Aradığını Bulamayan Sahaflara Yöneliyor

A’dan Z’ye her türlü eserin bulunabileceği sahaflar, kitap mağazalarının önüne geçti. Son yıllarda popüler hale gelen sahaflar kendi aralarında da bir rekabete tutuşmuş durumda.

Aradığını Bulamayan Sahaflara Yöneliyor
Kitapseverler mağazalar yerine artık geniş bir yelpazeye sahip olan ve içlerinde çok eski hatta basımları durdurulmuş olan kitapların bulunduğu sahafları tercih ediyorlar. Birçok kitabın daha uygun fiyatlara temin edilebildiği sahaflar kitapseverlerin göz bebeği haline geldi.

Eskişehir’de bir iş hanının zemin katında arkadaşlarıyla birlikte sahaf dükkanı açan Burak Kılıç, en büyük hayalinin her yerde bulunmayan, nispeten özel olarak kabul edilebilecek kitaplardan oluşan bir sahaf açmak olduğunu dile getirdi. Bilindik sahafların dışında da sahaflar olduğunu ve buralarda nadide eserlerin bir araya getirildiğini belirten Kılıç; dükkanlarını açtıklarından beri en büyük problemlerinin, vatandaşların bazı sahaflar dışında diğer sahafları bilmedikleri olduğunu da sözlerine ekledi.

Dükkanında kitaplar dışında çok sayıda plak ve Osmanlıca metinler olduğunu aktaran Kılıç, “Yaklaşık 2-3 yıl tanınmış bir sahafta çalıştım. 12-13 yıldan beri kitapların içerisindeyim. Kitap okumayı çok seviyorum. İnsanlar lisede okula gitmedikleri zaman internet kafelere giderlerdi, ben kitapçılara giderdim. Bir sahaf açmak 15 yıldır aklımda olan bir şeydi. İstanbul’a gittiğim zaman dedim ki; ‘bu iş gerçekten benim yapacağım bir iş.’ Çeşitli durumlar yüzünden şu zamana kadar beklettim bu hayalimi. Sonrasında askere gidip geldikten sonra bu işe bir şekilde başlayayım dedim. Ocak ayında dükkan aramaya başladık, ben ve diğer arkadaşlarım. Sonra tesadüfen burayı bulduk ve burada da İstanbul’daki, Ankara’daki gibi pasajlar oluşturmak, bir çarşı oluşturma hedefimiz vardı. Şimdi elimizdeki kitapların önemli bir kısmı da değerli kitaplar. Kitaplar dışında yerli ve yabancı plaklarımız da var, dergi var; Osmanlıca metinler, kitaplar, Osmanlıca belgeler var. Kartpostal, pul, kaset ve her geçen gün arttırıyoruz bunların sayısını. Yelpazeyi her geçen gün genişletiyoruz. Mesela son 1 aydır elimizde bir sürü Sovyetler’den Balkanlar’dan gelme madalyalar var. Bunları satın alıyoruz. Bunların da meraklıları var; işte aracılar var, getirenler var, doğru yerlere ulaştırabilecek kişiler var. Biz de arada bir aracı gibi bir köprü gibi buluyoruz bir şekilde. Biz onları buluyoruz ya da onlar bizi buluyor. Yani bu şekilde temin etmeye çalışıyoruz bunları” şeklinde konuştu.



“İlk etapta bir emekleme dönemindeyiz”

İsimlerini duyuramamaktan şikayetçi olmasına rağmen geleceğe dair umutlu olduğunu belirten Burak Kılıç, “Zamanla oturacağını düşündüğümüz bir şey bu ama ilk etapta bir emekleme dönemindeyiz. Bunun farkındayız ve ‘nasıl sesimizi hızlı bir şekilde duyurabiliriz’ in çabasındayız. El ilanlarıyla, afişlerle, sosyal medyadaki hesaplarımızla buna çabalıyoruz. Ayda bir kez bir mezat düzenliyoruz. Mezatı da hem sosyal medyada hem de afişlerle mümkün olduğunca şehrin işlek bölgelerinde insanlara duyurmaya çalışıyoruz. Tabi ki yeterli değil. Yeterli olmadığının farkındayız ama dediğim gibi bunun oturması biraz zaman isteyen bir şey” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA