Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ordu'da Hutbe Verdi

'İsraf, varoluş bilincimizden ve yaratılış gayemizden uzaklaşmaktır. İsraf, aynı zamanda bütün nimetlerin sahibi olan Yüce Allah'ın Rezzak ismine saygısızlıktır' 'Bugün yeryüzünü kuşatan en büyük afetlerden birisi israftır. Bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan milyonlarca insan varken, saçıp savurmak, ihtiyaç olmadan harcamak, eskimeden atmak hayati bir hatadır'

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ordu Orta Camisi'nde hutbe okudu ve cuma namazını kıldırdı.

Altınordu ilçesindeki Orta Camisi'nde cemaate hitap eden Erbaş, israfa ilişkin hutbe verdi.

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak bu yıl ramazan ayında her ilde ve ilçede israfla nasıl mücadele edilir konusunu merkeze aldıklarını ve bununla ilgili irşat çalışmaları yaptıklarını belirtti.

İnsanlığın en büyük yanlışlarından birisinin israf olduğuna dikkati çeken Erbaş, şöyle devam etti:

"Sevgili Peygamberimiz, Allah'ın bizlere bahşettiği nimetlerin kıymetini biliyor ve ashabına her fırsatta bunu hatırlatıyordu. O, bollukta da darlıkta da sahip olduğumuz nimetleri ölçülü kullanmayı öğretiyor ve israftan sakındırıyordu. Zira israf, yeme içmeden giyim kuşama, vakitten sağlığa varıncaya kadar her türlü nimet ve imkanı ölçüsüzce kullanmaktır, dengeyi ve itidali kaybetmektir. İnsanın kendisine, çevresine ve kainata yazık etmesidir. İsraf, var oluş bilincimizden ve yaratılış gayemizden uzaklaşmaktır. İsraf, aynı zamanda bütün nimetlerin sahibi olan Yüce Allah'ın Rezzak ismine saygısızlıktır."

Bugün yeryüzünü kuşatan en büyük afetlerden birisinin de israf olduğunu vurgulayan Erbaş, "Bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan milyonlarca insan varken, saçıp savurmak, ihtiyaç olmadan harcamak, eskimeden atmak hayati bir hatadır. Mazlum insanlar ekmek ve su gibi en temel ihtiyaçlarından bile mahrum bir şekilde hayat mücadelesi verirken, artan bir tek lokmayı bile çöpe atmak insafa ve vicdana sığmaz." dedi.

İsrafın, sadece mal ve eşya ile sınırlı olmadığına işaret eden Erbaş, "İnsan için en büyük israf, ne için yaratıldığını ve varlığını hangi uğurda kullanması gerektiğini unutarak ömrünü heba etmektir. Kendisine verilen akıl nimetini iman ve hikmetle buluşturamamaktır. Bedenini, gücünü, iradesini iyilik ve hakikat yolunda kullanmayıp beyhude meşgalelerle heba etmektir. Sahip olduğu bilgi ve tecrübeyi, bilim ve teknolojiyi insanlığın faydasına değil ifsadına kötülüğün kullanmaktır." diye konuştu.

Erbaş, şu ifadeleri kullandı:

"Bugün insanı daha fazla kazanıp daha çok tüketmeye teşvik eden, ne kadar harcarsa o kadar değerli olacağını iddia eden bir zihniyet yaygınlaşıyor. Özenti ve gösterişe dayalı hayatlar, lüks ve israfa yönelik harcamalar öne çıkıyor maalesef. Böylece ömrünü üretim yerine tüketime adayan insanlık, aslında manevi değerlerini ve yaşama amacını tüketiyor. Halbuki hayat kitabımız Kur’an-ı Kerim, insanın yeryüzüne imar ve ıslah için geldiğini, dünya ve ahiret hayatı adına orta yolu, iktisadı ve dengeyi asla kaybetmemesi gerektiğini vurgular. Yüce Rabbimiz müminleri anlatırken şöyle buyurmaktadır, 'Onlar, harcama yaptıklarında ne israf ederler ne de cimri davranırlar. Bu ikisi arasında bir yol tutarlar'. Peygamberimiz de 'İsrafa kaçmadan ve kibre kapılmadan yiyiniz, içiniz, giyininiz ve sadaka veriniz' öğüdüyle tüketim ahlakına sahip olmamız gerektiğini dile getirmektedir."

Hiçbir nimetin ölçüsüzce israf edilmemesi konusunda uyaran Erbaş, şunları kaydetti:

"Vaktimizi boşa geçirmeyelim. Yememizde, içmemizde, giyim kuşamımızda ve harcamalarımızda ihtiyaç fazlasından kaçınalım. Doğal kaynaklarımızı, tabiat varlıklarımızı koruyalım. Allah'ın verdiği her nimetin bir gün hesabının sorulacağını unutmayalım. Nimetler karşısında şımarıp lükse dalmadan ve duyarsızca israfa girmeden infak ahlakını kuşanalım. Rabbimizin hayata ve kainata koyduğu dengeyi gözetelim. Bu denge ihlal edildiğinde hayatın bereketinin kaçtığını, toplumun huzurunu kaybettiğini, insanın kendisine ve gelecek nesillere zarar verdiğini de aklımızdan çıkarmayalım. Nimetlerin sınırlı, nefsin istek ve arzularının ise sınırsız olduğunu aklımızdan çıkarmayalım."

- Kadir gecesi

Pazarı pazartesiye bağlayan gece, Kur'an'ın nazil olmaya başladığı mübarek Kadir gecesini idrak edileceğini anımsatan Erbaş, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bin aydan daha hayırlı olan bu geceyi bir fırsat olarak değerlendirelim. Günahlarımıza tövbe ederek hayatımızı gözden geçirelim, muhasebemizi yeniden yapalım. Bu vesileyle Kadir gecenizi şimdiden tebrik ediyor ülkemiz, milletimiz ve bütün İslam alemi için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Bütün milletimizin birlik ve beraberlik içerisinde, muhabbet ve yardımlaşma içerisinde Kadir gecesini idrak edip Ramazan Bayramı'na ulaşmasını Cenab-ı Haktan niyaz ediyorum."

Kaynak: AA