'Adil Öksüz 'Cami İmamı' Galiba Diye Düşündüm'

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada, ifade vermedikleri için dosyaları ayrılan 6 eski SAT'çının yargılanmasına devam edildi Sanık eski üsteğmen Hasan Alp Koruyucu: 'Tel örgülerden atlayıp, ana yola çıktım. Orada bulunan polislere sığındım. Gözaltına alınıp karakol bahçesinde bekletilirken daha sonradan adının Adil Öksüz olduğunu öğrendiğim şahıs da oradaydı' 'Yanımıza gelen bir kişi 'imam bu imam' diye bağırdı. Ben de cami imamı galiba diye düşündüm. Gelen kişiyle Adil Öksüz tartıştılar. Adil Öksüz, Arapça bir ayet okudu'

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında komuta merkezi olarak kullandığı Akıncı Üssü'ndeki eylemlere ilişkin davada yargılanan sanık eski üsteğmen Hasan Alp Koruyucu, tel örgülerden atlayarak polise sığındığını, gözaltına alınıp karakol bahçesinde bekletilirken Adil Öksüz'ün de orada olduğunu, yanlarına gelen kişinin "İmam bu, imam." diye bağırdığını, kendisinin de Öksüz'ü cami imamı zannettiğini savundu.

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'nde yaşananlara ilişkin davada, ifade vermedikleri için dosyaları ayrılan 6 eski Su Altı Taarruz Birliği (SAT) mensubunun yargılanmasına devam edildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, şehit yakınları ve gaziler ile taraf avukatları katıldı.

Sanık eski üsteğmen Hasan Alp Koruyucu, İstanbul SAT Komutanlığında çalıştığını, olay tarihinde Harp Okulunda kurmaylık eğitiminde olduğunu söyledi.

Koruyucu, olay günü eski Kuzey SAT Grup Komutanı yüzbaşı Özay Cödel'in emriyle birliğine gittiğini, akabinde 8-10 kişilik bir ekiple havaalanına, oradan da Akıncı Üssüne geçtiklerini belirtti.

Akıncı Üssü'ne geldiklerinde uçaktan sandıkları indirdiği esnada Cödel'in orada bulunan bir havacı yüzbaşıyla konuştuktan sonra kendisini Yenikent Nizamiyesi'nde görevlendirdiğini ifade eden Koruyucu, "Nizamiye bölgesinde başka birliklerden de askeri personel vardı. Saat 02.00 sıralarında nizamiyeye gelen bir yüzbaşının emriyle kule bölgesinin güvenliğini sağlamak maksatlı görevlendirildim." dedi.

Koruyucu, o gece yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:

"Kule'nin balkonunda içeri hiç girmeden bekledim. Gün aydınlanınca pistin etrafında bazı araçlar ve etrafında teçhizatlı askerler vardı. Daha sonra Özay Cödel'i aradım, durum hakkında bilgi istedim. Ardından yanına çağırdı. Orada oyuna geldiğimizi, kendisinin İstanbul'a döneceğini, kalan personelin de üsten ayrılabileceğini söyledi.

Ben de tel örgülerden atlayıp, ana yola çıktım. Orada bulunan polislere sığındım. Gözaltına alınıp karakol bahçesinde bekletilirken daha sonradan adının Adil Öksüz olduğunu öğrendiğim şahıs da oradaydı. Yanımıza gelen bir kişi 'İmam bu imam.' diye bağırdı. Ben de cami imamı galiba diye düşündüm. Gelen kişiyle Adil Öksüz tartıştılar. Adil Öksüz, Arapça bir ayet okudu."

Sanık eski astsubay İrfan Altuntaş da üzerine atılı suçları reddederek tahliye talebinde bulundu.

Duruşmaya, öğle arası verildi.
Kaynak: AA