Uluslararası Af Örgütünden Arakan'daki İnsanlık Suçları İçin Yargılama Çağrısı

Uluslararası Af Örgütü, Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı katliam ve insan hakları ihlallerinde doğrudan sorumluluğu olan Myanmarlı 13 ordu ve sınır muhafaza görevlisinin Uluslararası Ceza Mahkemesinde (ICC) yargılanması çağrısı yaptı UAÖ Kıdemli Kriz Danışmanı Matthew Wells: '(Arakan'daki) şiddet, Myanmar güvenlik güçlerinin eyaletin kuzeyindeki köylerde işlediği cinayet, tecavüz, işkence, kundaklama ve aç bırakma suçları başıbozuk askerlerin veya ordu birimlerinin eylemleri değil. Tüm bunların Rohingya halkına (Arakanlı Müslümanlar) yönelik gayet koordine ve sistematik bir saldırı olduğuna dair dağ kadar kanıt mevcut' “Başta General Ming Aung Hlaing olmak üzere ellerine kan bulaşmış tüm görevliler denetimleri altında ve bizzat kendileri tarafından işlenen insanlığa karşı suçlar ve diğer ciddi insan hakları ihlallerinden ötürü uluslararası hukuk önünde hesap vermeli'

Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), yayınladığı yeni raporda Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen insanlığa karşı suçlarda doğrudan sorumluluğu bulunan aralarında Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing'in bulunduğu, 10 asker ve 3 polis yetkilisinin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (ICC) yargılanması çağrısında bulundu.

Örgüt, internet sitesinde yayımladığı "Her Şeyi Yok Edeceğiz: Myanmar'ın Arakan Eyaletinde İşlenen İnsanlığa Karşı Suçlarda Ordunun Rolü" başlıklı raporda Arakanlı Müslümanların maruz kaldığı katliam ve insan hakları ihlalleriyle ilgili yeni bulgu ve delillere yer verilirken, bu suçlarda doğrudan sorumluluğu olan 13 ordu ve sınır muhafaza yetkilisinin Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) önünde hesap vermesi gerektiği belirtildi.

UAÖ'nün Kıdemli Kriz Danışmanı Matthew Wells, rapora dair yaptığı değerlendirmede, "(Arakan'daki) şiddet, Myanmar güvenlik güçlerinin eyaletin kuzeyindeki köylerde işlediği cinayet, tecavüz, işkence, kundaklama ve aç bırakma suçları başı bozuk askerlerin veya ordu birimlerinin eylemleri değil. Tüm bunların Rohingya halkına (Arakanlı Müslümanlar) yönelik gayet koordine ve sistematik bir saldırı olduğuna dair dağ kadar kanıt mevcut." ifadelerini kullandı.

Raporda insanlığa karşı suçlarda sorumluluğu olan 13 asker ve polis yetkilisi tek tek sayılarak somut olaylardaki rolleri anlatıldı.

- "Genelkurmay Başkanı başkomutan olarak işlenen tüm suçlardan sorumlu"

Genelkurmay Başkanı General Ming Aung Hlaing'in Myanmar ordusunun "baş komutanı" sıfatıyla ordu güçlerinin Arakan eyaletinde işlediği cinayet, zorla yerinden etme, işkence, tecavüz, yargısız infaz, faili meçhul ve ayrımcı muamele suçlarında komutan ve amir olarak doğrudan sorumluluğunun bulunduğu kaydedildi.

Min Aung Hlaing'in astlarının eylemlerinden haberi olduğu veya olması gerektiği, ancak bu eylemleri engellemek için bir şey yapmaması yanında sorumluları cezalandırmak için de herhangi bir girişimde bulunmadığı kaydedildi.

Raporda Kara Kuvvetleri Komutanı General Soe Win'in de Myanmar askeri doktrini gereği kara kuvvetlerine bağlı muharip birliklerin komutanı olduğu, konumu gereği büyük ölçekli operasyonlarda muharip birliklerin sevk edilmesi ve operasyonların stratejik ve taktik hedeflerin belirlenmesinden sorumlu olduğundan bölgede işlenen insanlığa karşı suçlar nedeniyle yargı önüne çıkarılması gerektiği savunuldu.

Raporda sorumlu olarak anılan üçüncü askeri yetkili ise 2015-2018 yılları arasında 3. Özel Operasyonlar Dairesi Komutanlığını yapan Korgeneral Aung Kyaw Zaw oldu. Kyaw Zaw'ın başında olduğu dairenin operasyonların etkinliğini ve birlikler arasındaki koordinasyonu sağladığı belirtildi.

Öte yandan sahadaki operasyonları yürüten Myanmar Silahlı Kuvvetleri Batı Bölgesi Komutanı Tümgeneral Maung Maung Soe, 15. Hafif Piyade Tugayı Komutanı Khin Maung Soe, bu tugaya bağlı 564. Hafif Piyade Taburu'nun komutanı Binbaşı Thant Zaw Win, bu taburda görev yapan Başçavuş Ba Kyaw, 33. Hafif Piyade Tugayı Komutanı Aung Aung, bu tugaya bağlı muharip saha birliğinin komutanı Binbaşı Aung Myo Thu ve 99. Hafif Piyade Tugayı Komutanı Tuğgeneral Than Oo'nun yargılanması gerektiği vurgulandı.

Öte yandan sınır bölgesindeki katliamlar ve mültecilere yönelik tehditler nedeniyle Sınır Muhafaza Polisi'nden sorumlu askeri komutan Tuğgeneral Thura San Lwin, Taung Bazar bölgesi sınır karakollarından sorumlu polis amiri Tun Naing ve memur Kyaw Chay'ın da uluslararası yargı önüne çıkarılması gerektiği belirtildi.

UAÖ yetkilisi Wells, “Başta General Ming Aung Hlaing olmak üzere ellerine kan bulaşmış tüm görevliler denetimleri altında ve bizzat kendileri tarafından işlenen insanlığa karşı suçlar ve diğer ciddi insan hakları ihlallerinden ötürü uluslararası hukuk önünde hesap vermeli." değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa Birliği (AB) 25 Haziran'da aralarında raporda adı geçen bazı isimlerin de bulunduğu Myanmarlı 7 asker ve polis yetklisine, "Arakan nüfusuna yönelik ciddi insan hakları ihlallerinden" dolayı, yurt dışındaki mal varlıklarının dondurulması ve seyahat yasaklarını içeren yaptırım önlemleri uygulama kararı almıştı.

- Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik

Birleşmiş Milletler'e (BM) göre, 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçmak zorunda kalarak Bangladeş'e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.

Arakanlıların topraklarına dönüşü için Myanmar ve Bangladeş hükümetleri arasında imzalanan anlaşma, yerinden edilenlerin durumlarını belgelendirmeleri mümkün olmadığı için uygulamada işlevsiz kalıyor.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.

Uluslararası medya ve kuruluşların Arakan eyaletine girişini ciddi oranda kısıtlayan Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanların geri dönüşlerine ilişkin verdiği sözleri de yerine getirmedi.

Bangladeş'e sığınan Arakanlı Müslümanlar ve insan hakları örgütleri, gerekli güvenli ortam sağlanmadan bu kişilerin Myanmar'a dönmelerinin yeni bir etnik temizliğe yol açacağı endişesini taşıyor.
Kaynak: AA