'Dilimiz Kimliğimizdir Karikatür, Ası Ve Fotoğraf Yarışması'Nda Ödüller Sahiplerini Buldu

”Dilimiz Kimliğimizdir” etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Dilimiz Kimliğimizdir Karikatür, Ası ve Fotoğraf Yarışması”nın ödülleri düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

'Dilimiz Kimliğimizdir Karikatür, Ası Ve Fotoğraf Yarışması'Nda Ödüller Sahiplerini Buldu
2017’nin “Türk Dili Yılı” ilan edilmesi nedeniyle “Dilimiz Kimliğimizdir” başlığıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında “Dilimiz Kimliğimizdir Karikatür, Ası ve Fotoğraf Yarışması”nın sonuçları belli oldu. Ödül törenine Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin ve Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu (AYK) Başkanı Prof. Dr. Derya Örs de katıldı.

TDK’nin 86. yılı ve 2017 Türk Dili Yılı çerçevesinde TDK, AYK ve VakıfBank’ın işbirliği ile düzenlenen yarışmanın ödül töreninde konuşan TDK Başkanı Prof. Dr. Gülsevin, “Türkçe, tarih boyunca birçok dil ve kültürle ilişkiye geçmiş, bir yandan bu dillere kelimeler verip beslerken, diğer yandan onlardan kelimeler alıp kendi içinde eriterek zenginleşmiştir. Bunlardan özellikle İslam medeniyeti içinde Arapça ve Farsça ile ilişkiler kalıcı izler bırakmış, 19. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk yarısına kadar da Fransızca’dan alıntılar Türkçe yerlileşmiş, bir kısmı da yerleşmiştir. 20. yüzyılın ikinci yarısında ise bütün dünyada olduğu gibi Türkçe üzerinde de İngilizce’nin belirgin bir baskısını görüyoruz” dedi.

Türkçe’ye giren yabancı kelimelerden bir kısmının teknoloji yoluyla gelen bilgi alıntıları, bir kısmının ise özenti alıntıları olduğunu söyleyen Gülsevin, “Özellikle, teknoloji yoluyla gelen bilgi alıntılarından bazılarına Türkçe kökenli karşılıklar bulunmuş ve bunlardan bilgisayar, buzdolabı, yazıcı gibi bazıları Türkçe’de yerleşmiş ama bazıları tutunamamıştır” şeklinde konuştu.

“Türk devlet başkanları, tarihin çeşitli dönemlerinde dildeki yabancı unsurların artmasını tehdit olarak algılamış ve bunun önüne geçilmesi için tavırlarını ortaya koymuşlardır” diyen Gülsevin, sözlerini şöyle sürdürdü:

“13. yüzyılda ‘Bu günden itibaren divanda, dergahta, çarşıda, pazarda Türkçe’den başka dille konuşulmaya’ diyen Karamanoğlu Mehmet Bey, Karamanoğulları Beyliği’nin başıdır, devlet adamıdır. Başka dillerin boyunduruğuna girilmek üzere olduğunu, kimliğimize sahip çıkılması gerektiği yolunda ikazlarda bulunmuştur. 1930’larda ‘Türk milleti demek, Türk dili demektir. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir, çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakını, anenelerini, hatıralarını, menfaatlerini, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muvaffak olduğunu görüyor. ’Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir’ diyen de Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk’tür, devlet adamıdır. Nihayet 2017 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan da yabancılaşma sürecinin tehlikesini görüp ’Dilimiz Kimliğimizdir’ başlığıyla 2017 yılını ’Türk Dili Yılı’ olarak ilan etmiştir.”

2017 Türk Dili Yılı boyunca Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı’nın himayelerinde ve Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile Türk Dil Kurumu’nun öncülüğünde birçok etkinlik düzenlendiğini belirten Gülsevin, “Yarışmaya beklenenden yoğun ilgi gösterilmiş ve TDK’ye çok sayıda başvuru ulaşmıştır. Yarışmaya dereceye giren eserlerin yanı sıra seçici kurullar tarafından sergilenmeye değer birçok eser de tespit edilmiş ve bu eserler de dereceye girenlerle birlikte sergilenmiştir” dedi.



“Tük Dili Yılı bir yılla sınırlı kalamaz”

“Hiç şüphesiz Türk Dili Yılı sadece bir yılla sınırlı kalamaz” diyen Gülsevin, “Devlet adamlarımızın milli kimliğimize yönelik bir tehdit olarak gördükleri dildeki yabancılaşmalara karşı duyarlılıklarımız bütün hayatımız boyunca devam etmelidir. Resmi ve özel kuruluşların, sivil toplum örgütlerinin, aydınların, yazarların, kısacası topyekun bütün ülkemizin milli kimliğimizi korumak için üzerimize düşen görevleri yerine getirmemiz gerekmektedir” ifadelerini kullandı.

Gülsevin, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

“Bugün 12 Temmuz, yani dilimizin kimliğimiz olduğunu bildiği için korunması ve zenginleştirilmesi gerektiğini vurgulayan fakat bunun sadece aydınların, yazarların, bilim adamlarının duyarlılığına bırakılamayacağını da gören Mustafa Kemal Atatürk’ün 1932 yılında TDK’yi kurdurmasının 86. yıl dönümünü yaşıyoruz. 1932 yılından bu güne kadar teşkilat yapısında çeşitli güncellemeler yapılmış olsa da TDK’nın amaçları, ilkeleri değişmedi. O tarihte de Türk dilinin yabancı olduğu görülen unsurlardan arındırılması, öz benliğine kavuşturulması ve zenginleştirilmesi için çalışılıyordu, bugün de aynı doğrultuda çalışılıyor.”

"TDK’nin kurulması talimatını veren ve mirasının bir bölümünü de buraya bırakan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere yıllarca TDK’nın amaçları doğrultusunda eserler üretip Hakk’a yürümüş bütün devlet ve bilim adamlarımızı rahmetle ve minnetle yad ediyorum” diyen TDK Başkanı Gülseven, “Bu kutlu görevi devralıp hala hizmetlerini sürdüren bütün bilim adamlarına, aydınlara, sanatçılara ve meşaleyi alıp çok daha ilerilere taşıyacak olan genç kuşaklara da şükranlarımı sunuyorum" ifadelerini kullandı.

Ödüller sahiplerini buldu

“Dilimiz Kimliğimizdir” başlığıyla düzenlenen karikatür, ası ve fotoğraf yarışmasının “Ası” dalında Ahmet Emin Bediz birinci, Bahadır Yazıcı ikinci, Onur aşkın üçüncü oldu. “Fotoğraf” dalında ise Mustafa Erbaş birinci, Cansu Alabaş ikinci, Murat İbranoğlu üçüncü oldu. “Karikatür” dalında 126 çalışma arasından ödüle layık eser bulunamadı.
Kaynak: İHA