Dünden Bugüne İran-ABD Çekişmesi

Devrim öncesi ABD'nin Ortadoğu'daki 'karakolu' olan İran, devrim sonrası 'düşman' ülke konumuna geldi. İlişkilerde husumetin ve gerginliğin tırmandığı günler çok olsa da bazen 'iş birliği' de görüldü. Karşılıklı çekişme ise hiç bitmedi İranlı bir grup üniversite öğrencisinin devrimden kısa süre sonra kasım ayında Tahran'daki ABD Büyükelçiliği'ne baskın düzenlemesi karşılıklı çekişmenin fitilini ateşledi Barack Obama döneminde nükleer anlaşmanın imzalanmasıyla iki ülke ilişkileri daha olumlu seyretse de bu durum fazla uzun sürmedi. ABD'nin başına Donald Trump'ın geçmesiyle yeni bir süreç başladı

MUSTAFA MELİH AHISHALI - İran, devrim öncesinde ABD'nin Ortadoğu'daki "karakolu" olarak görülürken, devrim sonrasında "düşman" ülke konumuna geldi. İlişkilerde husumetin ve gerginliğin tırmandığı günler çok olsa da bazen "iş birliği" de görüldü. Karşılıklı çekişme ise hiç bitmedi.

ABD-İran ilişkileri sadece iki ülkeyi değil tüm dünyayı etkileyen yönüyle büyük önem taşıyor.

Dünyanın en büyük 2'nci doğalgaz, 4'üncü petrol rezervine sahip İran, her zaman Batılı ülkelerin ilgi alanında oldu. Ülkenin güneyinde 20. yüzyılın başında keşfedilen petrol, İran yönetimin Batılı ülkelerce sürekli tacize uğramasına yol açtı.

- ABD-İran çekişmesinin yakın geçmişteki seyri

İran'da Şubat 1979'daki devrimden kısa süre sonra kasım ayında bir grup üniversite öğrencisinin Tahran'daki ABD Büyükelçiliği'ne baskın düzenlemesi karşılıklı çekişmenin fitilini ateşledi. Olayın ardından 52 diplomat casusluk suçlamasıyla 444 gün İran'da alıkonuldu.

1980 yılının eylül ayında ABD'nin açıkça İran'ın düşmanını desteklediği İran-Irak savaşı başladı. Savaş sürerken 1983'te Lübnan'daki ABD deniz piyadelerinin kaldığı binaya bombalı araçla düzenlenen saldırıda 241 ABD askeri hayatını kaybetti. ABD olaydan İran'ı sorumlu tuttu. İran suçlamaları kabul etmedi.

Hürmüz Boğazı'nda bulunan Amerikan savaş gemisi 1988 yılında İran yolcu uçağını vurdu, 290 yolcu öldü. ABD, uçağın yanlışlıkla vurulduğunu açıkladı.

Washington yönetimi, 1995'te terörizme destek verdiği ve nükleer silah üretmeye başladığı iddiasıyla İran'a petrol ve ticaret yaptırımları uygulamaya başladı. İran suçlamaları reddetti.

İran'da cuma namazları sonrasında "Kahrolsun ABD" sloganları atılırken bu sefer iki ülke Afganistan'da Taliban'a karşı iş birliği yaptı. İran, Şii karşıtı Taliban'a karşı ABD'ye istihbarat desteği verdi.

ABD'nin 2003'te Irak'a "özgürleştirme" bahanesiyle müdahalesi, ülkedeki İran yanlısı Şii grupların güçlenmesine yol açtı. Bu arada ABD, İran'a yönelik yaptırımları artırmaya koyuldu.

- Söz düellosu

Barack Obama döneminde nükleer anlaşmanın imzalanmasıyla iki ülke ilişkileri daha olumlu seyretse de bu durum fazla uzun sürmedi. ABD'nin başına Donald Trump'ın geçmesiyle yeni bir süreç başladı.

Seçim vaatleri arasında İran'a yönelik yaptırımları artıracağını ve nükleer anlaşmayı tanımayacağını duyuran Trump hükümeti, İran'da rejim değişikliğine destek vereceklerini resmen açıkladı.

Ekonomik yaptırımlar nedeniyle sokak gösterilerinin baş gösterdiği İran'da Tahran yönetimi Trump'ın nükleer anlaşmadan çıkmasının ardından yaptırımlara karşı çıkış yolu arasa da ABD'nin dünya ekonomisindeki ağırlığı nedeniyle fazla bir yol kat edemedi.

İran'da geçen aralık ayındaki sokak gösterilerinin ardından doların tavan yapması, Tahran esnafının başlattığı gösterilerin birçok kentte baş göstermesi, ABD'nin göstericilere alenen desteğini açıkladığı bir sırada Trump'ın İran'dan petrol alan ülkeleri kasım ayına kadar bu ülkeyle alışverişlerini kesmeye çağırması, Tahran yönetimini çileden çıkarttı.

- "Sonuçlarına katlanırsınız"

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, "ABD yönetimi, 'İran'a bir damla petrol ihracat ettirmeyeceğiz' demiş. Bu, bölge petrolünün ihraç edilemeyeceği anlamına gelmektedir. Eğer bunu yaparsanız sonuçlarına katlanırsınız." diyerek, ABD'yi Hürmüz Boğazı'nı kapatmakla "tehdit" etti.

Washington yönetiminin de cevabı gecikmedi. ABD, İran'ın Hürmüz Boğazı'nı kapatma tehdidine karşı bölgede petrol ticaretini korumak için askeri güç kullanmaya hazır olduğu mesajını verdi.

ABD Savunma Bakanlığı Pentagon Sözcüsü Bill Urban, "ABD deniz kuvvetleri ve bölgedeki müttefikleri, uluslararası hukukun serbest ticarete izin verdiği her yerde seyrüsefer özgürlüğünü savunmaya hazırdır." ifadelerini kullandı.

- İran'a askeri müdahale planı

ABD'nin İran'a yönelik askeri müdahale planına dair söylentilerin gündeme gelmesi üzerine İran Genelkurmay Başkanı Muhammed Bakıri, "Şu anki ABD yönetimi askeri savaşla tehdit etmiyor. Ama bize ulaşan bilgilere göre, (Trump yönetimi) son bir buçuk yılda ABD ordusunun askeri müdahalede bulunması için çaba göstermiştir. Düşman, öncelikle ekonomik yaptırımları uygulamaya koydu." dedi.

Ardından Ruhani de ABD'ye yönelik uyarılarına bir yenisini ekledi. Ruhani, "Aslanın kuyruğuyla oynama. Pişman olursun. İran'la barış, barışların anası; savaş, savaşların anasıdır. Siyasetten biraz anlayan kişi, İran'ın petrol ihracatını engelleyeceğiz demez. Birçok boğaz var. Hürmüz Boğazı bunlardan sadece biridir." diye konuştu.

- "Bir daha asla tehdit etme"

Bu açıklamaya Twitter hesabından sert bir şekilde cevap veren Trump, "Bir daha asla ABD'yi tehdit etme, yoksa tarihte daha önce çok az kişinin gördüğü sonuçlara katlanırsın. Artık şiddet ve ölüme dair kaçık ifadelerinizi sineye çekecek bir ülke değiliz. Dikkat et." ifadeerini kullandı.

İran Devrim Muhafızları Komutanı Tuğgeneral Gulam Hüseyin Gaybpur, ABD Başkanı Trump'ın açıklamalarını "psikolojik savaş" olarak nitelendirirken, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, Twitter hesabından Trump'a "etkilenmedik, dikkatli ol" şeklinde cevap verdi.

- "İran liderleri mafya"

Bu arada ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran liderlerini "mafya"ya benzetti. California eyaletindeki Ronald Reagan Kütüphanesi ve Halkla İlişkiler Merkezi'nde "İranlıların sesine destek" başlıklı bir panelde ABD'de yaşayan İranlılara hitap eden Pompeo, şunları söyledi:

"Liderler arasındaki yolsuzluk ve zenginlik seviyesi, İran'ın bir hükümetten çok mafyaya benzer bir şey tarafından yönetildiğini gösteriyor. Çoğu kişi bilmez ama Ayetullah Ali Hamaney'in, Setad adı altında kendi şahsına ait 95 milyar doları bulan kayıt dışı yatırım fonu var. Bu varlık vergilendirilmiyor. Nükleer anlaşma sürecinde, İran'ın artırdığı petrol gelirleri İran halkına gidebilirdi. Bunun yerine teröristlere, diktatörlere ve vekalet milislerine gitti."

- "İkiyüzlü ve ahmakça"

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Behram Kasımi ise Pompeo'nun açıklamalarını "ikiyüzlü ve ahmakça" olarak nitelendirdi.

Kasımi, yazılı açıklamasında, "Pompeo'nun sözlerinin propaganda amacı taşıdığı belli. Uluslararası anlaşmalara aykırı bu sözler ABD'nin bölgeyi istikrarsızlaştırmaya yönelik attığı bir adımdır. İran halkı birlik ve beraberlikleri sayesinde sizin perde arkasındaki tüm komplolarınızı boşa çıkaracaktır." ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA