Gençlerini Akdeniz'de Yitiren Tunuslular Yöneticilere Tepkili

Tunus'un güneyindeki yasa dışı göçmen teknesi faciasında gençlerini kaybeden Hamma beldesi sakinleri, yöneticileri ihmalkârlıkla suçluyor ElHamma beldesinden tekneye giden 58 gençten 45'i ailelerinin yanına yeni bir hayat şansıyla dönerken, 13 gencin umutları ise Akdeniz'de yitip gitti Tekne faciasının kurbanı gencin amcası Rıza Heccaci: 'Gençlerimize denizden başka çare bırakılmadı. Tunus'ta hak, hukuk, adalet kavramları yalnızca zenginler için var, fakirlere ise yok'

Gençlerini Akdeniz'de Yitiren Tunuslular Yöneticilere Tepkili
Tunus'taki tekne kazasında çok sayıda gencini kaybeden El-Hamma beldesinin sakinleri, yöneticileri "ülkenin güneyine karşı ilgisizlik ve ayrımcılıkla" suçluyor.

Tunus'un güneyindeki Sfaks vilayetine bağlı Kerkene Adası açıklarında hafta sonu yaklaşık 180 yasa dışı göçmeni taşıyan tekne batmıştı. İlgili makamlar, teknedeki yolcuların çoğunu Tunusluların oluşturduğunu açıkladı.

Teknedeki, bu kişilerin çoğunluğunun da "genç işsizlerin oranının yüksek olduğu, kalkınmadan istifade edemeyen ve ekonomik olarak mahrum kalan ülkenin güneyindeki vilayetlerden, 25-35 yaş arası gençlerden olması" ayrıca dikkati çekti.

Gafsa vilayetine bağlı 130 bin nüfuslu, temel ekonomik kaynağı tarım olan El-Hamma beldesi de kaza sonrası ateşin düştüğü yerlerden biri oldu.

El-Hamma beldesinden ölüm teknesine giden 58 gençten 45'i ailelerinin yanına yeni bir hayat şansıyla dönerken, 13 gencin ise umutları Akdeniz'de yitip gitti.

Tunus'un Fransızlara karşı yürüttüğü bağımsızlık savaşında öne çıkan şahsiyetleriyle övünen Hamma beldesi sakinleri, gençlerini bu tehlikeli yolculuğa iten "sosyal ve ekonomik politikalar ve bölgelerine karşı duyarsızlık" karşısında Tunus'taki siyasetçileri suçladı.

- Kaza kurbanı genç ne hayal ettiği Fransa'ya varabildi ne de evine dönebildi

Belde gençlerinden 26 yaşındaki İbrahim Heccaci, bu tehlikeli yolculukta hayatını kaybedenlerden biri. Altı kardeşin en küçüğü Heccaci, ağabeylerinden ikisi Fransa'da yaşadığı için İtalya'nın Lampedusa Adası'na giderek buradan Fransa'ya ulaşma umuduyla yola çıktı ancak ne Fransa'ya varabildi ne de evine dönebildi.

Hamma sakinlerinin de toplandığı Heccaci'nin evinin önünde "üzüntü ve öfke" bir aradaydı.

Heccaci'nin amcası Rıza Heccaci, burada AA muhabirine yaptığı açıklamada, "180 yasa dışı göçmeni taşıyan tekne kazasına ilişkin yetkililerin bilgisi olduğunu ancak bir şey yapmadığını" söyledi.

Tunuslu 180'e yakın genç bir tekneye bindirilirken güvenlik makamlarının bundan haberi olmamasını gerçekçi bulmadığını paylaşan amca Heccaci, Başbakan Yusuf Şahid'in İçişleri Bakanı dahil, üst düzey güvenlik bürokratlarını görevden almasının acılarını dindirmediğini gerçek sorumluların bulunması ve adalete teslim edilmesi gerektiğini belirtti.

Heccaci, hiçbir siyasetçinin uğramadığı bölgelerinin büyük bir ihmale maruz kaldığına işaret ederek, "Gençlerimize denizden başka çare bırakılmıyor. Tunus'ta hak, hukuk, adalet kavramları yalnızca zenginler için var, fakirlere ise yok." diye konuştu.

Bölge sakinlerinden Abdulmecid Cimal (54) ise Tunus'un güneyi ve iç bölgelerinin tamamında durumun beldelerine benzer şekilde olduğunu, başkentteki siyasetçilerin bölgelerindeki gençleri balıklara yem olmaya gönderdiğini söyledi.

Tunus'taki yöneticilerin denize gidenlere "ya buradan gider ya da boğulur" gözüyle baktığını savunan Cimal, beldelerinde 1. Dünya Savaşı veya Fransızlara karşı yürütülen bağımsızlık mücadelesinde dahi böyle kara günlerin yaşanmadığını sözlerine ekledi.

- Sorumlular cezasız kalıyor

Arap İnsan Hakları Gözlemevi Enstitüsü isimli sivil toplum kuruluşunun müdürü ve Hukukçu Mustafa Abdulkebir de Tunus makamlarının Libya sınırında denetimlerini artırmasının ardından insan kaçakçılarının "ordunun standart kolluk görevi yaptığı ancak kaçakçılık ve organize suçla mücadele edecek birimlerin bulunmadığı, kısaca güvenlik zaafıyla malum Kerkene Adası'na yöneldiğini" belirtti.

Tunus'un güneyinde sadece Hamma değil Mednin, Gabes, Tatavin gibi birçok kente ateş düştüğüne işaret eden Abdulkebir, tüm bu bölgelerdeki suç şebekelerinin devleti yendiğini ve böylesi bir girişime kalkıştığını vurguladı.

Abdulkebir, şunları ifade etti:

"Tunus açıklarında yaşanan yasa dışı göçmen teknesi facialarının çoğunda adli süreçlerde, henüz bir şebeke başı ya da bu suç şebekeleriyle iş birliği yapan ya da sorumluluğu bulunan yetkililerin cezalandırılmaması karşısında bölge halkı Tunus makamlarına güvenini iyice yitirdi. Acılı toplumun öfkesi daha da kabardı."

İnsan kaçakçılığı yapanların yakalanamamasının nedenlerinden birisinin Kerkene Adası çevresinde, "esnaf, marangoz, nakliyeci" gibi hayatın tüm dallarından insanların bu insan ticaretinden faydalanması olduğunu söyleyen Abdulkebir, bölgede kapsamlı bir kalkınma sağlanmadan geçici çözümlerle sorunun aşılamayacağına değindi.

Sfaks kentine bağlı Kerkene Adası'ndan 5 mil açıkta, 80'i Afrika asıllı yaklaşık 180 yasa dışı göçmeni taşıyan teknenin 3 Haziran'da su alması sonucu battığı belirtilmişti. Tekne kazasında dün itibarıyla 73 cesede ulaşılırken, arama kurtarma çalışmalarında çoğu Tunuslu olmak üzere farklı uyruklardan 68 kişinin sağ kurtarıldığı aktarılmıştı.

Tunus İçişleri Bakanlığı da tekne kazasının ardından Kerkene Adası ve adanın bağlı olduğu Sfaks vilayetinden 10 üst düzey güvenlik yetkilisinin görevden alındığını açıklamıştı.

Tunus Başbakanı Yusuf Şahid tekne faciasında güvenlik zafiyeti olduğu tartışmalarının ardından, İçişleri Bakanı Lütfi İbrahim'i de görevden almıştı.

Tunuslu bir sivil toplum kuruluşunun paylaştığı rakamlara göre, 2011 yılından bugüne yasa dışı göç için Akdeniz'e açılan yaklaşık 3 bin Tunuslu genç kayıp ve akıbetleri bilinmiyor.
Kaynak: AA