İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'dan 15 Temmuz Hain Darbe Girişiminde Yaşananlara İlişkin Kitap

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, 15 Temmuz hain darbe girişiminde yaşananlara ilişkin bir kitap kaleme aldı. Çalışkan, ’Milli Duruş’ isimli kitabında darbe bilgisini alır almaz neler yaptığını, ekibini nasıl yönettiğini çarpıcı ifadelerle anlattı. Ayrıca kitapta olay anına ilişkin fotoğraflar da yer alıyor.

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, 15 Temmuz hain darbe girişiminde yaşananlara ilişkin bir kitap kaleme aldı. Çalışkan, ’Milli Duruş’ isimli kitabında darbe bilgisini alır almaz neler yaptığını, ekibini nasıl yönettiğini anlattı. Ayrıca, kitapta olay anına ilişkin fotoğraflar da yer alıyor. Kendisini ilk olarak eski Başbakan Binali Yıldırım’ın arayıp bilgi istediğini söyleyen Emniyet Müdürü Çalışkan, telsiz konuşmalarına da kitabında yer veriyor.

İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’nın 15 Temmuz’a ilişkin yazdığı kitapta şu ifadeler yer alıyor:

"Akşam makam odamda oturmuş operasyon planlaması yapıyorduk. O sırada il emniyet müdür yardımcılarımdan Erkan Karalı beni saat 21.30 sıralarında telefonla arayarak kendisini albay olarak tanıtan bir kişinin ‘Darbe yaptık. Bu darbe çerçevesinde teslim olmanız gerekiyor. Kan akıtmak istemiyoruz’ şeklinde bir takım sözler söyledi.

Biz bunu ciddiye almadık. O esnada biz darbeye dair bir şey görmüyoruz. Akıllara şu soru geliyor. Darbe gecesi ve öncesi İstanbul Emniyetine hiç mi darbe istihbaratı ulaşmadı? Cevap, maalesef evet o ana kadar hiçbir kaynaktan kendi istihbaratımız, MİT, jandarma istihbaratı da dahil hiçbir istihbari bilgi bize ulaşmamıştı. Biz de o arayana dair ilk önce ’meczuptur’ diye düşündük. Bir süre sonra Beylerbeyi Sarayı önüne iki askeri araç geldiğini, araçtan inen darbeci unsurların saat 21.35’te yolu trafiğe kapattığını haber aldık. Burada konunun ne olduğunu öğrenmeye çalışan polisin silahlarını zorla alma girişiminde bulunmuşlar ve havaya ateş ederek ‘Darbe oldu, TSK yönetime el koydu’ ifadesini kullanmışlar. Bu duyduğum ilk somut olaydı" ifadelerini kullandı.

Kitabında ’Polis silah teslim etmeyecek’ diye talimat verdiğini belirten Çalışkan, "Birinci Ordu Komutanı Ümit Dündar’ı saat 21.40’da aradım. Beylerbeyi ve Çengelköy civarında askerlerin karıştığı anormal bir durum, bir hareketlilik olduğunu, aynı şekilde Boğaz Köprüsü’nde askerler tarafından polisin silahını zorla almaya giriştiklerini ifade ettim. Ümit Paşa ile bir hukukumuz vardı. Bir iki yıldır aynı ilde görev yapıyorduk. ‘Komutanım böyle bir durum söz konusu bilginiz var mı?’ dedim. Kendisi bana ’Şu an evdeyim, sorup döneceğim’ dedi.

Bu sırada ben de köprüye doğru gitmeye çalıştım. Saat 22.00 gibi köprüdeydik. Bu sırada Ümit Paşa’yı tekrar aradım. Paşa bana ‘Kimseye ulaşamıyorum. Kimse cevap vermiyor’ gibi bir şeyler söyledi.

Ben de kendisine ‘Komutanım bakın biz birazdan askerle karşı karşıya geleceğiz. Belki birbirimizi öldüreceğiz. Bildiğiniz bir şey varsa lütfen benimle paylaşın’ dedim. Bu tarihi konuşma aynı zamanda ikimiz için de tarihi bir andı. Artık bir şeyleri saklamak ve gizleme lüksümüz yoktu. O da ’İnanın benim bilgim yok, ben de araştırıyorum’ dedi.

Ben ordu komutanına ‘lütfen bilginiz var ise bizimle paylaşın. Aksi takdirde polise birazdan ateş emri vereceğim. Hiçbir polise silah teslim ettirmem. Türk askerine ateş etmek zorunda kalacağız. Lütfen bilginiz varsa paylaşın bizimle’ dedim. Komutan bilgisinin olmadığını tekrar etti. Aramızda böyle birkaç görüşme daha oldu. ’O zaman ben köprüye geçiyorum siz de gelin konuşalım’ dedim. Orada Ümit Paşa ile istişare yaptık. Ama komutanın da bilgisinin olmadığını anladım" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA