Cumhurbaşkanı Erdoğan Güney Afrika'da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Müslüman toplumun kanaat önderlerine hitap etti: (1) ''Dünya 5'ten büyüktür' diyerek bayraklaştırdığımız hak ve adalet mücadelesini kararlılıkla devam ettireceğiz. Biz işte bu niyet ve özlemle Afrikalının da Filistinlinin de Bosnalının da Suriyelinin de Arakanlının da Türkistanlının da yanındayız. Dünyada zulüm bitene, masumların yüzü gülene, mağdurların gözyaşı dinene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz'

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Dünya 5'ten büyüktür' diyerek bayraklaştırdığımız hak ve adalet mücadelesini kararlılıkla devam ettireceğiz. Biz işte bu niyet ve özlemle Afrikalının da Filistinlinin de Bosnalının da Suriyelinin de Arakanlının da Türkistanlının da yanındayız. Dünyada zulüm bitene, masumların yüzü gülene, mağdurların gözyaşı dinene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz." dedi.

Başkan Erdoğan, Hyatt Regency Otel'de Güney Afrika Cumhuriyeti'ndeki Müslüman toplumunun kanaat önderleri ile bir araya geldi.

Buradaki konuşmasına tüm katılımcıları selamlayarak başlayan ve görüşmeleri sebebiyle geciktiğini belirten Erdoğan, "Hakkınızı helal ederseniz bizi de rahatlatırsınız." ifadesini kullandı.

Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 7 yıl sonra bir kez daha bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğunu dile getiren Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Dönem Başkanı olarak kendisini ve Türkiye'yi BRICS Liderler Zirvesi'ne davet eden Güney Afrika Devlet Başkanı Cryil Ramaphosa'ya teşekkür etti, yarın kendisiyle bir araya geleceklerini söyledi.

Yurt dışı ziyaretlerine sadece iki ülke arasındaki resmi münasebetlerin ilerletilmesi bağlamında yaklaşmadıklarına işaret eden Erdoğan, ziyaretlerin kendileri için aynı zamanda o ülkedeki kardeşleriyle aralarındaki uhuvvet ve muhabbeti güçlendirmenin, dayanışmayı daha da pekiştirmenin bir aracı olduğunu bildirdi.

Gittikleri her yerde imkanları dahilinde kardeşleriyle bir araya gelmeye ve gönül köprüleri kurmaya özel önem verdiklerini vurgulayan Erdoğan, bu anlayışla bu buluşmayı özellikle istediğini belirtti.

Tüm katılımcılara teşriflerinden dolayı teşekkürlerini ileten Erdoğan, şöyle konuştu:

"24 Haziran seçimleri sürecinde dualarıyla bizlere destek olan, seçim zaferimizin ardından mesaj gönderen tüm dostlarımıza en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Vatandaşlarımızın sevincine buradaki kardeşlerimizin de ortak olması bize güç ve cesaret veriyor. Sizlerin bu muhabbetinin, bu teveccüh ve kadirşinaslığının aynı zamanda büyük bir sorumluluk olduğunu elbette biliyoruz. Sadece milletimizin değil siz kardeşlerimizin de teveccühüne mazhar olmak için gayret ediyoruz.

Rabbim sağlık ve imkan verdikçe Müslümanlarla beraber tüm insanlığın refah, huzur ve insanlığın bu noktada esenliği için çalışmayı sürdüreceğiz. 'Dünya 5'ten büyüktür' diyerek bayraklaştırdığımız hak ve adalet mücadelesini kararlılıkla devam ettireceğiz. Biz işte bu niyet ve özlemle Afrikalının da Filistinlinin de Bosnalının da Suriyelinin de Arakanlının da Türkistanlının da yanındayız. Dünyada zulüm bitene, masumların yüzü gülene, mağdurların gözyaşı dinene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz."

Türkiye olarak son 16 yıldır Afrika kıtasıyla iş birliğini geliştirmeye özen gösterdiklerine işaret eden Erdoğan, bu doğrultuda pek çok adım attıklarını, 2005 yılını başbakanlığı döneminde 'Afrika Yılı' ilan ederek kıta ile yeni bir dönemi başlattıklarını anımsattı.

İlki İstanbul'da ikincisi de Ekvator Ginesi'nin Başkenti Malabo'da olmak üzere iki Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, ayrıca Afrika kıtasının farklı köşelerinden, farklı etnik ve mezhebi kökenden Müslüman liderlerle bir araya geldikleri toplantılar düzenlediklerini anımsattı.

Başkan Erdoğan, Türkiye olarak kıta genelindeki büyükelçilik sayısını da 12'den 41'e çıkardıklarını, Afrika ülkelerinin de Türkiye'deki büyükelçilik sayısının 10'dan 33'e yükseldiğini söyledi.

Afrika'nın hemen her köşesinde TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Diyanet Vakfı ve Maarif Vakfı ile kardeşlerinin hizmetinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Kıta ülkeleriyle, bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizle bağlarımızı güçlendirmek için eskisine göre artık daha fazla imkana sahibiz. Hamdolsun her geçen yıl ülkemizi ziyaret edenlerin sayısı giderek artıyor." dedi.

Erdoğan, yüzbinlerce Afrikalı'nın gerek kutsal topraklara gerekse diğer ülkelere ziyaretlerini Türkiye üzerinden gerçekleştirdiklerini ve böylece hem medeniyetler beşiği İstanbul'u gördüklerini hem de Türkiye'yi çok daha yakından tanıma fırsatı bulduklarını ifade etti.

Salonda bulunanlar arasında da Türkiye'ye gelenlerin olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Burada şu hususun altını çizerek ifade etmek istiyorum, kardeş olmak birbirinden haberdar olmayı gerektirir. Birbirinin derdinden, sıkıntısından, sevincinden haberi olmayanların kardeşliği de ancak lafta kalır. Kardeşliğimiz ne kadarsa Müslümanlığımız da o kadardır. Rabbimizin renk, dil, hudut, etnik köken ayrımı yapmadan 'İnnemel müminune ihvetün' buyurmasının, Peygamber Efendimizin Aleyhisselatüvesselam, müminleri birbirine kenetlenmiş tuğlalara benzetmesinin sebebi budur. Osmanlı alimi Ebubekir Efendi'nin son nefesine kadar verdiği mücadele ilim, irfan ve hikmet yanında aynı zamanda kardeşlik mücadelesidir. Bu açıdan irtibatımızı artıran, bizi bir araya getiren, kardeşliğimizi perçinleyen her vesileyi çok önemsiyorum."

Güney Afrika Müslümanları ile Türkiye arasındaki dayanışmanın daha da artacağına inandığını belirten Erdoğan, "Sizlerle sadece ikili konularda değil Kudüs davasından İslamofobi ve terörle mücadeleye kadar geniş bir alanda ciddi bir iş birliği zeminimizin olduğunu düşünüyorum. Güney Afrika Müslümanları mücadeleci bir gelenekten geliyor. Buradaki kardeşlerim 10 yıllardır Filistin meselesi başta olmak üzere İslam dünyasını ilgilendiren tüm konularda aktif bir tavır sergiliyor." diye konuştu.

Suriye krizinde de Güney Afrika Müslümanlarının onbinlerce kilometre uzakta olsalar da mazlumları yalnız bırakmadıklarını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Batılı ülkeler sınırlarına dayanmış insanları dikenli tel örgülere mahkum ederken, sahile vuran Aylan bebeklerin çocuk bedenleri karşısında kıllarını kıpırdatmazken sizler tüm imkanlarınızı Suriye için seferber ettiniz. Bir asır önce ecdadımız istiklal mücadelesi verirken yaptığınız gibi Suriyeli kardeşlerimizin hak, adalet ve özgürlük mücadelesini sonuna kadar desteklediniz. Biz de Türkiye olarak 3,5 milyon Müslüman Suriyeli kardeşimize kapılarımızı açarak en zor günlerinde onların yanında olduk. Batılı ülkelerin mültecileri Akdeniz'in sularında ölüme terk ettiği o günlerde biz kendi kaynaklarımızdan 32 milyar doların üzerinde para harcadık. Suriyeli mazlumları ne devlet terörü uygulayan rejimin, ne de terör örgütlerinin insafına asla terk etmedik. İnşallah bundan sonra da dünyadaki tüm mazlum ve mağdurlarla dayanışmamızı sürdüreceğiz."

(Sürecek)
Kaynak: AA