Bolu'da FETÖ'nün 'Emniyet Yapılanması' Davası
FETÖ/PDY kapsamında 28'i tutuklu 71 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) emniyet yapılanmasına ilişkin 28'i tutuklu 71 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bolu Adliyesi'ndeki mahkeme salonlarının yeterli olmaması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları katıldı.
Duruşma sanıkların cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapmaları ile devam etti.
Tutuklu sanık Ahmet Süren savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, mahkemeye yazılı savunmasını verdi.
Tutuklu sanık İsmail Bayramcı, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Öncelikle ByLock suçlamasını ve aleyhime beyanda bulunan tanıkların ifadelerini kabul etmiyorum. Bu ifadelerin yönlendirme sonucu olduğunu düşünüyorum. Ben daha önce de ifade ettiğim gibi hayatımın hiçbir döneminde devlete ve millete zarara verecek hiçbir eylemim olmamıştır." dedi.
Bayramcı, kendisinin Mudurnu'da tutuklandığını anımsatarak, "Tutuklanmadan önce zaten Siirt'te gözaltına alınmış ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştım. Bundan 13 gün sonra tutuklandım, bu süre içinde kaçma girişimine de girmedim. Beratimi ve tahliyemi talep ediyorum." şeklinde konuştu.
Mahkeme Başkanı Seyfi Han'ın, eşinin kullandığı telefonunda da ByLcok tespit edildiğini söylemesi üzerine Bayramcı, "Eşimin kullandığı adıma kayıtlı telefonun internet içeriklerinin benim tarafımdan kullanıldığını daha önce de söylemiştim. Eşim ev hanımıdır. İnternet kullanmaz fakat ben her iki telefon üzerinden de ByLock kullandığım iddiasını kabul etmiyorum." savunmasını yaptı.
Tutuklu sanık Yunus Kılıç, ilk savunmasında anlattıklarını aynen tekrarladığını belirterek, hakkındaki suçlamaları reddettiğini söyledi.
Dosyanın içinde yer alan delillerin elde edilişleri bakımında bu soruşturmanın adil olmadığını ileri süren Kılıç, "ByLock verilerinin nasıl ve ne şekilde ele geçirildiği açıklanmıyor. Halbuki verilerin hukuki karar delillerin nasıl ele geçirildiği ile alakalıdır. Bu açıklanmadan karar verilemeyeceğini düşünüyorum. İspat gücü taşımayan ve birtakım şüpheler taşıyan bu verilerin delil olarak kullanılamayacağı kanaatindeyim." ifadesini kullandı.
Kılıç, "Garson" kod adındaki gizli tanıktan elde edilen hafıza kartını da delil olarak kabul etmediğini söyleyerek, "Örgüt üyesi olmam için bazlı kriterleri yerine getirmem gerekirdi. Yargıtay da bunu belirtmiştir. Benim bu kriterlerin karşıladığımı düşünmüyorum. Beraat ve tahliye kararı verilmesini talep ediyorum." diye konuştu.
Tutuklu sanık İradet Taştekin de hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, "ByLock kullandığıma dair suçlama ile ilgili herhangi bir tespit yoktur. Bu nedenle bu programı kullanmadığımı söylüyorum. Hakkımdaki tespitlerin yüklediğim başka programlar nedeniyle olmuş olabileceğini düşünüyorum." dedi.
Duruşma, diğer sanıkların da savunma yapması için 5 Temmuz'a ertelendi.
- İddianameden
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 77 sayfalık iddianamede, sanıkların "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla beşer yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: AA
Bolu Adliyesi'ndeki mahkeme salonlarının yeterli olmaması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları katıldı.
Duruşma sanıkların cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasına karşı savunma yapmaları ile devam etti.
Tutuklu sanık Ahmet Süren savunmasında, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, mahkemeye yazılı savunmasını verdi.
Tutuklu sanık İsmail Bayramcı, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, "Öncelikle ByLock suçlamasını ve aleyhime beyanda bulunan tanıkların ifadelerini kabul etmiyorum. Bu ifadelerin yönlendirme sonucu olduğunu düşünüyorum. Ben daha önce de ifade ettiğim gibi hayatımın hiçbir döneminde devlete ve millete zarara verecek hiçbir eylemim olmamıştır." dedi.
Bayramcı, kendisinin Mudurnu'da tutuklandığını anımsatarak, "Tutuklanmadan önce zaten Siirt'te gözaltına alınmış ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştım. Bundan 13 gün sonra tutuklandım, bu süre içinde kaçma girişimine de girmedim. Beratimi ve tahliyemi talep ediyorum." şeklinde konuştu.
Mahkeme Başkanı Seyfi Han'ın, eşinin kullandığı telefonunda da ByLcok tespit edildiğini söylemesi üzerine Bayramcı, "Eşimin kullandığı adıma kayıtlı telefonun internet içeriklerinin benim tarafımdan kullanıldığını daha önce de söylemiştim. Eşim ev hanımıdır. İnternet kullanmaz fakat ben her iki telefon üzerinden de ByLock kullandığım iddiasını kabul etmiyorum." savunmasını yaptı.
Tutuklu sanık Yunus Kılıç, ilk savunmasında anlattıklarını aynen tekrarladığını belirterek, hakkındaki suçlamaları reddettiğini söyledi.
Dosyanın içinde yer alan delillerin elde edilişleri bakımında bu soruşturmanın adil olmadığını ileri süren Kılıç, "ByLock verilerinin nasıl ve ne şekilde ele geçirildiği açıklanmıyor. Halbuki verilerin hukuki karar delillerin nasıl ele geçirildiği ile alakalıdır. Bu açıklanmadan karar verilemeyeceğini düşünüyorum. İspat gücü taşımayan ve birtakım şüpheler taşıyan bu verilerin delil olarak kullanılamayacağı kanaatindeyim." ifadesini kullandı.
Kılıç, "Garson" kod adındaki gizli tanıktan elde edilen hafıza kartını da delil olarak kabul etmediğini söyleyerek, "Örgüt üyesi olmam için bazlı kriterleri yerine getirmem gerekirdi. Yargıtay da bunu belirtmiştir. Benim bu kriterlerin karşıladığımı düşünmüyorum. Beraat ve tahliye kararı verilmesini talep ediyorum." diye konuştu.
Tutuklu sanık İradet Taştekin de hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ifade ederek, "ByLock kullandığıma dair suçlama ile ilgili herhangi bir tespit yoktur. Bu nedenle bu programı kullanmadığımı söylüyorum. Hakkımdaki tespitlerin yüklediğim başka programlar nedeniyle olmuş olabileceğini düşünüyorum." dedi.
Duruşma, diğer sanıkların da savunma yapması için 5 Temmuz'a ertelendi.
- İddianameden
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 77 sayfalık iddianamede, sanıkların "terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla beşer yıldan onar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.