kısmi beyanlarda bulunduğu belirtilerek, şüphelinin ifadesi üzerinde yapılan incelemede, bu kişinin kendisini suça dair tutuklama tedbirinden kurtarmak maksadıyla örgütün toplumun büyük kesimi tarafından "cemaat" olarak adlandırıldığı döneme dair açık kimlik bilgileri vererek beyanlarda bulunduğu anlatıldı.
Sevk yazısında, şüphelinin kamuoyunda 17-25 Aralık süreci olarak adlandırılan dönemden sonra bu yapının, "silahlı terör örgütü" olarak addedildiği döneme dair detaylı beyanlarda bulunmadığının anlaşıldığı bildirildi.
Söz konusu dönem içinde irtibatlı olduğu şahıslara dair detaylı kimlik bilgileri vermeyen şüphelinin, "örgütle 17-25 Aralık sürecinden sonra bağlantısını kopardığına" yönelik savunmasına itibar edilmediği vurgulanan sevk yazısında, şüphelinin 2015 yılı nisan ayına kadar ardışık biçimde ankesörlü numaralardan arandığı ve örgütle bu tarihe kadar bağlantısının devam etmesine rağmen bu döneme ilişkin herhangi bir beyanda bulunmayarak atılı suça dair delilleri kararttığı ifade edildi.
- "Kaçamaklı savunma yaptı"
Emniyet tutanağına göre şüphelinin görev bahanesiyle yurt dışına gittikten sonra ülkeye geri dönmeyeceğine dair istihbari bulguların ele geçirildiğine de dikkat çekilen sevk yazısında, şunlar kaydedildi:
"Bulgular ışığında, son görev yaptığı makamın ehemmiyeti de göz önüne alındığında şüphelinin savunmalarının Etkin Pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceği, kendisini tutuklama tedbirinden kurtarmak maksadıyla samimi olmayan biçimde örgüte dair tüm bildiklerini anlatmaksızın, kaçamaklı savunmada bulunduğu değerlendirilmiştir."
Yazıda, şüpheli Recep Zerk'in, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunması, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve cezanın üst haddine göre tutuklanmasına karar verilmesi talep edildi.
- Mahkeme de savunmayı dikkate almadı
Şüpheli Zerk, savcılıkça sevk edildiği nöbetçi İstanbul 11. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki sorgusunda da, emniyette Etkin Pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep ettiğini hatırlatarak, "İsmini verdiğim 7 kişi var, bu örgüt kapsamında Etkin Pişmanlıktan yararlanmak içindir. Verdiğim isimlerden kimliği tespit edilemeyen biri dahil 5 kişi hakkında işlem yapılmamıştır." dedi.
HTS arama kayıtlarına bakıldığında 2014 yılı başı itibariyle sürekli bu yapı adına taciz edildiğini ve o yıl hiçbir şekilde örgütle bağlantısının bulunmadığını savunan Zerk, "Beni arayan örgüt üyelerinin hiçbirine cevap vermedim. 2014 yılı başından itibaren bu yapıyla bağlantımı kesmiştim. 4 yıldır hiçbir şekilde FETÖ ile bağlantım yoktur. Serbest bırakılmayı talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Hakimlik kararında, şüphelinin cep telefonunun, belirtilen sabit hatlardan birçok (ardışık olmak dahil olarak 10'dan fazla kez) arandığının anlaşıldığını belirterek, bu kişinin örgütsel faaliyet anlamında gizli haberleştiğinin tespit edildiğini dile getirdi.
Şüphelinin konumu itibariyle verdiği bilgilerin örgütü deşifre etmeye yeterli olmadığı ve bu aşamada Etkin Pişmanlık beyanının samimi kabul edilemeyeceği de anlatılan kararda, Recep Zerk'in, suçun vasıf ve mahiyeti, özel tutuklama sebebinin varlığı ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçeleriyle "terör örgütü üyesi olmak" suçundan tutuklanmasına hükmedildi.
Kaynak: AA
Alınan bilgiye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik soruşturması kapsamında, örgüt içi haberleşme amacıyla ankesör veya sabit hatları kullanan şüphelilere yönelik çalışması sürüyor.
Soruşturmada, ankesörlü telefonlar üzerinden FETÖ'nün sözde imamlarıyla görüştüğü belirlenen İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürü Yüzbaşı Recep Zerk de Ankara'da gözaltına alındı.
İşlemlerinin ardından Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne sevk edilen Zerk, savcılıkça ifadesinin alınmasının ardından, "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan tutuklanması talebiyle nöbetçi İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
- "Örgütle bağlantılı olduğu bir döneme ilişkin kısmi beyanda bulundu"
Savcılıkça hazırlanan sevk yazısında, şüphelinin savunmasında atılı suçu kabul etmediği ve örgütle bağlantılı olduğu bir döneme ilişkin kısmi beyanlarda bulunduğu belirtilerek, şüphelinin ifadesi üzerinde yapılan incelemede, bu kişinin kendisini suça dair tutuklama tedbirinden kurtarmak maksadıyla örgütün toplumun büyük kesimi tarafından "cemaat" olarak adlandırıldığı döneme dair açık kimlik bilgileri vererek beyanlarda bulunduğu anlatıldı.
Sevk yazısında, şüphelinin kamuoyunda 17-25 Aralık süreci olarak adlandırılan dönemden sonra bu yapının, "silahlı terör örgütü" olarak addedildiği döneme dair detaylı beyanlarda bulunmadığının anlaşıldığı bildirildi.
Söz konusu dönem içinde irtibatlı olduğu şahıslara dair detaylı kimlik bilgileri vermeyen şüphelinin, "örgütle 17-25 Aralık sürecinden sonra bağlantısını kopardığına" yönelik savunmasına itibar edilmediği vurgulanan sevk yazısında, şüphelinin 2015 yılı nisan ayına kadar ardışık biçimde ankesörlü numaralardan arandığı ve örgütle bu tarihe kadar bağlantısının devam etmesine rağmen bu döneme ilişkin herhangi bir beyanda bulunmayarak atılı suça dair delilleri kararttığı ifade edildi.
- "Kaçamaklı savunma yaptı"
Emniyet tutanağına göre şüphelinin görev bahanesiyle yurt dışına gittikten sonra ülkeye geri dönmeyeceğine dair istihbari bulguların ele geçirildiğine de dikkat çekilen sevk yazısında, şunlar kaydedildi:
"Bulgular ışığında, son görev yaptığı makamın ehemmiyeti de göz önüne alındığında şüphelinin savunmalarının Etkin Pişmanlık kapsamında değerlendirilemeyeceği, kendisini tutuklama tedbirinden kurtarmak maksadıyla samimi olmayan biçimde örgüte dair tüm bildiklerini anlatmaksızın, kaçamaklı savunmada bulunduğu değerlendirilmiştir."
Yazıda, şüpheli Recep Zerk'in, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların ve tutuklama nedeninin bulunması, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve cezanın üst haddine göre tutuklanmasına karar verilmesi talep edildi.
- Mahkeme de savunmayı dikkate almadı
Şüpheli Zerk, savcılıkça sevk edildiği nöbetçi İstanbul 11. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki sorgusunda da, emniyette Etkin Pişmanlık hükümlerinden yararlanmayı talep ettiğini hatırlatarak, "İsmini verdiğim 7 kişi var, bu örgüt kapsamında Etkin Pişmanlıktan yararlanmak içindir. Verdiğim isimlerden kimliği tespit edilemeyen biri dahil 5 kişi hakkında işlem yapılmamıştır." dedi.
HTS arama kayıtlarına bakıldığında 2014 yılı başı itibariyle sürekli bu yapı adına taciz edildiğini ve o yıl hiçbir şekilde örgütle bağlantısının bulunmadığını savunan Zerk, "Beni arayan örgüt üyelerinin hiçbirine cevap vermedim. 2014 yılı başından itibaren bu yapıyla bağlantımı kesmiştim. 4 yıldır hiçbir şekilde FETÖ ile bağlantım yoktur. Serbest bırakılmayı talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Hakimlik kararında, şüphelinin cep telefonunun, belirtilen sabit hatlardan birçok (ardışık olmak dahil olarak 10'dan fazla kez) arandığının anlaşıldığını belirterek, bu kişinin örgütsel faaliyet anlamında gizli haberleştiğinin tespit edildiğini dile getirdi.
Şüphelinin konumu itibariyle verdiği bilgilerin örgütü deşifre etmeye yeterli olmadığı ve bu aşamada Etkin Pişmanlık beyanının samimi kabul edilemeyeceği de anlatılan kararda, Recep Zerk'in, suçun vasıf ve mahiyeti, özel tutuklama sebebinin varlığı ve adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalacağı gerekçeleriyle "terör örgütü üyesi olmak" suçundan tutuklanmasına hükmedildi.