'15 Temmuz Destanı Konferansı'

Atatürk Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen programlar kapsamında şehit Ömer Halis Demir rölyefi ile 15 Temmuz Fotoğraf Sergisi açıldı Gazeteciyazar Yusuf Kaplan: 'Tarihte, tankların önüne yatarak, kalkıp tekrar yatarak destan yazan ikinci bir halk yok. Bu işin şakası yok. Bu toplum bütünleşebildiği, kenetlenebildiği zaman, farklılıklarını zenginlik olarak görebildiği zaman bizi kimse durduramaz'

Erzurum'da, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümü dolayısıyla Atatürk Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen programlar kapsamında şehit Ömer Halis Demir rölyefi ile 15 Temmuz Fotoğraf Sergisi açıldı.

Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi girişinde yapılan şehit Ömer Halis Demir rölyef açılışını, Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Eyüp Tavlaşoğlu, Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Halil İnal, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Ünal Bingül, İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan ve gazeteci-yazan Yusuf Kaplan yaptı.

Kültür Merkezi Fuaye alanı içerisinde sergilenen 15 Temmuz Fotoğraf Sergisi'ni gezen protokol, ardından 15 Temmuz Milli İrade Salonu'nda düzenlenen "15 Temmuz Destanı Konferansı"na katıldı.

Gazeteci-yazar Kaplan, konferansta yaptığı konuşmada Türkiye'nin herhangi bir ülke olmadığını söyledi.

Türkiye'nin hamasete ihtiyacı olmadığını anlatan Kaplan, "Bu ülkenin basirete, ferasete ihtiyacı var. Bu ülkenin, önünü açabilecek basiretli ve ferasetli, bütün zorluklara göğüs gerebilecek öncü kuşaklara ihtiyacı var. Tarihi yapan insanlar öncü kuşaklardır." dedi.

Kaplan, 15 Temmuz gecesinde toplumun bütün kesiminden insanların olduğunu aktararak, şunları ifade etti:

"Toplumun dip dalgası patladı ve dolayısıyla Türkiye'yi işgal girişimine darbe yaparak o ülkenin tarihi yürüyüşünü durdurma alçaklığına izin vermediler. Tarihte tankların önüne yatarak, kalkıp tekrar yatarak destan yazan ikinci bir halk yok. Bu işin şakası yok. Bu toplum bütünleşebildiği, kenetlenebildiği zaman, farklılıklarını zenginlik olarak görebildiği zaman bizi kimse durduramaz. Biz Osmanlı'nın çocuklarıyız ve bizim Osmanlı ile ilişkimizi koparmaya çalışıyorlar. Osmanlı çökmemiştir, durdurulmuştur. Osmanlı dün hangi gerekçe ile durduruldu ise bugün de Türkiye aynı gerekçe ile kuşatılıyor ve vuruluyor ama başaramayacaklar, bu millet izin vermeyecek buna. Bu son büyük darbeydi ve girişimdi. Batılılar yüzyıllık stratejilerini Türkiye üzerinden gerçekleştiriyorlar ama biz bunu kavrayabilmiş durumda değiliz."

Kaplan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

"Türkiye'nin sınırları coğrafi sınırlarından ibaret değildir. Türkiye tarih yapmış bir ülkenin adıdır. Aynı zamanda tarih bilinci linç edilmiş tek toplum biziz dünyada. Dünyada sömürgeleştirilemeyen tek ülke Türkiye'dir. Dünyada kendi kendini sömürgeleştiren tek ülke de Türkiye'dir. İşte biz bununla savaşıyoruz. Yani istiklal ve istikbal mücadelesi, meselesi böyle bir şeydir. Menderes yarma harekatı yaptı, idam ettiler. Özal yarma harekatını devam ettirdi, öldürdüler, Erbakan yarma harekatını devam ettirdi darbe yaptılar, Tayyip Erdoğan'a darbe üstüne darbe yapıyorlar ve Allahuteala her defasında belalarını veriyor. Bu iş o kadar basit değil."

- "Bu büyük ülkenin geleceği parlaktır"

Vali Azizoğlu, konuşmasında, 2 yıl önce Türkiye'de hain ve alçakça bir kalkışma yaşandığını hatırlattı.

Tarih boyunca meşru hükümet ve iktidarlara karşı, hukuk düzenine karşı, anayasanın hakimiyeti ve devletin hakim düzenine karşı isyan, darbe ve ihtilal teşebbüsleri yapıldığını, ihtilal teşebbüslerinin her zaman iktidarın değişmesi ile sonuçlandığını ve milletin kenarda bakakaldığını anlatan Azizoğlu, "İlk defa 2 yıl önce böyle bir ihtilal, isyan ve ihanet teşebbüsüne karşı topyekün bir millet ayaklandı. Güneş doğmadan önce o ihtilal ve ihanet teşebbüsünü tarihin karanlıklarına gömme becerisini ve başarısını gösterdi. Bu tarihimizde bir ilkti. Bu bize artık bundan sonra milletin iradesinin üzerinde hiçbir gücün olmadığını gösterdi. İnanıyorum ki bundan sonra bu büyük ülkenin geleceği parlaktır. Bu ülke büyüdüğü, geliştiği ve güçlendiği sürece çevremizdeki mazlum ve mağdur milletler de huzur ve barış bulacak." diye konuştu.

- "15 Temmuz ruhu Çanakkale ruhu ile aynı"

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çomaklı, 15 Temmuz'da ülkenin Türk ordusu içine sızmış vatan hainlerinin kalkışmasının yaşandığını söyledi.

Milletçe yeniden dirilip ayağa kalkarak sömürgecilere, işbirlikçilere ve birliği tehdit eden tüm güçlere karşı durulan o günün unutulmayacağını anlatan Çomaklı, şunları dile getirdi:

"Başkomutanımızın seslenişiyle milletimiz tek yürek olup bu hain saldırıyı püskürtmüştür. Ülkenin bölünmez bütünlüğüne, bayrağa ve dine sahip çıkan Türk milleti hep birlikte hain katillere aman vermemiştir. Vatan evlatları, emperyalist güçler tarafından beslenen FETÖ çete örgütüne karşı durdu, şehit ve gazi oldu, bu hain saldırıyı gerçekleştiren iç ve dış düşmanlara karşı durarak esaret altına girmedi ve girmeyecektir. 15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinde, kazanılan demokrasi zaferinde her ne şartta olursa olsun saygıdeğer Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın işaret ettiği, bize yön verecek milli ve yerli kodlar ile 81 milyonluk Türkiye'nin liderliği teyit edilmiştir. Hatta sınırları aşıp dünyadaki değişim ihtiyacının güçlü sesi olmuştur. Millet olarak önümüzdeki yüzyılın istiklal ve istikbal mücadelesini veriyoruz. Bu sebeple yeni Türkiye için başlatılan bütün çalışmaların yanında yer almanın zamanıdır. 15 Temmuz ruhunun Çanakkale ruhu ile aynı olduğunu ifade ederek bu programların diriliş inancımızı canlı tuttuğunu belirtmek istiyorum."

Konuşmaların ardından 15 Temmuz gecesi Türkiye ve Erzurum'da yaşananlarla ilgili sinevizyon gösterisi sunuldu.

Konferansa, Adalet Komisyon Başkanı Ömer Özgür Ercan, İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Osman Akar, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Cemil İlbaş, kurum müdürleri, Polis Meslek Yüksekokulu öğrencileri, gaziler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.

Kaynak: AA