Köpeği Bıçaklayan Öğretim Görevlisinin Davasında Karar Çıkmadı

Evde beslediği kedisini boğan sokak köpeğini bıçaklayarak öldürdüğü iddia edilen Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. M.S.’nin yargılandığı davada karar çıkmadı. Adliye önünde toplanan hayvanseverler ise olaya tepki gösterdi.

Köpeği Bıçaklayan Öğretim Görevlisinin Davasında Karar Çıkmadı
Olay, 11 Eylül 2017 tarihinde Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi’nde bulunan lojmanlarda meydana geldi. Edinilen bilgilere göre Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. M.S.’nin evde beslediği kedisi dışarı çıkınca, başıboş köpekler tarafından boğuldu. Dışarı çıktığında kedisinin öldüğünü gören Prof. Dr. M.S., lojmanın önünde gezen bir köpeği bıçaklayarak öldürdü. Yaşanan olay sonrasında Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinde mala zarar verme suçundan açılan davada M.S.’nin yargılanmasına devam edildi. Davaya öldürülen köpeği sahiplenen Hakkı Yunus Kozan, avukatı Kübra Keskin, sanık avukatı İrfan Şirin ve hayvan hakları savunucuları katıldı.

Duruşmada söz alan avukat Kübra Keskin, sanığın daha önce verdiği ifadeler arasında çelişkiler olduğunu söyleyerek, "Sanık ifadesinde çelişkiler var. Kedileri öldürüldüğü gördüğü için öldürdüğünü söylüyordu. Daha sonraki ifadesinde köpeği kedisinin öldürmediğini, görmediğini söylemişti" dedi.

Davada sanık M.S.’nin avukatı müvekkilinin beraatini talep etti. Yapılan savunma ve taleplerin ardından mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesine ve davanın 25 Aralık’a ertelenmesine karar verdi. Davanın görüldüğü Kocaeli Adliyesi önünde toplanan Kocaeli Doğa ve Hayvan Dostları Derneği üyeleri de yaşanan olaya tepki gösterdi.

Duruşmayı sonuna kadar takip edeceklerini ifade eden dernek üyeleri adına konuşan Kocaeli Doğa ve Hayvan Dostları Derneği Başkanı Gonca Çelik Ketenağ, "Hak tanımının en temel yapı taşı olan yasama hakkı açısından, insan ve hayvanlar arasında fark olmadığı dikkate alınmadığında kasıtlı olarak hayvanların yaşamına son vermenin, cezasız kalmaması ve yaşamın sahibi ve sahipsiz olması kavramıyla şekillendirilemeyeceği tartışmasızdır. Tabi ki cinayet olarak kabul edilmesi gereken bu tür olaylarının kamu vicdanını rahatlatacak, caydırıcı şekilde cezalandırılması gerekmektedir. Hayvana karşı insan olmanın getirdiği güç ve ayrıcalığı kullanarak can alanlar, bu fiilleri cezalandırılmadığı sürece faillere kanun marifetiyle teşvik taşınmış olacaktır. Yaşanan bu acı örnek gibi bir eylemin ceza kanunları kapsamında karşılıksız kalması asla kabul edilemez" dedi.

Kaynak: İHA