NSU Davası Kararları Hamburg'da Protesto Edildi

Almanya’nın Hamburg kentinde Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davası kararı binlerce kişi tarafından protesto edildi.

Almanya’da 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı Terör Örgütü (NSU) davası Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde görüldü.

6 Mayıs 2013 tarihinde başlayan NSU davasında, 9 Eylül 2000 tarihinde bilinen ilk cinayetin üzerinden tam 6 bin 515 gün sonra karar çıktı. Dava sonucunda sanık Beate Zschaepe için ömür boyu hapis cezası verildi.

Böylece 5 yıldır devam eden davada 438. duruşmada karar çıkmış oldu. Örgüte yardımdan ve silah temin etmekten yargılanan diğer sanıklardan Ralf Wohlleben 10 yıl, Holger G. ve Carsten C. için 3 yıl, Andre Emminger için ise 2 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

Ancak delillere 120 yıl gizlilik kararı alındığı için NSU’nun sırları aydınlanmayacak. 2000-2010 yılları arasında seri işlenen NSU cinayetlerinde Enver Şimşek, Abdurrahim Özüdoğru, Süleyman Taşköprü, Habil Kılıç, Mehmet Turgut, İsmail Yaşar, Theodoros Boulgarides, Mehmet Kubaşık, Halit Yozgat ve Michle Kiesewetter öldürülmüştü.

27 Haziran 2001 yılında Hamburg’da NSU tarafından öldürülen Süleyman Taşköprü adına kurulan " Süleyman Taşköprü Cinayetini Aydınlatma İnisiyatifi" tarafından kararı protesto etmek için Hamburg’da bir miting düzenlendi.

İzin sezonu olmasının da etkisiyle Türklerin çok az olduğu gözlenen mitinge yaklaşık bin kişi katıldı.

Mitinge katılanlar arasında Köln’deki Keupstr çivili bombalı saldırıda yaralanan ve 7 ay önce vefat eden Atilla Özer’in eşi Candan Özer Yılmaz ile Süleyman Taşköprü’nün kızı Aylin de katıldı.

Candan Yılmaz karardan memnun olmadığını belirterek, "Geç alınmış bir karara sevinemiyorum. Olayın arkasındaki insanlar neden bugüne kadar sustu. Şimdi de onun savaşını vereceğiz" dedi.

Babası öldürüldüğünde 3 yaşında olan kızı Aylin Taşköprü ise, "Olay daha çözülmedi ki. Yargılanan 5 kişi ömür boyu hapis yatsa bile yeterli değil. Önemli olan bu işin arkasındakilerin yargılanması" diyerek duygularını dile getirdi.

Sosyal Demokrat Parti-SPD Altona Belediye Meclis Üyesi Behçet Algan, "Bu karar maalesef bir fiyaskoydu. Demokrasi ve hukuk sistemi adına kabul edilemez. Perdenin arkasında olan ve 10 tane insanı gafil avlayan bu işi organize edenlerin üç kişi olmadığı belli. Bu olay faili meçhuldur ve faili meçhul olaylar devletlere aittir. Görev yaptığım kendi partimin de araştırma komisyonu kurarak arka planını ortaya çıkarmasını istiyorum. Münih’te görülen NSU Davası’nda kararın bildirilmesiyle birlikte Hamburg’da toplanan ve ellerindeki dövizlerle NSU’yu protesto edenler, "NSU dosyasının kapatılmasına göz yummayacağız" diye konuştu.

Altonta semtindeki Alma-Wartenberg-Platz Meydanında toplanan kalabalığa inisiyatif yetkilileri tarafından Türkçe ve Almanca konuşmalar yapıldı. Yüksel Yıldırım inisiyatif adına yaptığı konuşmada, "Son söz henüz söylenmedi. Mahkemede yargılan 5 sanığın ötesinde, NSU’nun diğer üyeleri, cinayetlerin işlendiği şehirlerdeki NSU’nun destekçileri ve devlet gizli servisi ile bağlantılarına ilişkin sorular hala muallakta. Mahkeme kararının NSU konusunda söylenmiş son söz olmayacağını haykırmak istiyoruz. Bir sanığa ömür boyu verilmesiyle olayı kapatamazlar" dedi.

Seri cinayetlerin, saldırıların ve terörün sorumlularının kim olduğunu öğrenmek istediklerini de dile getiren Yıldırım, "Federal savcılığın Böhnhardt, Mundlos und Zschpe üçlüsüne ve onların yakın çevresine indirgenmesi NSU’nun bir ağ yapısına sahip olduğunu göz ardı etmeye hizmet ediyor. NSU sadece 3 kişiden oluşmuş bir izole hücre yapısı değildir ve Üst Eyalet Mahkemesi’nde yargılanan 5 kişiden daha fazlası var. Müdahil dava çalışması bu görüşü çürütmüştür. Bizim çabamız mağdurların, hayatta kalanların ve arda kalan yakınlarının mağduriyetinin tazmini ve tartışmada düşüncelerinin dikkate alınmasıdır" diyerek Anayasayı Koruma Federal Dairesinin feshedilmesini talep ettiklerini söyledi.

Davanın sona ermesinin NSU ve onu çıkartan toplum ile hesaplaşmanın sona erdiği anlamına gelmediğine de dikkat çekilen konuşmada, "Bizim için konu kapanmış değildir ve sorularımız halen cevap bekliyor" denilerek kurumlarda ve toplumda ırkçılık ile mücadeleye devam edileceğine vurgu yapıldı.

"Taşköprü Caddesi" adı verilen caddeye yürüyen göstericiler ardından ise Süleyman Taşköprü’nün öldürüldüğü Schützenstr caddesine gidilerek, "Süleyman Taşköprü Anıtı"nın önünde saygı duruşu yapıldı. Katılımcılar anıta çiçekler bıraktı. İnisiyatif tarafından yapılan açıklamada 14 Temmuz Cumartesi günü saat 14.00’de Hamburg’daki Hansaplatz’da büyük bir miting daha yapılacağı duyuruldu. Bu anlamda, eylemlere özellikle göçmenlerin de yoğun katılım göstermesi istendi.

Öte yandan, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın da Hamburg’daki dernek temsilcileri ve siyasilerle yaptığı ziyaretten sonra Möln’de evi yanan Yılmaz ailesi, Köln Keupstr’de çivili bomba olayından sonra eşini kaybeden Candan Yılmaz ve 2001’de oğlu katledilen Taşköprü aileleriyle bir araya gelerek, olayların takipçisi olacaklarını söyledi.

Kaynak: İHA